Davranış bilimleri ve sağlık alanında ülkemizin ilk tematik üniversitesi olarak yola çıkan, tıp, sağlık, bilim ve teknoloji başta olmak üzere farklı alanlara yönelik pek çok akademik çalışmanın öncülüğünü yürüten Üsküdar Üniversitesi’nin 2024-2025 Akademik Yılı törenle açıldı.
Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’ndaki törenin açılış konuşmalarını Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve Rektör Prof. Dr. Nazife Güngör yaptı.
“Yapay zeka ve psikiyatrik hastalıklarda kullanımı araştırma sonuçlarımız çok ilgi çekti…”
Konuşmasına Üsküdar Üniversitesi ve NPİSTANBUL Hastanesi araştırmacıları olarak 15-18 Ekim 2024 tarihleri arasında Kanada Toronto’da düzenlenen “EEG ve Klinik Nörobilim Derneği (ECNS) 2024 Kongresi” ne atıf yaparak başlayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Yapay zekâ ve psikiyatrik hastalıklarda kullanımı’ sunumu ve araştırmalarının katılımcılarla çok ilgi çektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yapay zekayı Türkiye’de ilk dillendiren biziz.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yaptığı konuşmada, her açılışın yeni bir başlangıç olduğunu ve yeni başlangıçların da eskilerin gözden geçirilmesi ve onun üzerine daha fazla neler yapılabilir ile ilgili bazı adımlar atmak olduğunu ifade ederek, üniversite olarak yapay zekayı Türkiye’de ilk dillendiren kurum olduklarını ve 2013’te ilk bilim ve fikir festivali yaparken konusunun da yapay zeka olduğunu hatırlattı.
Moleküller biyoloji ve genetiği, sinir bilimlerini, sağlığı, mühendisliği birleştirmek gibi hedeflerinin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, üniversitenin projelerinde araştırma görevlileri, öğrenci ve hocaların olmasının gerçekten çok sevindirici olduğunu söyledi.
Dünyadaki yeni eğitim modeli ‘proje tabanlı eğitim’
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şu andaki yeni öğretim modeli, bütün dünyadaki yeni eğitim modeli proje tabanlı eğitim. Liselerde bile proje tabanlı eğitim var. Proje tabanlı eğitimin olduğu bir yerde, herhangi bir işi yaparken projelendirerek yapmayı, bunu hedefleyen bir eğitim sisteminde bilim felsefesinde değişiklik var. Biz bu konuda ilk adımları atanlardan olmaya çalıştık ve bunu da yapmaya çalışıyoruz. İkinci sınıflarda proje kültürü dersi, üçüncü sınıflara projeyle ilgili rapor yapılması dersi koyduk. Dördüncü sınıfta da mezuniyet projesi var. Proje tabanlı eğitim vurgusu bütün dünyada küresel olarak artıyor.” dedi.
“Bir üniversiteyi, üniversite yapan değerler ve akademik kültür var”
Bir üniversiteyi, üniversite yapan değerler ve akademik kültür olduğunu dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu akademik kültürde bizim mottomuz dört ilke… Eleştirilebilirlik, Özgürlükçülük, Çoğulculuk ve Katılımcılık… Bu değerlerin önemi gittikçe daha da anlaşılıyor. Bu değerlere ilaveten akademik kültürde açık iletişim de çok önemli. Yani öğrencilerle hocaların açık iletişim kurabilmesi, açık toplum olabilmek, açık iletişim kurabilmek çok önemli. Böyle durumda gelişim daha iyi oluyor. Hatalar daha kolay erken fark edilip düzeltilebiliyor. Bu nedenle üniversite ve araştırma etiği de üniversitenin değerlerinde önemli. Araştırma etiğine uymak gerekiyor, bilimsel merakı kaybetmememiz gerekiyor. Bilimsel merakın olduğu bir yerde akademik kültür daha iyi gelişiyor. Bir yerde merak varsa gelişme, öğrenme daha kolay oluyor. Laboratuvara girdiği zaman kişi saatlerin nasıl geçtiğini anlayamabiliyorsa, orada yeni buluşlar, yeni bilgiler, yeni keşifler muhakkak olacaktır.”diye konuştu.
“Akıllı insan, orta, uzun vadeli düşünen insandır”
Konuşmasında öğrencilere de seslenen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Öğrencilerimize de bazı şeyler söylemek istiyorum. Öğrencilerimiz sadece bugünkü başarılarını değil, geleceği düşünerek hareket etmeliler. Akıllı insan, orta uzun vadeli düşünen insandır. Stratejisini ona göre belirler. Bu nedenle gençlerimiz başarı için kısa vadeli değil, orta ve uzun vadeli düşünmeli” dedi.
“Küresel bir oyuncu olmayı hedefliyoruz…”
Hata yapmanın öğrenmenin bir parçası olduğunu da hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hata yapmak, büyümenin bir parçasıdır. Hata yapmaktan korkmamak gerekiyor. Hepimiz için geçerli. Yani bir soru sorduğumuz zaman biliyorsak cevap veririz, bilemiyorsak beraber araştırırız. Beraber cevap veririz. O nedenle hata yapmaktan korkmamak çok önemli. Bir diğer konu da biz uluslararasılaşma konusuna üniversite olarak çok önem verdik. Hatta hedefimiz küresel bir oyuncu olmak. Sadece Türkiye’deki bir oyuncu değil, küresel oyuncu olmayı hedefliyoruz. Bunun için projelerimizi ona göre yapıyoruz. Uluslararası projeler alındı, daha fazla almaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
“Uluslararası yansıma alabilecek güzel şeyler yapabiliyoruz.”
“Kalitenin pasaportu yok.’’ sözüne atıfta bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kaliteli iş yapıyorsanız ülke sınır tanımıyor, bütün dünyaya yayılıyor. Uluslararası yansıma alabilecek güzel şeyler yapabiliyoruz. Topluma, çevreye duyarlı şeyler yapmaya çalışıyoruz. Sosyal sorumluluk projeleri içerisinde ciddi projelerimiz var. Çeşitli derneklerle sosyal sorumluluk çalışmaları yapıyoruz. Bununla ilgili çalışan arkadaşlarımız var.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hep birlikte bir topluluk olarak, bir bütün olarak hareket edersek güçlü kalınabileceğini de ifade ederek, “Yeni başlangıçların güzel olmasını temenni ediyorum.” dedi.
Prof. Dr. Nazife Güngör: “Mezun ettiğimiz öğrencilerin küresel ölçekte kalifiye insanlar olmasını istiyoruz.”
Rektör Prof. Dr. Nazife Güngör de katılımcılara hitap ederek, Üsküdar Üniversite’sini bu yıl 13’üncü yılına geldiğini, bir üniversite için 13 yaşın çok genç bir yaş olduğunu dile getirerek, üniversite olarak en önemli hedeflerinin nitelik eğitim ve öğretim vermek olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Nazife Güngör, üniversitelerin akreditasyon kurallarına göre eğitim vermesinin önemine vurgu yaparak, “Mezun ettiğimiz öğrencilerin yalnızca Türkiye’de değil, küresel ölçekte kalifiye insanlar olmasını istiyoruz.”dedi.
Uluslararası düzeyde üniversite olmak için önemli bir noktada olduklarını da kaydeden Prof. Dr. Nazife Güngör, “Çok kısa zamanda bir dünya üniversitesi olalım istiyoruz. Üsküdar Üniversitesi önümüzdeki yıllarda dünyanın öne çıkan üniversiteleri arasında yerini alacaktır.” diye konuştu.
İlgili Haberler
T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğünün katkılarıyla Film Yönetmenleri Derneği organizasyonu olan Film Yapım & Yönetim Akademisi Beyoğlu Sinemasında sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Film-Yön Uluslararası Film Yapım Atölyesi Akademisi kapsamında; Alin Taşçıyan Moderatörlüğünde Venedik Film Festivali programcısı Paolo Bertolin, M.Tafur Aydın ModeratörlüğündeEzgi Baltaş ile Cast Yönetimi , Perihan Taş Öz Moderatörlüğünde Yamaç Okur […]
Galeri 11.17, 14 Kasım 2024 tarihinde açılacak olan “İzlerin Fısıldadığı Kimlikler” sergisiyle, izleyiciyi kimliğin çok katmanlı ve derin izlerini keşfetmeye davet ediyor. Resimden heykele uzanan farklı disiplinlerde üretilmiş eserlerin bir araya geldiği sergi, sanatçının hayatında iz bırakmış kişileri ya da derin duyguları fısıldayan portrelerle dolu. Bu sergi, her bir portre ve heykelin yalnızca dış görünüşü […]
Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı LÖSEV, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nı İstanbul’da düzenlenen coşkulu bir şenlikle tamamladı. Kadıköy Belediyesi’nin destekleriyle Göztepe Özgürlük Parkı’nda gerçekleşen etkinlikte, lösemi tedavisi gören çocuklar, aileleri ve gönüllüler bir araya gelerek unutulmaz bir gün yaşadı. Şenlikte, LÖSEV Gönüllü Korosu çocuklarla birlikte sahne aldı ve izleyicilere keyifli anlar sundu. Adalar Belediyesi […]
İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Tasarım Bölümü öğrencileri, öğretim görevlilerinin rehberliğinde önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Tekirdağ Kapaklı’da bulunan Yanıkağıl Köyü İlkokulu ve Ortaokulu’nda gerçekleştirilen proje, LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) için farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Köy okulunun duvarlarına yapılan renkli tasarımlar, lösemi hastalığına dikkat çekerek çocuklara umut ve cesaret dolu mesajlar verdi. LÖSEV’in […]