Özel Haber: Adem Giden

Bir yanda göğü yararcasına yükselen gökdelenlerde sadece aylık ısınma gideri bir ailenin yıllık geçim masrafına eş değer hayatlar, diğer yanda Kadıköy’ün göbeğinde buz gibi havada sokaklarda yatanlar!

Yaşlandığı için evden kovulan, onur kavgasıyla kendini kaldırımlara atan, bazen de suçlu olduğu için… Sebep ne olursa olsun sokaklarda sonuç, insanlığın yerlerde olduğunu yansıtıyor Kadıköy Gazetesi’nin objektiflerine… O anlar ister istemez şunu dedirtiyor; “Şu 18 milyonluk şehirde birkaç bin evsize sığınacak çatı yok mu?”

Altıyol’dan Rıhtım’a doğru inen kaldırımları sıkça kullananlar iyi bilir, bankamatiklerin önünde battaniyelere sarılıp yatan iki evsizi. Onlar, resmi verilere göre İstanbul’daki yaklaşık 10 bin evsizden sadece ikisi…

En az 3 yıldır her akşam, Osmanağa Camii karşısındaki bankanın girişine sığının iki kişi bu şekilde uyuyor. Yanlarında içine para atılması için kutu yok, “bize yardım edin” diye bir yazı da… Sadece yıllardır aynı yerde yatıp kalkıyorlar. O anlar öyle bir alışılagelmiş ki, her gece ve sabahın ilk ışıklarında bu görüntüye şahit olanlar için sıradan bir İstanbul manzaraları… Burada yatan iki kişi gün doğduğunda saatler ilerleyince battaniyelerini toplayıp Kadıköy’ün arka sokaklarına doğru yolculuklarına çıkıyor. Bu sadece göz önündeki manzara; Söğütlüçeşme Metrobüs yanında ağaç altlarını ev haline getiren onlarca tinerci, Fikirtepe’de metruk binalarda yatanlar, karanlık sokaklara sığınanlar ise apayrı…

HALDUN TANER’İN ÖNÜNÜNDE HER GÜN EVSİZLER BULUŞMASI…

Rıhtım ve çevresi, İstanbul genelinden evsizlerin uğrak getirdiği yerler arasında… Soruna kalıcı bir çözüm bulunmayınca kabullenilmiş çaresizlik olarak karşımıza çıkan manzaralar, Haldun Taner Sahnesi önünde daha da dikkat çekiyor. Günün her saatinde evsizlerin buluştuğu Haldun Taner Sahnesi duvarları, ısınmak için yakılan ateşlerden dolayı kararmış. “Kar yağsa hava kırılır” dedirtecek kadar insanların iliğine işleyen soğuktan korunmak için kat kat battaniyeye sarılan evsizlerin içler acısı yürekler i sızlatıyor.

HEM İNSANLIK ONURU, HEM DE ŞEHİR ESTETİĞİ İÇİN KALICI ÇÖZÜM BULUNMASI GEREKİYOR…

Her gün milyonların önünde defalarca yaşanan görüntüler, insanlık onurunun zedelenmesini de beraberinde getiriyor. “Şu 18 milyonluk şehirde birkaç bin kişiye sığınacak çatı yok mu” dedirten görüntüler, aynı zamanda İstanbul’da şehir estetiği ve huzuru adına da çözümlenmesi gereken bir sorun olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor.