Allah’a hamdolsun bayram geldi. Bu yılda Rabbim bizlere bayramı nasip etti. Ne güzel, ne mutlu, ne sevinçli…
Bayramı ben unutalı çok uzun yıllar oldu.
Gazetecilik yıllarımda bayramlar gene olurdu, bir iki gün iznimiz olur, bayramı bayram gibi yaşardık.
Sonra turizmde bayram bizlere iş anlamında geldi. Bayram gelecek tesis dolacak, Türk misafirlerimiz çok olacak. Onların lezzetine göre programlar hazırlayacağız. Onlara bayramı yaşatacağız.
Toplantılar yapılır, müdürlerle neler yapılacağına karar verilir, animasyon bayram programını getirir, beğenilir ya da ilaveler istenir tesis artık hazırdır. Yabancı misafirlerimiz vardır zaten, biz Türk misafirlerimizi sabırsızlıkla bekleriz. Türkler gelecek mübarek Ramazan Bayramı olacak.
Sonra!
Bayram sabahı değişen hiçbir şey yok. Herkesin işi başından aşkın. Hemen – hemen her tesiste bir bayramlaşma düzenlenir, bir kısım beklerken bir kısım personel ile genelde personel yemekhanesinde bayram-laşılır. Çikolatalar yenilir. Ardından hızlıca herkes işinin başına koşar. Bayram biter. Biter mi? Evet biz turizmcilerin bayramı işte size anlattığımız on dakikadır. Ondan sonra ne bayram kalır ne şeker ne de heyecan.
Biz kendimizden çoktan vazgeçmiş olarak, gelen Türk misafirlerinin bayram heyecanını yaşamalarını isteriz ki beyhude!
Onlar zaten bayramdan kaçmışlar.
Şimdi kim gidecek annesinin, babasının elini öpecek hem de iki tarafın.
Kim amcalara, dayılara, teyzelere gidecek.
Hale bak zahmete, üstelik masrafa bak!
Masraf mı? Ne masrafı? Tatildesiniz. Bu daha büyük para değil mi?
İyi de kardeşim yorulduk yani. İş, güç, stres. Tatili hak ettik.
Peki, soruyorum sizlere;
“Sizlerin anneleri, babaları bir bayram sabahı ellerinin öpülmesini hak etmediler mi?
Sizleri, torunlarını özlemişlerdi hem de çok özlemişlerdi görmeyi de mi hak etmediler!
Olur mu canım, gönüllerini aldık…
Biliyorum. Telefonlar…
Sadece telefonla bayramınız kutlu olsun cümlesi mi onların sizlere verdiği emekleri, sevgileri, her şeylerine bedel!
Zaman tekerrürden ibarettir.
Hiçbir şey değişmeyecek. O kadar hızlı geçecek ki…
Sanıyorum sizin çocuklarınızın zamanında belki telefonla,
bayramınız kutlu olsun’a hasret kalacaksınız.
Kimse yaşlı doğmadı, kimse çocuklarının bu kadar vefasız olacağını düşünmedi.
Dikkat edin lütfen. Sizinkiler de düşünmeyecek.
Ben herkese bayramı bayram gibi bilenlere, bayramı bayram gibi yaşayanlara!
Bayramınız mübarek olsun diyorum…
Nazan Şara Şatana