Hepimiz kendi çapında birer şikeciyiz aslında.
Ama asla kendimize toz kondurmak istemiyoruz.
Bugüne kadar kim bilir kaç maçta şike olduğu kanaatine kapıldık ta seyrederken, yutkunduk sonradan.Ya da bizim takımımıza karşı cansiperane mücadele veren takımın futbolcularına nice kinlerimizi nahoş kelimelerle hava boşluğuna bırakıverdik.
Günlerdir televizyon ekranlarına yeni yeni spor yorumcuları çıkıp hararetle şikeyi anlatır oldu.

Biz hiç bilmezdik bu zevatın futbolla bu kadar haşır haşır neşir olduğunu
Ama ben de dâhil hepimiz isterdik ki kendi takımımızın başkanı ve yönetimi ne yapsın etsin mutlaka şampiyon olsun. Bunu beceremeyenlere de bunda iş yok bu bir an önce değişmeli naraları atardık her fırsatta.

Bugünlerde bakıyoruz ki Aziz Yıldırım tutuklandı diye birileri ağlamak için metrisin önünü mesken tutarken, birileri şampiyonluk bize gelecek diye cümbüş yapıyordu aynı mekânda.
Kimse yalan söylemesin herkes kendi vicdanına sorsun Fenerbahçeli olmayanlarımız sevinmedi mi Aziz Yıldırım tutuklanınca. Sonra sıra bir gün Galatasaray’a geldi, bu defa Fenerbahçeliler ah bir Galatasaraylı da tutuklansa diye dört gözle bekler olmadı mı?

Bırakın takiyyeyi hepimiz biliyoruz ki yıllardır futbol maçlarında şike zaten var. Hatta şikeyi teşvik eden teşvik kelimesi de hafif kalır yöneticileri buna ihbar eden biz değil miydik?
Bir takım kalkıyor şike iddiaları üzerine kupayı iade ediyor. Öbür taraftan bu sebeple tutuklananları önce istifa ettiriyor sonra da tahliye ettirmek için var gücüyle çabalıyor.
Aslında hepimiz biliyoruz ki takımların tamamı Ya bizim yaptıklarımız da meydana çıkarsa korkusuyla sessiz kalırken gizliden gizliden taraftarlarını tahrik ediyor diğerlerine karşı.

Ben bir Fenerbahçeli olarak Emenike oynatılmadığında içten içe bunda bir gariplik var dememiş miydim. Ya da Adnan Polat saatini gösterdiğinde onun bir kâhin olmadığını bilmiyor muydu Galatasaraylılar. Ya o maçta ligde kalmayı kesinleştirdikten sonra bile hırsından çimleri ağlatan Denizli sporlu futbolcularda bir iş var dememiş miydi içinden hiç kimse?
Manisa Spor Fenerin önüne taş koyduktan sonra anons sisteminden hop hop fener.
Üslubuyla bağırırken hiç kimsenin aklına Manisa Spor’a ne fenerin ya da cimbomun şampiyon olmasından diye bir soru gelmemiş midir acaba?

Şimdi bir takım adliye muhabirleri televizyonlarda boy gösterip boyundan büyük laflar ederek şikeyi irdeliyorlar. Hâkimlerin bile kesin hüküm veremediği bir aşamada hangi takımların lig düşmesi gerektiğini hangi şahısların kaç yıl ceza alması gerektiğini ya da kimlerin futbol âleminden kovulması gerektiğini konuşuyorlar.

Ama hepimiz biliyoruz ki her sezon şampiyonluk yarışı yapan takımlar ile düşmeme mücadelesi veren takımlar terlerinin son damlasına, paralarının son kuruşuna, hatırların son raddesine kadar tüm varlıklarını ortaya koyarak mücadele ediyorlardı.

Neymiş efendim sonucu belli maçlar izlemişiz. Hatta hatta emniyet görevlilerinden birisi demiş ki “oğlumla beraber maç seyrediyorduk, oğlum heyecanla yerinde duramazken ben maçın skorunu biliyordum ve kahroluyordum.” Gazeteci ilavesini hemen yapıştırıyor.”Biz yıllardır futbol maçı değil sonucu belli tiyatrolar izlemişiz” diye

Okuduğumuz hiçbir telefon görüşmesinin içerisinde siz şu kadar gol atın biz de bu kadar gol atalım maç şu sonuçla bitsin diye bir konuşma geçmiyor. Peki, Bu emniyet mensubu maçın hangi skorla biteceğini nereden biliyor?

Şampiyonluk iddiası olan takımlar her biri bir koldan sirayet etmeye çalıştığı için rakibin içine, Fenerbahçecin mi yoksa Trabzon Sporun mu daha çok futbolcuyu etkileyebileceğini maç bitmeden kim kestirebilir ki?

Kimse kendi kendine üzüntüye kapılmasın bence şikeli maçlarda dahi bizler sonucu belli maç izlemiş değiliz. Çünkü görüyoruz ki ne futbolcular verdikleri sözleri tutmuş tam anlamıyla; Ne de kaç futbolcuyu hangi takımın teşvikleşebildiği belli değil. Ondan dolayıdır ki şike yapan ya da teşvik veren kulüp dahi maç sonucunu heyecanla bekliyor çünkü o da biliyor ki şampiyonluktaki rakipleri de boş durmuyorlar şike konusunda.

Şikenin genel geçer kural olduğu bir yerde şikeye bulaşmamak o kadar basit değil.

Kayıtta olan emniyet kameraları ve telefon dinleme cihazlarına bakarak değil de Acaba Münker Nekirin kayıtları meydana çıksa kaç takım kalır ligden düşmeyecek. Kaç yönetici boylar kodesi.

Hukukçu olarak Bu Spor yasalarını yapanların da olayı terörden bile daha ciddiye alarak nasıl mantıksız ve abartılı cezalar belirlediklerini ileride bir gün mukayeseli olarak anlatacağım inşaallah.

Ama bu aşamada kime ne cezası verilirse verilsin. Hangi takım lig düşürülürse düşürülsün benim vicdanım asla adil bir karar verildiğine ve tüm suçluların eşit şekilde cezalandırıldıklarına kani olamayacaktır. Ya sizin ki…

Av. Zinnur Kaya