Tüketiciyi yerli malına teşvik etmek için ‘yüzde100 TÜRKİYE’

‘yüzde100 TÜRKİYE’ kampanyasını değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz; ‘ülkemiz tüketici hareketinde tarihi bir adım atılıyor’  dedi.

Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Av. Mehmet Bülent Deniz konu ile ilgili şu açıklamayı yapmıştır:

İLGİLİ HABER Hüseyin Yayman’dan Google’ın algoritma değişikliğine tepki!

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarından bu güne değin, ulusal sanayinin geliştirilmesi ve ülke ekonomisinin üretken bir yapıya kavuşturulması amacıyla yerli malı kullanımının teşvik edilmesi çalışmaları yapılmış, çoğumuzun buruk bir nostalji ile hatırladığı “yerli malı haftaları” etkinlikleri düzenlenmiştir. Ancak yerli malı kullanımının yaygınlaştırılması için yapılanlar; yerli malı haftalarında okullarımıza götürdüğümüz meyve ve yemişlerin ötesinegeçememiştir.

1980 öncesinde cari olan “ithal ikameci” ekonomik yapılanma nedeniyle ürettiğini satın almak zorunda olan tüketiciyi, ‘ne üretirsem, alacak’ anlayışıyla önemsemeyen ve bu süreçte kalite kaygısı taşımayan üretici, tüketicinin bilinçaltında; “yerli malı kalitesizdir” düşüncesinin yerleşmesinde en büyük pay sahibidir.

1980 sonrası uygulanan ‘liberal ve dışa açılmacı’ ekonomik politika nedeniyle mal ve hizmetlerin ülkemize ithali serbest bırakılmıştır. Yıllardır kalite kaygısı taşımadan üretilen kalitesiz ve pahalı yerli malından bıkan tüketici, bu dönemde ülkemize ithal edilen mal ve hizmetleri tercih etmeye başlamıştır. Bu tercih ve genel olarak da dünya ekonomisinin küreselleşmesi ve AB. sürecinde Gümrük Birliği, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımı aşamaları nedeniyle yerli üreticiler de, ‘kalite’, ‘verimlilik’, ‘ucuzluk’ gibi unsurları içeren bir anlayışla rekabetçi ve üretken bir tutum içine girmişlerdir. Bugün itibariyle yerli üretimimiz birçok mal ve hizmet çeşidinde dünya standartlarında kalite ve fiyatı içermektedir.

Ancak tüm bu gelişmeler ülkemizin dış ticaret rakamları bakımından oldukça kötü bir tabloyu ortaya koymaktadır:

Dış ticaretimizde ihracat aleyhine oluşan bu tablo ülkemizin cari açığını olumsuz yönde etkilemekte ve sonuçta ‘değeri düşen ulusal para krizi’ yaşanmaktadır.

Öte yandan tüketicinin yüksek oranda ithal mal ve hizmetleri tercih etmesiyle yerli mal ve hizmet üretimi gerilemekte, sonuçta ülkemiz istihdam sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır.

Ulusal sanayimizin gelişmesi, rekabetçi ortamlarda sanayimizin iyi konumda olması, buna bağlı olarak istihdamın artması ve her şeyden önemlisi şu anda ülkemize yapılmak istenen ekonomik darbenin boşa çıkarılmasıamacıyla Tüketici Birliği Federasyonu tarafından bir kampanya başlatılmaktadır: ‘yüzde100 TÜRKİYE’

‘yüzde100 TÜRKİYE’, kalitesiz ve pahalı yerli mal ve hizmetlerin satın alınması yerine, kalite ve fiyat bakımından ithal benzeri ile yarışan yerli mal ve hizmetlerin öne çıkarılmasını ve tüketicinin tercih etmesi yönünde farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır.

Ekonominin küreselleştiği bu ortamda mal ve hizmetlerin ‘milliyeti’ne ilişkin tartışmalar,Tüketici Birliği Federasyonu tarafından değerlendirilerek; ülkemiz coğrafyasında, insanımızın emekgücünün yoğun olduğu ve nihai katma değerin yüzde 50’sinin ülkemizde eklendiği, tüketici haklarına, çevre ve insan sağlığına duyarlı, ülkemize katma değer bırakan her türlü mal ve hizmetin yerli malı olarak tanımlanması esası kabul edilmiştir.

Tüketici Birliği Federasyonu tarafından kabul edilen “yerli malı” tanımına uygun mal ve hizmetlerin ülkemiz tüketicisi tarafından tercih edilmesini sağlamak için ‘sosyal etiketleme’uygulaması başlatılarak, yerli mal ve hizmetlerin kampanyanın logosunu taşıyan etiket ile belirlenmesi ve tüketicinin algısına sunulması sağlanacaktır.

Sosyal etiketleme sürecinde, kampanyaya katılmak ve kampanya logosunu kullanma isteminde bulunan firmaların tüketiciye sunduğu mal ve hizmetlerin bu tanım kapsamına girip girmediği değerlendirilerek;‘yerli malı’tanımına uygun mal ve hizmetler, yerli malı” olarak ilan edilecek ve etiketlenecektir. Etiketleme sonuçları her türlü iletişim yolu ile kamuoyuna duyurulacaktır.

Ulusal üretimin gelişmesi ve sonuçta ülke ekonomisinin sağlam bir yapıya kavuşturulması yönünde atılmış tarihi bir adım olan ‘yüzde100 TÜRKİYE’kampanyasının, küresel ekonomik saldırıya maruz kalan ülkemiz üreticisi-tüketicisi ve kamu erkiylesahiplenileceğine inanıyoruz; şimdi ‘yüzde100 TÜRKİYE’ zamanı…