Kadıköy Belediyesi’nin Tarih, Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi’nde gerçekleştirdiği Cumartesi Söyleşileri’nin ilk konuğu Burçak Evren oldu. Sinema yazarı olan ve çeşitli okullarda sinema üzerine akademik dersler veren Burçak Evren, Fransa yapımı olan “Le Telegramme” adlı kısa film üzerinden bir filmin nasıl okunduğu ve hangi yöntemlerin kullanıldığına dair söyleşi gerçekleştirdi.

“Derdiniz yoksa hikâyeniz yoktur”

Burçak Evren’e göre bir film, bir metaforu çözdüğünüz vakit, tümden okunabilir. Metaforu çözmedende bir filmi istediğiniz gibi okuyabilirsiniz. Bazı filmler farklı okunmalara açıktır. Örneğin, ortaya bir 6 rakamı çizilse, bir açıdan 6 olarak, diğer açıdan 9 olarak okunur. Bu da bir olaya nereden, nasıl ve ne şekilde baktığımıza göre değişir. Evren, bir filmi okurken nelere dikkat edilmesi gerektiğini şu sözlerle ifade etti: “Filmleri okurken üç şeye dikkat ediyoruz. Öncelikle mutlaka bir derdinizin olması lazım. Derdiniz yoksa hikâyeniz yoktur, hikâye olmayınca da resim olmaz, roman olmaz, sanat olmaz. Bu ilk algıladığınız dert değildir, dert dediğim, muhtevadır, özdür, içeriktir” dedi.

“Karakter yaratmak çok basittir”

Burçak Evren, “Karakter yaratmak çok basittir. Örneğin, arkadaşınıza âşık olduğunuzu söylediğinizde arkadaşınızın size verdiği ilk tepkiyi karaktere oturturuz. Karakterleri iki şekilde oluştururuz. Birincisi, karakteri size idealize ederiz. Yani güzel mi değil mi? İkincisi, karakterin ekonomik konumudur. Yani zengin mi fakir mi? Önce bir derdimiz olacak, daha sonra onu dramatize edeceğiz ki izleyici filmi rahatlıkla izleyebilsin. Karakteri sıcak ve bizden biri yapmazsanız o hikâyeyi izletemezsiniz” diyerek sinemada karakterlerin nasıl oluştuğunu ve nelere dikkat edilmesi gerektiğine değindi.

Haber : Dilhan Keskin