Ramazan geldi hoş geldi – Ramazan Hepimize mübarek olsun

Ramazan ayı mübarek bir aydır, bunu tüm İslam âlemi bilir. Ramazanın her günü, her saati saadetlerle doludur. Diğer günlerden farklıdır. Evinize, çevrenize kendinize bir arınma getirir. Bir bilirkişi şöyle demiş:

• “Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, Ben oruçluyum deyin!”

Bakın güzelliğe çirkin konuşmayın, konuşana da aldırmayın.

Ramazan ayı ahlak temizliği ayıdır. Her şeyden arınıyorsunuz. Kötü konuşmuyor, kötü düşünmüyor, kötü konuşanlarla muhatap olmuyor, kalp kırmamaya çalışıyorsunuz. Sizi bir anlamda arındırıyor. Ramazan ayı ile ilgili bazı yerlerdeki yazıları sizlere alıntı olarak aktarıyorum.

İslamiyet‘te Ramazan, oruç tutma ayıdır ve kutsal kabul edilir.

Peygamber efendimiz, Ramazan-ı şerifin fazileti hakkında buyuruyor ki:

• “Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü Teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin ‘Kadir gecesinin’ hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.”

İslam‘ın şartlarından ve beş temelinden biri Ramazan ayında oruç tutmaktır. Oruç da namaz gibi bir farz-ı ayındır. Hicret’in ikinci senesinde Medine’de farz kılınmıştır.

İslam dininin kutsal kitabı olan Kuran‘daki Bakara Suresi‘nde Kuran‘ın Hz. Muhammed‘e gönderilmesi Ramazan ayında başlamıştır ve bu ay içinde ‘oruç’ tutmak Müslümanlara emredilmiştir. İlgili ayet şöyledir:

“O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur’an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!’ (Bakara suresi 185. ayet)

• Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder.
• Ramazan gelince, Allahü Teâlâ meleklere, müminlere istiğfar etmelerini emreder.
• İslam, kelime-i şahadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.
• Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur.
• Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır. (alıntı)

Bu güzel sözler, bu güzel bilgileri yazanlardan Allah razı olsun.

Ramazan ayı her insanın çocukluğundan itibaren kutsal aydır. Benim çocukluğumda babam küçük yaştan itibaren bizleri oruca alıştırmak için tekne orucu dediği orucu tuttururdu. Yarım gün tuttuğumuz orucu ona satardık. Bunun karşılığı para alırdık. Allah Rahmet Eylesin, Nur içinde yatsın babam. Birde sırtına alır dolaştırırdı, orucunu satıyor diye bizlere. Ne kadar güzel oruca alıştırma metodu. Sonra yaşımız ilerledikçe yarım günden hazır olduğumuz oruçlarımızı tam güne çıkarmıştık.

Çocukluk ne kadar güzeldi…

Biz memur ailesiydik. Ramazan gelmeden bizim evimizde hazırlıklar başlardı. Ben hayatımda en güzel börekleri, en güzel hoşafları, en güzel tatlıları çocukluğumdaki Ramazanlarda yemişim. Aklıma geldikçe o tatları hissederim damağımda.

Sahura annemin bizi kaldırması çok güzeldi. Bazen kardeşim Ömer’le uyumazdık. Annem bizi uyandırmaya geldiğinde derin bir uykudaymışız gibi gözlerimizi kapatırdık. Annemin uyandırışını çok severdik.

Sahur sofraları çok güzel olurdu… Annem canım benim… Nur içinde yatsın. Çok becerikli bir kadındı. Erkenden kalkar sahur için hazırlıklar yapardı. Babam çok titiz biriydi. Taze yemek isterdi yemeklerini. Sahur için yemek hazırlardı anneciğim. Sıcak ve çok lezzetli… Çayımız mutlaka olurdu. Hoşafımız kayısı, erik kara üzüm…

Babam çocukların uykusu açılsın, daha çok yesinler ertesi günü çok acıkmasınlar diye bize neler anlatırdı neler? Babamla hatırladığım en güzel anılarımın içinde hep mübarek Ramazan ayının muhteşem sahur geceleri var…

Babam birkaç kez niyetlenip niyetlenmediğimizi sorardı biz yatmaya giderken! Hey gidi günler hey!

İftar sofraları tam bir şölen… Gerçekten Ramazan demek bolluk demek, ramazan demek bereket demek… Dedim ya memur ailesiydik biz. Ramazan’da zengin aile gibi olurduk. Her şeyimiz çok olurdu. Artardı, bereketinden adeta çoğalırdı.

Soframız ezan okunmadan on veya on beş dakika önce kurulurdu. Beklerdik. Ezan okunacak, top patlayacak oruç açılacak. Bu ne muhteşem bir olay… Bunun tadı başka nede var ki. Bunun güzelliği başka nede olabilir ki… Bütün günü geçirmişsinizdir ama o son on dakika geçmez, bitmez. Sonra hepimizin gözü, kulağı hocanın ezan sesinde… Top patlar, ezan okunur. Babam hepimizle birlikte dua okur.

“Haydi, Allah kabul etsin.”

“Âmin.”

Yemekler yenilir, çaylar içilir. Babam erkek kardeşlerimi annem biz kızları alır camiye gideriz. Teraviye… Hey gidi günler Hey diyeceğim tekrardan…

Ramazan Hayırlı ve uğurlu olsun. Gönlümüz güzelliklerle dolacağı için, sakin olacağız, bağırmayacağız, mümkün olduğunca kızmayacağız. Fakirleri sevindireceğiz.

İslam dininin güzelliğine bakın. Bize farz kıldığı her şey, güzellikler üstüne…

Bizim için en doğru, en güzeli üstüne.

Hayırlı Ramazanlar…

Nazan Şara Şatana