Kadının olduğu her yer çiçek açar

Özel Röportaj: Adem Giden

Yılın sadece bir günü değil, 365’i de aslında onların değil mi? Anne, abla, teyze, hala, yeri gelince de ipi göğüsleyerek baba olur kadınlarımız. Doğanın ayrıca verdiği yeti ve yetenekleriyle iş dünyasının en kritik yönetim mekanizmaları da onlara teslim edilir, orada da harikalar yaratırlar. Çocuklar, eş, iş, okul derken gün içinde en az dörde, beşe bölünürler ama hiçbir zaman yıkılmayan, bütün kalabilen yapılarıyla eşsiz bir güven verirler.

Kadıköy Gazetesi olarak bu özel günde, sayfalarımızın misafirleri kadınlarımız. Ayrıca, “erkek gözüyle kadını kaleme almak” temasıyla dünyaca Ünlü Yüksek Mimarımız, Şehirbilimci Ahmet Vefik Alp ve tanınmış Şef – Gastronomi Sanatçısı İsmail Doğan, Kadıköy Gazetesi’ne eşsiz estetiği ile öyle çarpıcı yorumlarda bulundu ki, kesinlikle vaktinizi yazımızın sonuna kadar ayırmanızda büyük yarar var! Elbette kadınlarımızı ne kadar yazsak, anlatmaya çalışsak buna ne sayfalar, ne de herhangi bir mecra yetmez. Ancak, bugüne özel yazımızı sonuna kadar okuyarak kesinlikle kendinizden bir parça bulup, hafızanıza keyifli ve önemli notları kazıyabileceğinizin altını ısrarla çiziyoruz.

KADIN VE ÇALIŞMAK…

Yazımızın ilk paragrafında anlattıklarımızı hayatlarının her gününde yoğun bir tempoyla yaşayan, Kadıköy’ün tanınmış iş kadını Deniz Bozan’ın kapısını çalmıştık ki, oldukça güzel bir sürpriz ile karşılaştık. Tepe Emlak Yatırım A.Ş. Varlık Yönetimi Direktörü Deniz Bozan, genel merkezlerinin bulunduğu Ankara’dan Tepe Emlak Yatırım A.Ş. Genel Müdürü Hayal Olcay’ı ağırlıyordu. İş koordinasyonu, toplantıları derken hemen hemen bir dakikaları bile olmayan Hayal Olcay ve Deniz Bozan’ın yemek saatlerinden 15 dakikalarını bize ayırdı. “İş Dünyasında Kadın Olmak” üzerine kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.

HAYAL OLCAY: KADIN, TİTİZLİKTİR…

Kadın olabilmenin ötesinde bir annedir, iş dünyasında aktif rol alan bir çalışan ya da yöneticidir. Aynı anda birçok şeyi düşünebilme yeteneğine sahiptir, aslında bu biraz da doğuştan gelen bir yetenektir.

Kadının yöneticilikte başarısı ve rolü hem çok boyutlu düşünebilme yeteneğinden, hem de daha titiz, detaylı ele alan özelliğe sahip olmasından geliyor diyebiliriz. Birçok role bürünebilir ve titizliği ile birlikte işine yansır.

Kadın hayatımızda şüphesiz her şartta çok önemli bir unsur.İçinde bulunduğumuz AVM ve gayrimenkul sektöründe daha da önemli olduğunu düşünüyorum. İnsanlara dokunuyoruz, direkt iletişimin olduğu bir işi yapmaya çalışıyoruz. Ziyaretçilerimize, kiracılarımıza, toplumsal ve sosyal sorumluluk projelerimize yönelik tüm çalışmalarımızı planlarken kadın olmanın avantajı çok büyük.

Kadıköy’e gelirsek, gerçekten İstanbul’un en önemli merkezlerinden biri; Tarihi, konumu, nitelikleriyle İstanbul’un “tam ortası” diyebiliriz. Köklülüğü, özlenen İstanbul’u ifade ediyor bana Kadıköy, beşik noktası gibi… Özellikle Marmaray’dan sonra içinde bulunduğumuz mevcut dönem için daha da önem arz etti. Bu nedenle Marmaray ve metroya en yakın komşu Tepe NautiusAVM’nin, İstanbul alışveriş ağının merkezi olarak nitelendirilmesine ben de hak veriyorum. Kadıköy’de Tepe Nautilus AVM ile 15. yılı karşılıyoruz. 15 yıldır insana değer veren bir strateji temel edindik. Bunu sürdürebilmektir hedefimiz. Tepe Nautilus AVM’nin yıllardır müdavimlerinin yanı sıra yeni misafirlerimiz, kiracılarımız ve çalışanlarımız ile çok büyük bir aile olmanın mutluluğu, sorumluluğu içerisindeyiz.

Tüm kadınlarımızın 08 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü içtenlikle kutluyorum.

DENİZ BOZAN: KADIN GÜLERSE DÜNYA GÜZELDİR…

Eşitliğin, hoşgörünün, sevgi ve saygının hakim olacağı bir dünya diliyoruz. Kadın gülerse eşi, çocukları da güler, aile güler. Aileler güzelleşirse toplum mutlu olur, bir zincirin halkası gibi birbirini takip eder ve dünya güzelleşir.

İş dünyamıza gelince de, Kadıköy’de Tepe Nautilus AVM ile dolu dolu 15. yıl onurunu yaşıyoruz. Bu süreçte kadınıyla erkeğiyle, her yaş grubunun katkıları ile İstanbul’un AVM’si olabilme yolunda hedeflerimizi bir bir aştık. Bugün İstanbul’un en uç ilçelerinden bile günlük ziyaretçilerimiz geldiği için sorumluluklarımız çok daha fazla. Bunun bilinciyle diğer çalışmalarımızın yanı sıra Tepe Nautilus AVM, bizler için çok ayrı bir önem taşıyor.

Tepe Emlak Yatırım olarak şirket başarımızda her alanda kadınların katkısı birebir oldu ve her aşamada aktif rol aldılar, böyle olmaya da devam edecek.

Çalışan, üreten ve ülkemize katkıda bulunan tüm kadınlarımızın 08 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum.

SEREN FOSFOROĞLU: KADIN HAYATI GÜZELLEŞTİRİR… (Televizyon Programcısı – Oyuncu – Sanatçı)

Zamanla 08 Mart şekil değiştirdi tabi. Ancak bence kadının sesini duyurması, kadının gücünü göstermesi için önemli bir gün. Bu güç, kaba kuvvet değil. Kadının gücü, beyin gücü, yetenekleri ve kendine olan inancı. Kadının gücünden korkulduğu için eve katılmak isteniyor. Kız çocuklarının okuması, kadının kendini geliştirmesi çok ama çok önemli bence.

Kadın deyince, ister istemez annelik ağır basar. Annelik kadının doğasında var. Ama kadın sadece anne olarak kalmamalı. Günümüzde kadın kariyerle birlikte anneliği de beraberinde sürdürüyor. Dünya, kadınların elinde şekilleniyor ve hep diyorum; “Kadın hayatı güzelleştiriyor.”

Severek gerçekleştirdiğim televizyon programım “Kadın Olmak” da elimden geldiğince gereken, doğru mesajları verip kadınlara desteğimizi ısrarla sürdürmeye çalışıyorum ve bu hep böyle olacak.

TUBA EMLEK: NE YAZIK Kİ ŞİDDETİN GÖLGESİNDE KUTLANIYOR… (TV Programcısı – Yazar – Psikolog)

Kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi, aynı zamanda farkındalık yaratması açısından ayrı bir önem taşıyor. 08 Mart Dünya Kadınlar Günü, son yıllarda ne yazık ki artan kadına yönelik şiddet olaylarının gölgesinde kutlanmakta. Üretkenliği ve duyarlılığı temsil eden, huzurlu ve sağlıklı bir toplumun temel taşı kadınlarımız, giderek daha yoğun bir biçimde şiddet olaylarına maruz kalmaktadır. Kadına yönelik şiddetin olmadığı, güvenli ve huzurlu bir ülkede yaşamak dileğiyle tüm kadınlarımızın; Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun!

GÜLTEN ÇETİNDAĞ: EŞİT HAKLAR İSTİYORUM…  (Emekli ama her daim Öğretmen)

Bugün duygularım bir kadın olarak dolu dizgin, coşkulu! 08 Mart bizim diyorum, sonra gerçekten düşünüyorum bizim mi diye? Aydın bir Türk kadını olarak tüm engelleri aşıp başı dik yürümek istiyorum, omuz omuza erkeklerle, eşit haklar istiyorum insan olarak. Toplumda kadının adı var mı diye düşünüyorum zaman zaman, bir çelişki içindeyim, ülkemdeki gidişattan, kadın olmaktan. Cumhuriyet öğretmeni olarak, nesiller yetiştirmek istiyorum; Aydın, fikri hür, irfanı hür ve bugün tekrar tekrar teşekkür ediyorum Yüce Atatürk’e, isteklerimi gerçekleştireceğim umudu bana verdiği için. 08 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, dünyalı bir kadın olarak var olmanın da hazzını yaşıyorum ayrıca. Kutlu olsun günümüz…

NESRİN KURAN: KADINLAR, GÖKLERE YÜKSELMEYE LAYIKTIR… (Heybeliada Lions Kulübü Başkanı)

08 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü en içten dileklerimle hem sevinç, hem de ne yazık ki hüzün ile kutluyorum. Kadının şiddet görmediği, taciz ve tecavüze maruz kalmadığı, toplumda hak ettiği değer gördü, bir gün değil her gün eşitlik ve özgürlük içinde yaşayacağımız günler dilerim. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”

SERAP TARI: TÜRK KADINI ÖNCE TOPRAĞINA SAHİP ÇIKTI… (Suadiye Gönüllüleri Başkanı)

Yaşamın ana damarı biz kadınların varlığı, ana ve doğurganlığını kabul etmekle başlar. Her platformda var oluş, oranın gelişimini, üretkenliği, çağdaşlığı, toplumda yer almış kadınlar sağlamıştır. Çağdaşlık yolunca Cumhuriyet için göğsümüzü siper etmişsek, Nice 08 Martları da göğüsleriz. Çünkü Türk kadını önce toprağına sahip çıktı, sonra ailesine, işine ve Cumhuriyetine… Bizler her zaman analık, toparlayıcılık vasıflarımızla, emekçisiyle, yüreğiyle, aşkıyla hala buradayız. Görevdeyiz! Yeni nesiller kadınlarımıza emanettir. Bir Cumhuriyet kadını olmaktan ötürü gururluyum, onurluyum.

ZEYNEP AYMAN:  MOBBİNG ALTINDAYIZ, HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ…  (Caferağa Mahallesi Muhtarı)

Dünya nüfusunda kadın erkek oranı neredeyse eşitlenmiş durumda, her 100 kadına karşılık 102 erkek. Bu oran insan haklarında da eşit olduğu gün 08 Mart kutlanabilir bir gün olacak. Ataerkil toplum düzeninde o güne kadar kadın olmak zor. Çoğu erkek, analarını bile hiçe sayarak hor görebiliyor kadını. Aşağılıyor, dövüyor, şiddet uyguluyor. Saçından tırnağına kadar söz söylemeyi, eleştirmeyi, kendinde hak görüyor.

Her hali, duruşu, davranışı ile kriterize edilmek istenen kadın üzerinden yürütülen politikalar ne yazık ki çoğu zaman başarılı oluyor. Çalışan kadınlar olarak bizler çoğu zaman mobbing altında sürdürüyoruz iş hayatımızı. Her türlü kaba/saba söz ve davranışa göğüs germek, dik durmak bizlerin vazgeçilmez ve inkar edilemez gerçekleri oldu.

Bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da çalışan kadınlar olarak bizlere gerek kendimizin, gerekse de haklarımızın ne olduğunu bilmeyen tüm kadınlarımız mücadele vermeye ve onlar farkında olmasa bile tüm kadınların özgürlüğü, eşitliği için çalışmaya ve mücadeleye devam edeceğiz.

AHMET VEFİK ALP: KADIN ÖYLE BİR KUTSALDIR Kİ, EN KÖTÜ KOŞULDA BİLE GÜÇLÜDÜR! (Yüksek Mimar ve Şehirbilimci)

Kadın, benim için annedir, annemdir. O’nunla çok özel bir bağ içinde yaşadık. Evin tek çocuğuydum, annem de öyleydi. Üç sene oldu annemi kaybedeli, bugün 08 Mart ve annemin doğum günü, bir kez daha gözyaşımı içime akıtarak yad ediyorum annemi.

Kadın ile erkek birbirini tamamlayan iki varlık, biri olmadan öteki de olamaz. Yüce Allah öyle yaratmış ki, onu tamamlasın ve nesli yürüsün şeklinde düzen gelmiş. Tabi en çok tartışılan şey, eşitli konusu. Eşitlik konusunun gündeme gelmesi bile ayıp, artık bunları çoktan aşmış olması gerekiyor toplumuzun, konuşulması bile abes. O ona, bu buna hakim diye tanımlamak yanlış, tabi ki yaradılış itibariyle iki ayrı organizmadır kadın ile erkek ama, birbirini tamamlar, üstünlükleri yoktur. Hanımların da çok büyük gücü vardır.

Yedi sene önce Suudi Arbistan’da hizmet veriyordum, yaşadıklarımı özellikle Kadıköy Gazetesi aracılığı ile Kadıköylülere duyurmak istiyorum. Suudi Arabistan’da kadınların kimlikleri yok, babaları ya da eşlerinin üzerine kayıtlılar. Şimdileri biraz açılım başladı ama, o olumsuz tabloya rağmen bile kadınları gücü olabildiğini gördüm. Kadının olduğu eve polis, asker giremiyordu, mahrem sayılıyordu. Çeşitli polisiye olay olduğu zaman vaka kadına karşı yapılmış bir yanlış ise, çok farklı süreç cereyan ediyor. Suudi Arabistan’da kadınları fotoğraf çekmek yasaktı, çekmediğini kanıtlasanız bile başınız beladadır, anlatayım…

Fransa’dan üç günlüğüne arkeolojik çalışma amacıyla toprak mimarisi için gelen üç misafirimiz, kadınlar pazarının yanından geçiyordu. Yüzleri meşin maskeli kadınlar bir anda paniğe kapıldılar, fotoğraf çekildiklerini düşünerek. Ortalık karıştı, bizi içeri attılar. Kral Fahd Üniversitesi Öğretim Görevlisi, profesörüyüm, aktarmaya çalıştım. Fransızlar çok korktular, yıl 1985’ler… Neyse ki incelemelerde Fransızların fotoğraf çekmediği anlaşıldı ama bir de ne görelim, fotoğraf çekilmediği kanıtlansa bile şikayetçi hanım sizi azad etmeden gidemezsiniz, buyurun cenaze namazına. Mahkeme kurulacak, Kadı gelecek; Fransızlar çok korktular, “Eyvah kolumuzu bir tarafımızı kesecekler” diye. Kadının eşi çağırıldı, eşi ikna etti şikayetçi kadını. Zaten yüzünü göremiyorsunuz, arkada bir tarafta aracılar iletişim kuruyor. Neyse ki kadın azad etti, çıktık. Suudi Arabistan’ın son derece radikal ve olumsuz koşullarında bile kadının bir gücü vardı, bunu yaşayarak gördük.

Baştacımız kadınlarımız da bazen üzüyorlar erkekleri ama, erkekler de hak ediyor, yaramazlık yapıyorlar. Şehirlerimizde çok binalar yaptık, her yeri defalarca değiştirdik ama bir türlü kafalardaki kadın objesini değiştiremedik. Ülkemizin koşullarından gelen olumsuzluklar var. Şu an Türkiye doğulu mu, batılı mı, onun yanıtı aranıyor, ortada gidip geliyor. Bu ortamda kadınların da beyinlerdeki gerçek imajı bir türlü oturmuyor. Ama Türkiye’miz bunları aşacaktır, göreceğiz.

Kadınlarımız her yerde, bakın cephede ne kadar kadın askerimiz var, geçen bir kadın yüzbaşıyı ibretle izledim televizyonda. Şehit haberleri üzüyor bizi, başta anneleri ve babaları olmak üzere ailelerine, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Onların çektikleri acılar anlatılamaz, ifade edilemez. Türkiye’miz İnşallah kısa sürede içerisinde düzlüğe çıksın, bu kadınlarımız ile olabilecektir. Tüm kadınlarımızın 08 Mart Dünya Kadınlar Günü, yılın her günü kutlu olsun.

İSMAİL DOĞAN: TÜM DÜNYA KADINLARIMIZDAN ÖZÜR DİLESE, GÖZYAŞI SEL OLUR BOĞULURUZ… (Deniz Ürünleri Şef Aşçısı ve Gastronomi Sanatçısı)

Kadınlarımızı bir güne sığdırmak mümkün mü? Tek bir kadın bile hüngür hüngür ağladığı bir dünyada kadınlara adalet sağlanamamış saymak zorundayız ki, şimdilere bakarsak vay halimize. Savaşlarda çocuklarının, eşinin gözleri önünde öldürülen, dilimin varmadığı olumsuzlukların her gün yaşandığı dünyada hangi kadınlar gününü kutlayacağız? Söylenecek o kadar söz var ki, kadın ile erkeğin eşitliği ispatlanmaya çalışıldığı süreç bile, içinde olduğumuz acınacak tablonun kanıtıdır. Yine de umutsuz olmayalım, her anne dünyayı kurtaracak bir yiğide gebe olabilir.

Admin

See Full Bio