Kırmızı

Renkleri anlatacaktım ya sizlere bakın sözümde duruyorum, devam ediyorum. Mordan söz etmiştik, şimdi sıra kırmızıya geldi. Tabi ben sevdiğim renklerden başlayayım dedim ama sonra bir düşündüm bütün güzel renkleri seviyorum. Güzel renkler ne demek?

Güzel renkler benim gibi Boğa burcunda olan süsü  – püsü seven biri için daha çarpıcı, daha bir alımlı, çalımlı renkler herhalde…

Cartlak renkler derseniz yok o kadar değil derim. Hoş laf aramızda bazen bazı renk kırılmalarında cartlak renklerde pek hoşuma gidiyor.

Oldum olası kırmızı pek severim.

Kırmızı nedir ne değildir diye birde onu araştırayım dedim ama önce bir de bu renkleri tanıtırken sizlere her defasında birazda renklerle ilgili sabit bilgileri de vereyim diye düşündüm.

Mesela renklerin tarihçesi nedir diye bir araştırayım dedim, çok şey çıktı karşıma. Bende içlerinden süzdüm bazılarını sizlere aktarmaya karar verdim.

• İnsanı insan kılan her değer dümdüz bir cam levha gibidir. Öyle ki her birinin içinden insanı insan kılan o ışık geçer.
• Rengarenk levhalar parlak güneşin altında parıldar ve binbir çeşitte renk verirler. Yine de insanı insan kılan ışık tektir.
• Renklerin psikolojik ve fizyolojik etkileri dalında renkler ve kişilik gelişimi dallarında araştırmalar yapan Living Colour (canlı renkler) organizasyonunu kuran (1984) Howard Sun, çalışmalarını Theophilus Helidor Gimbel’le yoğunlaştırdı.
• 1983 yılında renk terapisti unvanını aldı.
• İnsanların ruhsal ve insani psikolojileri konusunda tam bir deneyim kazandı.
• İnsanların kişisel, fiziksel ve ruhsal dünyaları konusunda uzun ve yorucu araştırmalar yaptı.
• Grup terapileri ile sistemin doğruluğunu insanlara aktardı.
• Renk analiz uzmanlığını eşi Dorothy Sun ile fevkalade geliştiren Howard Sun 1984 yılında eşi ile birlikte İngiltere’nin ilk resmi terapi merkezini açtı.
• Bu çalışma İngiltere’de büyük ilgi gördü.
• İnsanlar renkler ile kişilik ve iç dünyalarının keşfine başladılar. (alıntı)

Bunları okuyunca şaşırıyorum. Bilmediğimiz ne kadar çok şey var. Kırmızı diyoruz, güzel renk, nasılda afralı –tafralı bir hali var, çok farklı gösteriyor giyeni diyoruz o kadar. Beğeniyoruz. İyide nedir bu kırmızı?

Ne yapar?

Kimliği nedir?

Araştırdıkça renklerin içine gömüldükçe çıkmak pek zor oluyor. Bu renklerle ilgili o kadar çok yazılacaklar varki anlatılamaz. En azını ya da akılda kalanı aktarmak bile bayağı bir satırları kapsıyor. Bakın mesela ben anlatmaya başlayım, sizlerde şaşırmaya başlayın. Belkide sizler çoğunu biliyorsunuzdur da ben bilmiyorumdur. Birlikte tekrarlamış oluruz, siz biliyorsanız. Fenamı olur. Olmaz!

Ben kırmızının cesur bir renk olduğunu giyenlere; cesaret, enerji verdiğini biliyordum. Bilmediğim:

Bu rengin sizi agresif bir ruh haline sokmasıydı. Yine bilmediklerim:

Kan basıncınızı, tansiyonunuzu etkilemesiydi.

Bu renk sizi kontrol altına alıyormuş. Nasılmı?

Aksiyon eylemleri yaptırıyormuş size!

Tabi bu renk size yaşamdan zevk almanızı da sağlatırmış, daha bir dolu yaşarmışsınız hayatınızı! Sizi atak yaparmış, cesur yaptığı için de yorana kadar sizi bırakmazmış.

Kırmızı aynı zamanda konsantrasyon rengi imiş.

Kırmızı denilince hani şöyle bir durun deniliyor ya, bunun en büyük sebeplerinden biri gücü simgelemesiymiş. Size savaşçı kimliği veriyormuş kırmızı, enteressan!

Kırmızı severler çok dinamik olurlarmış, liderlik içgüdüsüne sahip olurlarmış, çok cesur oldukları için kırmızı severler her daim korkusuzca yaşarlarmış.

Bir şey daha öğrendim.

Kırmızı ve müzik denilince; kırmızının müzikteki karşılığı do notasıymış, bunuda öğrenmiş olduk!

Birde tersi olmak hali varki oda şöyle tanımlanabilinir. Yani kırmızı sevmiyorum demekle neler kaçırılır:

• Rahatınızı bozmak istemiyormuşsunuz,
• Gerilim ve korkulardan uzak duruyormuşsunuz,
• Barışa önem veriyormuşsunuz,
• Fiziksel huzurdan çok, ruhsal huzura önem veriyormuşsunuz.

Şimdi bir toparlama yaparsak:

Kırmızının canlandırıcı, enerji, coşku, yaşama sevinci etkisi olduğunu öğrendik.

Aşk ve sıcaklıkla alakalı olduğunu da biliyoruz.

Kan basıncını vücut ısısını da yükselttiğini anlamış olduk.

Tabi bütün bunların yanı sıra kırmızı denilince ilk aklıma gelininde çok ikkat çekici bir renk olduğudur.

Kırmızının iki çeşidi de var. Bakın bir örnek vereceğim sizlere:

• Kırmızı kıyafetler ruhu canlandırıyor,
• Enerji ve güc esajı gönderir,

Bütün bunların yanı sıra;

• Çatışmalara da davetiye çıkartabilir.

O zaman renk bilimciler diyorlar ya: kırmızı hâkimiyet kuran bir renktir. Bizlerde gayet sakin kabul etmemiz gerekiyor, bu okuduklarımızdan, öğrendiklerimizden sonra…

Diğer renklerde buluşmak üzere…

Nazan Şara Şatana

Nazan Şara Şatana

Ben gazeteciydim. Günaydın gazetesi, Ankara bürosunda Bekir Coşkun’un istihbarat şefi olarak görev yaptığı yıllarda; Meclis, Adliye, TRT ve magazin muhabiri olarak görev yaptım. Günaydın gazetesi haricinde, Merhaba, Haftanın Sesi gazetelerinde de yine muhabir olarak çalıştım. Gazetecilik yıllarım turizme geçerek sona erdi. Pamfilya Turizm acentesinden sonra, birçok beş yıldızlı tesislerde (Öger bünyesinde ve başka önemli tesislerde) üst düzey yöneticisi olarak görev yaptım. Halen Genel Müdür olarak görevimi sürdürmekteyim. Sekiz kitabım yayınlandı. Asar şamil Ve Rus terzi, Şarkın Modern Gelini Şehribahar, Zeus’un Aşkları, Otel I, Otel II, Hekim Ali Suavi Efendi, Havada Kekik Kokusu Vardı, Herkül 2006 da yayımlanan Asar Şamil Ve Rus Terzi, Havada Kekik Kokusu Vardı ve Şarkın Modern Gelini adlı kitaplarım T.B.M.M. Meclis Kütüphanesindeki yerini almıştır. Yeni yayınlanacak kitaplarım; Belkıs Akkale’nin hayatı roman tadında – Belkıs - Şimdi Yağmur Yağacak, Topkapı Şifresi, Taşlar, Mihrace, İstanbul – İstanbul. Ayrıca yayına hazır senaryolarm ve müzikallerim mevcuttur. Evlat TV filmim TGRT de yayınlandı. Birçok senaryom dizi olması için televizyon kanallarında beklemektedir. Bir senaryom ise dizi olarak yayınlanması için TRT1’de hazırlıklarda.

See Full Bio