Yeni kitabım çıktı Esir Türk Kızları-Osmanlı Perisi… Şimdi sıra kitabın tanıtımına geldi.
Kitap yazmak istiyorsanız bence önceden iyice bir düşünün hatta bayağı zamanınızı alsın bu düşünme süresi…
Bakın bir iki şey söylemeden televizyonlardan söz edemeyeceğim.
Kitabı yazdınız ki çok emek! Anlatılmaz emek. O kadar çok okuyorsunuz, notlar alıyorsunuz, işinin erbabı kişilerle görüşüyorsunuz, araştırıyorsunuz sonunda tamam artık başlayabilinirim diyorsunuz. Mücadele başlıyor.
Yatağınızı unutuyorsunuz. Oturduğunuz yerde uyku ile muhabbetiniz, uykum gelmesin diye atıştırarak aldığınız kilolarınız, gece herkes uyurken yazmanız, gündüz herkes yaşarken sizin uykunuz. Karma karışıklık.
Hayattan el ayak çekilmesi! Yanında bir sürü sıkıntılar.
Aylar ayları kovalıyor siz dışarıdan vazgeçmiş oluyorsunuz. Sonra kitap bitiyor.
Oh be. Diyorsunuz da!
Hiç öyle kolay değil.
Ben sonra bir yazımda sizlere nasıl yayınevi bulduğumu yayınevleri ile çekişmelerimi eziyetlerimi sinir harplerimi anlatırım.
Şimdi çalıştığım ve ikincisi çıkacak olan kitabım aynı yayınevi olduğundan o konuda rahatım.
Sıra geldi kapak tasarımına. Yıllarca çok uğraşmıştım. Şimdi artık uğraşmıyorum. Kızım Elif’e devrettim bu işi rahatım. Uzaktan takip ediyorum.
Kitap çıktı.
Oy-oy-oy…
Asıl dert ondan sonra. Bu kitabın tanıtılması gerek, bu kitabın okurlarına ulaşması için bilinmesi gerek.
İşte varan bir Televizyonlar. Çıkmalıyım, kitabımı tanıtmalıyım.
Bu arada radyolarda ve gazetelerde bu konuda oldukça önemli…
Oralarda olmalıyım.
Kitabım çok okurlarımla kavuşsun. Gönlüm bunu istiyor.
Sizlere davetim televizyonlarda buluşma dileği…
Sizlere davetim radyolarda gazetelerde bir araya gelme dileği.
Sizlere davetim, kitabımın her kelimesinde beni bulmanız isteği…
Esir Türk Kızları-Osmanlı Perisi’nde buluşmak dileğiyle…
Nazan Şara Şatana
İlgili Haberler
Ne diyeyim edebiyatın tarihini sanki Ruslar yazmış gibi; neyi okur, neyi beğenirsem altından Rus yazarlar çıkıyor. Takdir etmemek elde değil. Helal olsun adamlara… Nasıl bir anlatıdır, nasıl bir olay görgüsüdür, nasıl bir mesaj vermedir; yok böyle bir şey… Rus yazarlar; eserlerinde, işin sosyolojisini, felsefesini, psikolojisini, matematiğini çok iyi oturtmuşlar; toplumsal temelde her şeyi çok iyi […]
“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]
Karagümrük stadı hakkında bu kaçıncı yazımı artık söylemiyorum. Fatih Belediye Başkanı Ergün TURAN , 15 Mart’ta sosyal medya hesabından Karagümrük taraftarına stat müjdesini verdi. İLGİLİ HABER İDOB Çocuk Korosu, “Çığır” Konseri İle Sahnedeydi… Bu kaçıncı müjdeden artık bunu da söylemiyorum. Bildiğim tek şey taraftarın artık boş vaatlere karnının olduğu şey. Neyse ki krizi bırakıp iyi bir yerde görmek […]
Zaman sonsuzdur. Evren, uzay, yani içinde bulunduğumuz mekân da sonsuzdur. İnsan, birey olarak da “insanlık” olarak da zamanın ve mekânın sonsuzluğunun kesiştiği herhangi bir noktada, bir hiç, bir sıfırdır. Bir insan ömrünü yüz yıl kabul etsek bile, zamanın sonsuzluğunda yüz yıl nedir ki? Bırakın yüz yılı, bin yılı, milyar yıl nedir ki, sonsuzluk karşısında? Biliyorsunuz, […]