Rus erkekleri yokmu? Neden bizim kızlarımız aslanlar gibi Türk gençleri varken onların yüzüne bakmıyorlar?
İkinci evimin neresi olduğuna geçen yıllara rağmen karar veremedim. Ben İstanbul’da mı yaşıyorum, Antalya’da mıyım. İki şehri de çok seviyorum. İkisinde de yakınlarım var. İkisinde de evim, barkım var. Daha uzun zamanlarım elbette işimle de alakalı olarak İstanbul’da geçiyor ama bulduğum her fırsatta Antalya’ya geliyorum.
Uzun turizm yıllarım ve turizmden edindiğim kıymetlilerim. Dostlarım, arkadaşlarım.
Yirmi yıla yakın otelde yaşamış biri olan ben ve ailem elbette otelde kendimizi daha bir rahat daha bir iyi hissediyoruz ne enteresan değil mi?
Oğlum Fatihcan’ın otele olan aşkı, hamileliğimin ve onun bebekliğinin otelde geçmesinden kaynaklanır. Elifim gazetecilik yıllarımda doğduğu için o biraz daha iki yerlidir. Otelde uzun yaşamasına rağmen ev hayatını da sever.
Ağır bir grip ardından tatil.
Nasıl bir tatil ama anlatmakta yarar var.
Ben ekseri odamdaydım, genelde dinlendim.
Kemer’i çok sevmeme rağmen hiç dolaşmaya çıkmadım dersem yeridir.
Tesis içindeydim. Zaten oğlum yanımda, kız kardeşlerim ve yeğenlerim yanımdaydı. Yeni yılı böyle ailecek karşıladık. Elifim İstanbul’da; Nişantaşı’nda yeni yıla girmek istedi, işlerimizin yoğunluğundan da bizlerle olamadı. Olsun gönlümüzdeydi, bütün diğer sevdiklerimiz gibi…
Bu kadar uzun uzun kendimden ve ailemden hastalığımdan ve tatilimden söz ederken asıl yazmak istediğim konudan ne kadar uzaklaşmışım!
Haydi başlıyorum.
Uzun yıllan önce erkeklerimiz, Alman ve Hollandalı hatta Avusturya’lı bayanları severlerdi. Onlarla evlenmek isterlerdi. Evlenirlerdi. Bir moda gibi bu iş şaşkınım.
Son zamanlarda yâda yıllarda bizim erkeklerimiz yine yabancılarla evlenmeyi nedendir bilmem tercih ediyorlar.
Şimdi Rus gelinler pek moda.
Şimdi kelimesinin içinde hemen bu günler gibi algılamayın, uzun zamandır bu tür birliktelikler ve evlilikler vardı. Fakat bu sefer beni bile bir gazeteciyi, bir turizmciyi ve bir yazarı bile şaşırtmayı başardılar, bizim Türk erkeklerimiz. Kesin bizim kızlarımız yok olmuşlar, kaybolmuşlar yâda onlarda bir lanet var.
Turizmde olanların kendi aralarında herhalde yaptıkları bilinmeyen bir anlaşma var. Rus’la evlenme, Rus’la arkadaşlık ve sevgili olma durumu!
Daha sizi karşılayan Bellboydan başlıyoruz.
“Evlimisin”
“Evliyim.”
“Eşin Rus’mu?”
“Evet, üstelik hamile veçok iyi, çokda güzel. Aieside çok iyi ben onları çok seviyorum.”
Kırk bin kere maşallah. Daha ilk soru ve cevaplar sıralanmış vaziyette. Bitmedi bekleyin daha anlatacaklarım çok. Tüm yakınlarımız Rus seviyorlar, arkadaşlarımızın oğullarının ya eşleri yâda sevgilileri zaten olmazsa olmaz Rus. Filanca ne yaptı demeye korkuyorum; ya Rusla kendi evli, ya kardeşi, kaynı, oğlu mutlaka bir Rus bağlantısı var. Çalışanlar, çalışmayanlar, esnaflar, otelciler, acenta sahipleri veya çalışanları! Tabiki hepsi değil ama benim dikkatimi çekecek kadar çok Rus’larla evli gençlerimiz var. Ne diyelim haydi hayırlısı. Benim zamanımda benimle çalışmış, o zamanlar bir hayli genç; komi, garson, resepsiyonist, H’K elamanları hatta teknikten birlikte çalıştığım personelimizden bir çoğunun da böyle evlilikler yaptığını öğrendiğimde:
“Kesin bizim kızlar evde kaldı. Bu Rus bayanlardan bizim kızlarımıza sıra gelmezki.”
Haksızda sayılmam. Tabi birde bunun başka bir yönü varki, aslında diğerleri beni çokda enterese etmiyor ama en acısı, evli insanların eşlerini bir Rus bayanla olmak veya bir Rus bayanla evlenmek için terketmeleri… Allah acısın onlara. Çünkü çok günah. Allah ıslah etsin onları…
Bizim bu yabancı sevdamız nedir anlayabilmiş değilim.
Taaa Osmanlı döneminden gelen bu yabancı tutkusu genlerle geçiyor herhalde…
Sanki tarimizde bu hatunlar çok iyi kalpliymişler, çok güzel şeyler yapmışlar!
Kadınlarımızı bir kez daha takdir etmeden geçemeyeceğim.
Ne kadar azdır yabancı ile evlenmiş kızlarımız. Onlarında mutlaka bir sevda sonucu olmuş evlilikleri vardır. Yoksa Türkiye’ye, özellikle turizm bölgelerine gelen Rus bayanları kadar Rus erkekleri yokmu? Neden bizim kızlarımız aslanlar gibi Türk gençleri varken onların yüzüne bakmıyorlar?
Kadınlarımız farklıdır.
Yine okurlarım kızacaklar, taraf tutuyorsunuz diyecekler ama siz bana hak vermiyormusunuz?
Nazan Şara Şatana