Bizim kuşaktakiler bilirler bir zamanlar demokrasi ve insan hakları dendi mi Dünyada fransa, Türkiye de CHP kendilerini bu işin sahibi, kurucusu, koruyucusu kabul ederdi.

Ne zaman bir sol görüşlü siyasetçi ya da hatip söz alsa, mutlaka demokrasi’den, insan haklarından bahseder ve konuşmasını da öyle tamamlardı.

Dünyada da Fransa özellikle, fransız  devriminin de mirasına sahip çıkıp, dünyanın en demokratlarıymış görüntüsünü vurgulamak için, her fırsatta dünyaya demokratik nutuklar atar, sık sık ortadoğu ülkelerinde insan hakları ihlallerini denetleyici çalışmalar yapıp, bunu dünya kamuoyuna pazarlardı.

O zamanlarki cumhurbaşkanlarının eşi, bayan Mitterand, iki de bi türkiye’ye gelip güneydoğuya gider ve
‘Ezilen azınlık’ olarak nitelediği kürt vatandaşlarını ezmekle Türkiye’yi suçlar, PKK ve yandaşlarıyla devamlı dirsek temasında bulunurdu. Türkiye aleyhindeki her olayda ön saflarda yer alırdı.

Sevsinler sizin demokratlığınızı demek lazım hepsine de. Zira Fransa, Allah ı inkar etmeyi serbest bırakıp, düşünce özgürlüğü kapsamında sayarken, sözde ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayan ucube bir devlet haline geldi; Daha doğrusu zaten öyleydi de, şimdi gerçek yüzünü Türkiye sayesinde Dünya görmeye başladı . Dedeleri de Galileo’ya dünya yuvarlaktır demeyi yasaklamamış mıydı zaten?  Ama tarih bize gösteriyor ki bilimsel gerçekleri meclis kararlarıyla, ya da ucube yasaklarla değiştirmek mümkün değildir.

CHP de bu konuda Fransa’dan farkıl değil, Ak Parti anayasayı değiştireceği zaman önce seçim barajlarını, sonra Siyasi Partiler Kanununu değiştirmeyi anlatıp duruyorlardı. Güya parti içi demokrasi kahramanı kesilip nutuk atıyorlardı her yerde.

Ama gel gör ki, Dersim katlimını kabul eden ve özür dilemeye teşebbüs eden ne kadar teşkilat varsa bir gecede feshediliverdi.Demokrat,hatta sosyal demokrat olan bir partinin demokratik açılıma karşı çıkması da zaten bu garabeti göstermiyor muydu?

Hepinizin malumu olduğu üzre Fransa’nın bu saçmalıkları karşısında ilk tavrı Türkiye adına Erdoğan koydu. En üst perdeden kanunivari tavrıyla gönüllerimizi ferahlattı. Onun akabinde bir çok Devlet adamı,kurumu ya da sivil toplum kuruluşları tepkilerini koyarken değişik tarzda boykotlar ilan ettiler.

Bir takım rivayetlere göre Türk dostu! Olduğu iddia edilen ve aslında gizli müslüman olduğuna kadar götürülen methiyelere mazhar olan piyer loti’nin,aslında öyle olmadığı Dudaklarına ruj süren bir sapkın…Her limanda metres tutan bir ahlaksız…Kılıktan kılığa giren bir ajan… olduğu da kuvvetli bir şekilde iddia edilmektedir. Bu konuda yazılmış tezlerin dahi varlığı bilinmektedir ki yeterli araştırma yapıldıktan sonra bu konu gazetemizde işlenecektir.

Bütün bunların doğru olup olmadığı bir tarafa Piyer lotinin doğduğu kentle Eyüp’ü kardeş ilan eden belediye karanının bu vesileyle iptal edilmesi Fransaya konulacak en anlamlı tepkilerin başında gelecektir kanaatimce.