300’ü aşkın üyesiyle inşaat sektörünün en güçlü derneklerinden Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER), 17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde kentsel dönüşümde şehrin bina stokunun eski olduğu yerlerde inşaatlara yoğunlaşmak gerektiğine dikkat çekti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yapmış olduğu açıklamalara göre İstanbul’da 2025 itibarıyla 8 milyon 70 bin ev ve iş yeri bulunurken, bunların 3 milyon 393 bini 2000 yılı ve öncesine ait. İstanbul’da acil dönüşmesi gereken riskli konut sayısı ise 600 bin adet. 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında “6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” kapsamında kentsel dönüşüm çalışmaları başladı.
Depremin yıldönümünde açıklama yapan AYİDER Başkanı Hakan Şişik, Yarısı Bizden kampanyasının kentsel dönüşümü hızlandırmak için önemli bir hamle olduğunu ve halk tarafından karşılık bulduğunu ifade ederek, “Yarısı Bizden kampanyasının dışında bakanlık, büyükşehir belediyesi, 39 belediye ve STK’lar bir masa etrafında birleşip şehre dair bir master plan çıkarılmalı. Her seferinde yeni imar planları hazırlamak yerine tıpkı Avrupa’da olduğu gibi İstanbul başta olmak üzere tüm şehirlerimizin 100 yıllık master plana ihtiyacı bulunuyor.
Çünkü binaları sadece depreme göre değil, iklim şartlarına göre de yapmalıyız” açıklamalarında bulunuyor. Bitişik nizam alanlarda kentsel dönüşümün önünü açabilmek için emsal artışı yapılmasını tavsiye eden Şişik, “5 kat izin varsa onu bir kat daha izin verilebilir. Bina bazında değil, o adanın olduğu alanlarda olabilir.
Örneğin; alan 50 bin metrekare ise 60 bin kareye çıkarılıp dönüşümün önü açılıp özel sektöre de pay verebilirsiniz. Fatih, Beyoğlu’nun arkası, Avcılar, Bakırköy gibi alanlarda. Kadıköy Acıbadem’de de bitişik nizamdan dolayı kentsel dönüşüm gerçekleşemiyordu ve emsal artışı sayesinde sorun çözüldü” diyor. AYİDER Başkanı Hakan Şişik, her adanın ve sokağın ihtiyacını karşılayabilecek yeşil alanların hayati önem taşıdığını da belirtiyor.