สล็อต

betflix

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

KADINLAR VE HAKLARI

Yayınlanma:
ABONE OL
KADINLAR VE HAKLARI

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü ve 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü dolayısıyla yazmak istedim.

Kadının toplumdaki yeri ile başlayan klasik cümleler kurmayacağım.

Hepimiz olmaları gerektiği yeri biliyoruz ancak hak ettikleri bir yaşam koşulu sunamıyoruz.

Hele ki günümüz toplumsal yapısında maalesef ayaklar altına alınan, hor görülen, küçümsenen, aldatılan, dövülen, katledilen ne çok kadınlarımız var.

Bir gün olsun kadın cinayetleri duymadığımız haber bülteni yoktur.

Kadınların bu kadar hor görülmesinin altındaki sebeplere bakacak olursak tarihe biraz inmekte fayda var.

Havva’dan başlayalım mesela…

İnsanlık tarihinin ilk günah işleyen kadını.

İnsanoğlunun cennetten kovulmasına sebep gösterilen günah keçisi Havva.

Kadınlara karşı oluşan önyargının ilk örneği…

Tarih sayfalarına biraz göz gezdirdiğimizde antik dönemde de kadınlara verilmiş bir hak göremiyoruz.

Demokrasinin temelleri o dönemde atılsa da demokrasiye kadınları dahil etmemişler.!

Erkek egemen toplum yapısı bütün dünyayı sarmış tarih boyunca.

İslamiyet öncesi Türk toplumlarına baktığımızda ise kadınların yeri önem arz etmiş.

Güzel gelişme.

Devlet yönetiminde söz sahibi olmuşlar.

Ata binip kılıç kuşanmışlar.

Unvan almışlar ki pek çok destan ve efsanelerde kadın hükümdarlar görüyoruz.

İslamiyet’in kabulü ile işler biraz tersine evrilmiş sanki.

Genel olarak, bir kadının faaliyet alanı, içinde yaşadığı ev, erkeğin alanı ise dış dünya olmuş.

Kadın erkeğe hizmet içi yaratılmış gibi bir toplum algısı almış başını gitmiş.

Kadınlar zinhar devlet işine karışmaya, demiş padişahlar.

Saraydaki kadının görevi Devlet-i Ali için erkek(!) çocuk doğurmak, saray dışındaki kadının görevi ocağında kocasını beklemek ve çocuğunun bakımıyla ilgilenmek, tarla sürmek, ocağını tüttürmek…

Siyasi haklardan söz açmak şöyle dursun kültürel ve sosyal haklar bakımdan bile kadınların hiç söz hakkı olmamış.

Öyle ki o zamanın hukukunda kadının şahitliğinin sayılmadığını, iki kadının yaptığı şahitlik, bir erkeğin şahitliğine denk kabul edildiğini biliyoruz.

Tarih boyunca örselenen, kenara itilen kadınlarımız tarih sayfalarına isimlerini yazdırmayı başardılar.

Saçı uzun aklı kısa, elinin hamuru ile erkek işine karışma, kadının kazdığı kuyudan su çıkmaz gibi sözlerle kenara itilen kadınlarımız tarihe yön verdiler.

Kurtuluş savaşı kahramanlarımızı sayacak olursak sayfalar yetmez ancak bazı kadın kahramanlarımızı hatırlatmak isterim.

Şerife Bacı, Kara Fatma, Nene Hatun, Gördesli Makbule, Halide Onbaşı ve daha niceleri…

Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın, diyor Mustafa Kemal.

Kadına bugünkü siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik haklarını veren onu özgürlüğüne ve insanca yaşama kavuşturan Mustafa Kemal Atatürk …

Ve “Kadın topluma açık yerde kahkaha atmayacak” diyen şimdiki devlet büyükleri…

Kadının toplum içinde var olma mücadelesi tarih boyunca devam etmiş ve maalesef edeceğe de benziyor.

Nazım Hikmet’in şiiriyle bitirmek isterim.

“Kimi der ki hamur yoğuran.
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim,
Hayat arkadaşımdır.”

Bu kadar fazla sıfatı aynı anda yüklenebilecek bir canlı daha yoktur yeryüzünde…

İyi ki varsınız kadınlar…

 

 

İlgili Haberler

Türkiye sahnesinde yeni bir alan Khôra ne anlatıyor?
Kültür-Sanat
18 Ocak 2025
Türkiye sahnesinde yeni bir alan Khôra ne anlatıyor?

Avrupa’dan Türkiye’ye döndüğümden beri orada izlediğim veya tiyatro festivalinde ülkemizi ziyaret eden yabancı oyunlar haricinde özgün bir dil seyretme sıkıntısı yaşıyordum. Şahika Tekand’ın On Adımda Unutmak isimli oyununu çember dışında bırakırsam oyunların multidipipliner ve multivizyoner bir yaklaşımla sahneye konulduğuna da da şahit olamıyordum. Ta ki Khora’yı izleyene dek… İLGİLİ HABER ‘Kare Kare İstanbul’ sergisi Maltepe’de […]

OKUMUŞ! CAHİLLER
Yazarlar
14 Ocak 2025
OKUMUŞ! CAHİLLER

Hatırlar mısınız bilmem ama cehalete övgüler düzen bir profesör vardı. Televizyon ekranlarından “Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor.” demişti. Yine bir öğretim görevlisi, “Cahil kesime güveniyorum.” diyerek, cahilliğe övgüler yağdırmıştı. Okuyarak ya da siyaseten bir yerlere gelmiş insanların ağızından, cahilliği öven daha bir sürü söz ya da konuşma örnekleri verilebilir. Cahilliği övecek değilim. Cahillik övülmez, […]

FERDİ TAYFUR
Yazarlar
07 Ocak 2025
FERDİ TAYFUR

Hangi sanatçı istemez ki yaşarken değer bulmayı, onurlandırılmayı, el üstünde tutulmayı. Tabii ki her sanatçı ister… Bizim gibi ülkelerde sanatçılar, maalesef yaşarken değil öldükten sonra değer bulur. Yaşarken yokmuş gibi davranılmak, öldükten sonra kıymete binmek… İlginç değil mi? Öldükten sonra değil yaşarken değer verilmeli sanatçılara… Doğru olanı budur. Ferdi Tayfur’un ölüm haberi alınınca sosyal medya […]

YIL BİTERKEN…
Yazarlar
31 Aralık 2024
YIL BİTERKEN…

Ah bu yıllar! Biri biter biri başlar… Bir de bakmışsın ki ömür biter. Çocukken yılların bir an önce geçmesini, beli bir yaşa gelince de yılların hiç geçmemesini isteriz. Tek derdimiz, tüm yaşanmışlıklara inat hep yaşamda kalmaktır. Yaşamak, yaşamak, hep yaşamak… Kim ne düşünürse düşünsün hayat acımasızdır. Bir bakmışsın yaşlanmışsındır. Zaman hızla gelir ve geçer… Ne […]