Kitap okumanın bir zamanlar bedeli ağırdı, çünkü her askeri darbede, kitap okuyanlar en ağır şekilde cezalandırılırdı.
Yaşanmışlıklarla ispatlıdır…
Bu nedenle…
Ülke insanı kitaplardan hep korktu.
Kitaplardan hep uzak durdu.
Kendisi kitap okumadığı gibi çocuklarının da kitap okumasını hiç istemedi.
Çocuklarına, “Kitap okuyacağına ders çalış!” dedi.
Bu kafa uzun süre devam etti.
Ta ki…
İlkokul, ortaokul, lise öğrencileri…
Sınavlarda…
Sayısal, sözel derslerden sıfır çekene kadar…
Dendi ki…
Çocuklar okuduklarını anlamıyor…
Okuduğunu anlamayan çocuk ne sayısal ne de sözel derslerden başarılı olabilir…
Ne yapalım?
Çocuklar kitap okusun ki, okuduğunu anlasın…
Sayısal, sözel derslerde başarılı olsun…
Kollar sıvandı…
Devlet bilfiil el attı…
Artık kitap okunacaktı…
Kitap okuma günleri, kitap okuma saatleri…
Okullarda dünya klasikleri ve Türk klasikleri…
Okumayan yandı…
Kısacası 1800’lerde Avrupalıların keşfettiği şeyi biz yeni keşfediyorduk…
Kitabın önemi fark edilince…
Tüm ülkede kitap fuarları boy göstermeye başladı.
Önce büyük şehirler sonra küçük şehirler…
Tabii ki işin bir de rant kısmı var…
Büyük şirketler, sermaye grupları bunu bir ticari faaliyet olarak gördü.
Kim ne olarak görürse görsün…
Kitapların öneminin kavranmasında geç de kalınsa kitapların okuyucu ile buluşması tabii ki güzel.
Kitap okumalı çocuklar…
Kitap okumalı gençler…
Kitap okumalı yaşlılar…
Eğitimin olmazsa olmazıdır kitap…
Ülke olarak kitap okumalıyız.
İlçelerde, kasabalarda, köylerde kitap fuarları açılmalı…
Medya, sosyal medya kitapları konu edinmeli…
Kitaplar üzerine bir yaşam örülmeli…
Yazarlar unutulmamalı…
Yazmaya önem verilmeli, devlet teşvik etmeli yazmayı…
Destek olmalı…
Sözün özü; kitaplar çok önemli…
Bir ülkenin kurtuluşu kitaplara bağlı…
Kitap okumayan bir millet var olmaz…
Ayakta duramaz…
Atatürk yaşadığı dönemde 3 bin 997 kitap okumuş…
Cephede bile kitap okumayı bırakmamış…
Atatürk’ü Atatürk yapan kitaplardır.
Kitap fuarlarını çok önemsiyorum, destekliyorum…
Kitap fuarları çoklukla olsun…
İnsanlar kitaplarla buluşsun, yazarlarla tanışsın…
Her yer kitap fuarı ile dolsun, taşsın…
İlgili Haberler
“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]
Karagümrük stadı hakkında bu kaçıncı yazımı artık söylemiyorum. Fatih Belediye Başkanı Ergün TURAN , 15 Mart’ta sosyal medya hesabından Karagümrük taraftarına stat müjdesini verdi. Bu kaçıncı müjdeden artık bunu da söylemiyorum. Bildiğim tek şey taraftarın artık boş vaatlere karnının olduğu şey. Neyse ki krizi bırakıp iyi bir yerde görmek istiyorum. Stadın kapasitesi 7.680 kişilik olacak. Şehrin göbeğinde butik […]
Zaman sonsuzdur. Evren, uzay, yani içinde bulunduğumuz mekân da sonsuzdur. İnsan, birey olarak da “insanlık” olarak da zamanın ve mekânın sonsuzluğunun kesiştiği herhangi bir noktada, bir hiç, bir sıfırdır. Bir insan ömrünü yüz yıl kabul etsek bile, zamanın sonsuzluğunda yüz yıl nedir ki? Bırakın yüz yılı, bin yılı, milyar yıl nedir ki, sonsuzluk karşısında? Biliyorsunuz, […]
Galatasaray son haftalarda formsuz, şampiyonluklar yaşayan Okan Hoca da kayıplarda. Büyük takımlar bazen böyle durumlarla karşı karşıya kalabilir. Tam her şey bitti derken ortaya bir “kahraman” çıkar hem takımı hem hocayı tabiri caizse ipten alır. Doğru tahmin ediyorsunuz, Osimhen’den bahsediyorum. Piyasa değeri 100 milyon euro olarak söylenen oyuncu şu an Galatasaray’ın kurtarıcı meleği. […]