Her yeni gün, her yeni sabah yenileri getirir bizlere.
Önce hamd etmeyi bilmeliyiz.
Bir gün daha yaşamışız
Sağlıkla, sıhhatle…
Allaha şükür demeliyiz…
Sonra sevdiklerimiz en başta çocuklarımız için
Bir daha gerekirse bin defa şükür etmeliyiz.
Daha ne olsun!
Gün başladı, ayna karşısında gülümsemeliyiz.
Karnımızı doyuracak kahvaltımız var.
Evimiz var, üstelik kış kıyamette sıcaktayız.
Daha ne olsun!
Sonra işimize gideriz.
Bu kadar insanın işsiz gezdiği ülkemizde işimiz var.
Çalışıyoruz, karşılığında para alıyoruz.
Bu kadar insan parasızlıktan, fakirlikten yakınırken!
Belkide işimize arabamız ile gidiyoruz
Üstelik borcunu da bitirmişiz,
Bu kadar insan duraklarda per perişan!
Biz kurulmuşuz, arabamıza bir de müzik dinliyoruz.
Daha ne olsun!
Arkadaşlarımız da adam gibiler,
Çalışkanlar, dürüstler, gülümsüyorlar,
Kimse kimsenin arkasından konuşmuyor
Kimse kimsenin kuyusunu kazmıyor.
Daha ne olsun!
Öğle vakti, bize verilen hakla yemeklerimizi yiyoruz.
Camdan baktığımızda, bir simit almak için bekleyenler,
Eve bir ekmek götürmek için aç duranlar,
Bir çiçek satmak için yalvaranlar,
Biz sıcak yerde, mis gibi çorbamızı içiyoruz.
Daha ne olsun!
Öğleden sonra çalışmışız, yine sıcak, yine rahat koltukta
Akşama kadar vaktin nasıl geçtiğini anlamamışız,
Akşam arkadaşlarımızla vedalaşmışız
Yine arabımızdayız, duraklar ana baba günü.
Biz arabanın içinde tek başımıza keyifte,
Daha ne olsun!
Cebimizde paramız da var,
Eve eli, kolu dolu gidiyoruz,
Bakkal, memnun borcumuz yok,
Ev sahibi, sizi övüyor alacağı yok.
Konu, komşu selam veriyor,
Daha ne olsun!
Yemek kokuları içinde kapımız açılıyor,
Yemekleri yapılmış, çocuklar derslerinin başında,
Hepsi özlemişler sizi gülümsüyorlar,
Nasılsın hoş geldin diyenlerle içeridesin,
Duşunu alıyorsun, su sıcak, yemeğini yiyorsun.
Ev sıcak, çorba sıcak, aile sıcak
Daha ne olsun!
Kanepe keyfi yanında, çay, kuru yemiş, meyve
Televizyon, haberler, diziler, eşle muhabbet.
Daha ne olsun – Daha ne olsun!
İyi geceler den sonra sizden bir serzeniş!
Of ya yarın yine iş var,
Sabahın köründe kalkacağım,
Trafik canavarı ile uğraşacağım,
Üç beş kuruşa kadar akşama kadar çalışacağım,
Akşam arabanın içinde sinir olacağım,
Bakkalda beni kazıklıyor herhalde!
Hanım sende yemeklere eskisi gibi özen göstermiyor musun?
Çocukların istekleri de hiç bitmiyor!!!
Hey Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz.
Biraz etrafına bak.
Yalnız kalmışlara, sevdiklerini yitirmişlere, hastalara
İşsizlere, duraklarda bekleyenlere, simitle karnını doyuranlara,
Odun, kömür alamadığı için soğukta oturanlara,
Hasta eşine, hasta çocuğuna ilaç alamayanlara,
Akşam aç karnına yatanlara, sevdiğinden, evinden, ayrı
Gurbette olanlara bak.
Bak – bakta Allahından utan.
Allah vermiş her şeyi.
Daha Ne olsun?
Nazan Şara Şatana