Bu Sistemde Kaliteli Sağlık Hizmeti ve Sağlık Eğitimi Olur mu?

Ülkemiz son on yılda sağlıkta önemli aşamalar kaydetti ve önemli bir dönüşüm yaşadı. Bu dönüşümde milletimiz için daha önceleri kaleme aldığımız hayırlı gelişmeler olduğu gibi, son zamanlarda dozu iyice artan hatalı ve zarar veren uygulamalar da oldu.

Doğru işleri desteklediğimiz gibi hatalı, milletimize, hekimlerimize ve devletimize zarar veren uygulamaları da anlatmak, onlardan kurtulmak için çabalamak zorundayız.

Bu zararlılardan en önemlisi; sebep olduğu sıkıntılarla artık dayanılmaz hale gelen, Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinin asli görevlerini baltalayan “Performans Sistemidir”.

İLGİLİ HABER SANATÇININ ÖLÜMÜ!

Performans sistemi hastaların kaliteli ve yeterli sağlık hizmeti almasını engellemekte,  hekimleri puandan başka bir şey düşünmeyen birer robot haline getirmekte ve ülkemizin genel bütçe açığını artırmaktadır.

Bu yönetmelikle bütün sağlık kurumlarında hizmetin kalitesi baltalanmakta, üstelik tek görevi hasta muayenesi olan kurumlarla, çok sayıda görevi olan fakülteler aynı yarışa sokularak durum daha vahim bir hale getirilmektedir.

Peki, bu ülkenin hekim ihtiyacını karşılayan Diş ve Tıp Fakültelerinin diğer hastanelerden farklı fonksiyonları nelerdir;

Birileri beğensin, beğenmesin,

– Öncelikle ülkenin ihtiyacı olan bütün hekimler buralarda yetiştirilir

– Fakülte sonrası eğitim olarak ülkemizde hizmet veren bütün uzman hekimler ve öğretim üyeleri bu fakültelerde yetiştirilir.

– Ülkemizde sağlık alanında gerekli olan bilimsel araştırmalar bu fakültelerde yapılır

– Hasta muayene ve tedavisi yapılır ki bunların önemli kısmı diğer sağlık kuruluşlarında teşhis konulamamış, tedavi edilememiş, çözüm bulunamamış zor vakalardır.

Fakat bir türlü rayına oturtulamayan Tam Gün Yasası ve fakültelerdeki eğitime darbe vuran, engel olan “performans sistemi” fakültelerde kargaşaya, huzursuzluğa, bilinmezliğe, görev yapamamaya sebep olmuştur. Fakülteler yeteneklerini ve kapasitelerini kesinlikle kullanamaz hale gelmişler veya getirilmişlerdir.

Yıllarını bu mesleğe vermiş hocalar, asistanlarla ve hatta bazı saçma maddeler yüzünden öğrencilerle aynı yarışmanın, aynı tezgâhın içine sokulmuş ve asistan hocayı, hoca asistanı tanımamaya, ilgilenememeye başlamıştır.

Burada bazı şeyleri anlatmaktan, açıklamaktan utandığım, hayâ ettiğim için yazamayacağım ama yaşanan problemler hekimleri canından bezdirmiştir.

Çok teknik bilgilere girmeye gerek yok, sağlıkta eğitime ve tedaviye büyük darbe vuran Performans sistemi uygulanan baskı ve dayatmalarla fakülteleri esir almıştır.

Üstelik yöneticilere verilen çok yüksek miktarlarda paralar hastane, fakülte ve üniversite yönetimlerini de bu sistemi teşvik etmek ve diğer çalışanların üzerinde baskı oluşturmak durumunda bırakmıştır.

Evet, hükümet edenler devamlı surette muayene edilen hasta sayısındaki artıştan gururla bahsederken doğru söylüyorlar ve gerçekten de doktorların, hocaların ve asistanların hasta bakma sayılarında büyük artışlar görülüyor. Bu artışın sebeplerini ayrıca irdelemek gerek ama siz bir eğitim yuvasında performans dayatmasıyla hekim, uzman hekim yetiştirilebileceğini düşünebiliyor musunuz?

Bu noktada belirtmek gerekir ki gerçekten hasta muayene sayısında korkunç bir artış var. Kısaca her geçen yıl toplumsal sağlığımızı kaybediyoruz. Ama kaç kişi kaliteli hizmet alıyor, tedavi olabiliyor, şifaya erişiyor bunun oranı açıklanmıyor.

Her neyse biz konumuza dönelim; Bir tıp veya diş hekimliği fakültesi hastanesinde hasta üzerinden para kazanmanın öncelikli iş olarak dayatılması fakültelerde eğitim ve bilimsel araştırma alanında hangi çıkmazlara yol açacağı aşikâr değil midir?

Son yıllarda hekim, uzman hekim ve öğretim üyesi yetiştirme noktasında ülkemiz hızla kan kaybetmektedir ve bu gidişle her şey daha da kötü olacaktır. Bilinmelidir ki tıp ve diş hekimliği eğitimi müthiş bir zafiyet içindedir.

Bilinmelidir ki; Performans sistemi ve aslında çok doğru ve gerekli olmasına rağmen çok büyük yanlışlarla getirilen Tam Gün Yasası nedeniyle sağlık eğitimi diye bir şey kalmamıştır.

Özellikle tıpta uzmanlık sınavlarında kolay para getiren, sorumlulukları az olan bölümlerin puanları artmış, cerrahi dalların puanları 50 puanın bile altına inmiştir ve yine de tercih edilmemektedir.

Son bir uyarı; Biz hekimleri, yaşanmış ve hala yaşanan ama şimdilerde sanki yokmuş gibi üstü örtülen kötü örnekleri temel alarak, sadece para kazanmak için yaşayan, para için çalışan birileri olarak gösterenler, insanları bizlere karşı kışkırtanlar ve gerçeklerin üzerini örtenler bilmelidirler ki bu açık bir hatadır. Ve eğer Allah’a inanılıyorsa helal edilmeyecek bir kul hakkıdır.

Biliniz ki; siz ne kadar insansanız bizler de o kadar insanız, sizler ne kadar dürüstseniz bizler de o kadar dürüstüz, sizler bu milleti ve vatanı ne kadar seviyorsanız bizler de en az o kadar seviyoruz ve bağlıyız.

Hem kalitesiz sağlık hizmetine mahkûm edilen milletimiz adına hem de her açıdan haksızlığa uğrayan sağlık personeli adına gidilen bu yolun çıkmaz yol olduğunu söylemek boynumuzun borcudur ve bu uyarı hastalarımız, devletimiz, milletimiz ve meslektaşlarımız adına samimi, dürüst duygularımızın tezahürüdür.

AHMET BERHAN YILMAZ