MENÜ ☰
Volimax
Esentepe Avrupa Konutları
Kadıköy Gazetesi » Flaş, Genel, Toplum, Yazarlar » Hürrem Sultan’ın gelini – Afife Nûr-Banû Sultan
Nazan Şara Şatana

Hürrem Sultan’ın gelini – Afife Nûr-Banû Sultan



 

(Nur Banu Sultan)

 

Cecilia Rachel Venier-Baffo

Baffo, 1525 – 6 Aralık 1583),

 

Osmanlı Padişahı II. Selim‘in eşi,

Sultan III. Murat‘ın annesi,

Venedik Dükü Sebastiano Venier’in kardeşi,

 

Kiklad Takım Adaları‘na ait Páros adası

Lordlarından Nicolò Venier ile eşi Violanta Baffo ‘nun kızı.

 

Hürrem Sultan’dan son zamanlarda sıkça söz eder olduk. Bunda tabiki izlediğimiz dizinin büyük payı var. Tabiki Hürrem Sultan’ı oynayan Meryem Uzerli’nin de…

Bu bizlere Osmanlı’yı merak ettiren bir dizi olduğu gibi, biz hanımların hanım sultanlar hakkındaki meraklarını da körüklemiş oldu. Hangimiz hangi padişahımızın sevdiğini, eşini, gözdesini merak etmiyoruz ki. Nasıldılar, güzellermiydi, aşkları nasıldı, nasıl evlendiler ya da çocukları, saray içindeki entrikalar, kadınların birbirleri ile olan savaşları. Hepimizin merak ettiği konular bunlar.

Sonra kim çok güzeldi, hangisi çok akıllıydı, hangisi hem güzel, hem akıllıydı?

Nurbanu Sultan için tarih çok güzeldi diyor. Bakın gelini Safiye Sultan onun için ne demiş:

 

“Nurbanu’yu ilk defa kırklı yaşlarının ortasında görmüştüm ama ilerlemiş yaşına rağmen benim o ana ve bugüne kadar gördüğüm en güzel kadındı.”
Bu güzel kadına II. Selim ilk gördüğü anda âşık olmuş. Onu çok sevmiş. İyi bir şair olan II. Selim onun için şiirler yazmış. Onun için söylediği şu sözleri okuduğunuzda ona olan aşkını, beğenisini anlamamak mümkün değil zaten…

 

(Selim’in Nurbanu için yazdığı şiirler divan edebiyatının en güzel eserleri arasında gösterilir.)

 

 

“Önümden geçip giderken ayağının bastığı yerler bir gül bahçesine dönüşüyor ve sana seslendiğimde bana baktığın zaman sanki zaman duruyor.”

 

Bu dünyalar güzeli sultanı araştırırken iki ayrı bilgi edindim.

Bazı tarihçiler:

Onun çok küçük yaşlarda, Osmanlı korsanları tarafından kaçırıldığını yazıyorlar.

Bir saray görevlisi tarafından satın alınıp, hizmetçi olarak yetiştirilmek üzere saraya getirildiğini, eğitimi sırasında Hürrem Sultanın dikkatini çektiğini, Hürrem Sultan tarafından yetiştirilmek üzere Manisa sancağına gönderildiğini yazıyorlar. Tabi bu kadarla kalmıyor.

Devamında da; aradan bir süre geçiyor, Hürrem Sultan Manisa’ya gidiyor. Sarayın bahçesinde çok güzel bir kız görüyor, ondan çok etkileniyor. Kızı bir süre hayranlıkla izliyor, sonra yanına çağırtıyor. Bu güzel kızın, yıllar önce eğitim için Manisa’ya gönderdiği kız olduğunu anlayınca, tek bir şey düşünüyor, oğullarından biri ile evlendirmek!

Kızın aklını da çok seviyor. Çok akıllı biri olan Hürrem Sultan böyle akıllı bir kızın oğullarından özellikle Kanuni Sultan Süleyman’dan, sonra tahta çıkacak olan oğlunun eşi olmasını istiyor.

Nurbanu ismini Hürrem Sultan koyuyor bu güzel kıza. Bu ismin anlamı:

Tanrının ışığını saçan kraliçe demekmiş. O kadar kızdan emin oluyor ve etkileniyor.

Hürrem her istediğini er geç yerine getiren bir sultan olduğundan bunda da başırılı oluyor. Bu güzel kızı II. Selim’le evlendiriyor.

II. Selim, Nurbanu’yu gördüğü anda âşık oluyor.

 

II. Selim Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra Padişah oluyor.

Nurbanu Sultan, Sarı Selim’in üzerinde her zaman çok etkili oluyor.

II. Selim’in ölümünden sonra Nurbanu Sultan’ın oğlu III. Murat Osmanlı Padişahı oluyor.

Böylelikle Osmanlı tarihinde ender olan, Padişah hanımı ve Padişah annesi olarak hüküm süren sultanların arasına giriyor.

 

Yine tarihçiler diyorlarki, Nurbanu Sultan uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğunu kapı arkasından yönetmiştir.

 

Yukarıda söylediğim gibi bazı tarihçiler onun hayatını böyle anlatıyorlar.

 

Bazı tarihçilerde aşağıdaki gibi olduğunu savunuyorlar…

 

1525 yılında, o devirde Venedik Cumhuriyeti‘nin toprağı olan Ege Denizi‘ndeki Páros adasında, çok zengin bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi.

Kanuni Sultan Süleyman‘ın eşi Haseki Hürrem Sultan tarafından saraya alınarak eğitime yollandı.

 

Daha sonraki yıllarda kendisine Hürrem Sultan tarafından Afife yani namuslu adı verilerek II. Selim ile evlendirildi.

 

Hürrem Sultan‘ın oğlu Selim tüm kardeşlerinin ölümüyle önce Kanuni Sultan Süleyman‘nın varisi, daha sonra da 29 Eylül 1566 tarihinde Kanuni‘nin vefat etmesi üzerine Osmanlı Padişahı oldu.

 

Selim‘in 21 Aralık 1574 tarihinde ölümü üzerine ise, Nûr-Banû Sultan’ın oğlu Murat‘ın Osmanlı tahtına çıkmasıyle, Nûr-Banû Sultan da Valide Sultan ünvanını aldı.

 

İki anlatıda Nurbanu Sultan’ın Osmanlı Sarayına, hareme nasıl geldiği ayrı olarak ifade ediliyor.

Sonrakiler aynı…

 

Güçlü kadınlardan biri Nurbanu Sultan. Çok hayırlar yapmış…

Adının devam ettiği bir çok eserler bırakmış.

 

Afife Nûr-Banû Sultan Valide Sultanlığı döneminde:

 

İstanbul‘un Üsküdar semtinde külliye, cami, medrese, tekke, sıbyan mektebi, kervansaray, hamam, darülkurra ve darüşşifa‘dan oluşan Nûrbanû Sultan Valide-î Atik Camii ve Külliyesi‘ni Mimar Sinan‘a yaptırdı.

 

Bu eserin 1583 tarihinde tamamlanmasının hemen ardından 7 Aralık 1583 tarihinde oğlu III. Murat‘ın saltanatı döneminde vefât etti.

Ayasofya Camii‘nde bulunan II. Selim Türbesi’ne defnedildi.

 

Bir güzel Sultan, bir Padişah eşi, bir Padişah annesi tarih sayfalarından işte böyle gelmiş ve geçmiş…

 

Nazan Şara Şatana

Etiketler: , , , , ,
📆 25 Haziran 2012 Pazartesi 11:09   ·   💬 0 yorum   ·  
ABS Kör Kalıp

KADIKÖY'DE HAVA

İSTANBUL

BLOG

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

BAĞLANTILAR

Kadıköy Gazetesi
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.