ทดลองเล่นสล็อต

สล็อต 2024

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Heybesini Çiğneyen Katır

Yayınlanma:
ABONE OL

Çevre dostu, ekolojiye duyarlı, sürdürülebilir çoğu vegan ürünlerin sevdiğimiz yüzü olmasının yanı sıra, bilinen bir dansçı, ödüllü bir koreograf ve birçok işte yönetmenlik imzası bulunan bir tiyatro kadını.

Hızlıca özgeçmişine bakarsak, Mimar Sinan Üniversitesi’nden 2006’da lisans, 2014’te ise yüksek lisans eğitimine başlıyor. Ayrıca 2017’de de 200 saatlik vinyasa eğitmenliği sertifikasını tamamlıyor. Aralarında özel, belediye ve devlet tiyatrosu yapımı olan 28 farklı oyunun koreografisini yapıyor, 8 önemli etkinlikte dansçı olarak yer alıyor ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ndeki öğretim görevliliğinin yanı sıra birçok atölye/workshopta ders veriyor.

 

Heybesini Çiğneyen Katır, Dicle Doğan’ın ilk özgün oyunu değil. Domuzların Depresyonu ya da Dress gibi oyunlarını önceden izlemiş olanlar, onun güncel meseleleri dert edinen cesur bir söylemi olduğuna aşinadırlar. Bu oyun ise Doğan’ın biraz olgunluk dönemi gibi, onun dünya turları sırasında hissettiklerinin genç kadın gözünden bir tutam yansıması.

Doğan bu oyunda meseleleri sadece dert etmekle kalmamış ve biraz daha sorumluluk almış gibi. Dünyanın birçok yerinde yürürken, üstelik Pippa gibi bir barış elçisinin cinayetinin yaşandığı ülkemizde doğup büyümüş bir genç kadın olarak elbette yer yer tekinsiz hissetmiş, kendi merkezinde tekrar güveni sağladıktan sonra da bol bol sorgulamış. Bu ülkede kadın olmanın haklı isyanını da yakın arkadaşları Simge Günsan ve Iraz Akçam’ın şahane uyumu içinde seyirciye aktarıyor.

Özellikle Simge Günsan’ın ifadelerinde, kadının toplum içindeki yeri, o yere karşı çıkışı ve çıkamama yenilgisi arasındaki bocalamayı, etkide veya gizli şiddete maruz kalışındaki çatışmayı, kaldığı tüm duygusal şiddetin karşılığında hala kendi olarak var olmaya çalışmasını, devinişi ve bu deviniş sonrasında dönüşümünü algılayabiliyoruz.

 

Oyun, büyük sahnelere ihtiyaç duyacak bir oyun değil, bu sebeple ön sunumu Simge Günsan’ın Urla’da bir sanat evine dönüştürdüğü Alan Pa’da yapıyor. Kadro Pa ekibi ile başlanan bu yolculuğun ilk durağı olarak İstanbul’a geliyorlar ve Kabile Sahne’de prömiyeri gerçekleştiriyorlar.

 

Ben Kadıköy’de meşhur Karga Bar’ın üst katı KargArt’ta ikinci oyunu izledim ve yapısı itibarı ile samimi bir seyirci ortamına, ardından sohbet edebilme özgürlüğüne sahip oluşuyla oraya çok yakıştığını düşündüm. Tekrarını dilerdim, buradan duyurayım. Bu arada tabiki ilerleyen tarihlerde alternatif sahnelerde de izlenilecek ve bunlar için Alan Pa’nın sayfası takip edilebilir.

 

Metne bakacak olursak, beni en çok tek bir halıda / halı ile oynanmasıyla ve de uzun bir müzikle başlamasıyla etkiledi. Uzun bir müzik diyorum çünkü Esmani Kılıç’ın performansı resmen bir konsere gelmişiz havası verdi. Bu da kanımca, bizi başka diyarlara götürdü. Bir yolculuğunun başlamak üzere olduğunu tam da buradan anladık hatta ya da Dicle ile dünyanın bir yerinde yürümeye başladık. Sonra iki kadın oyuncumuz da o yolculuğa dahil oldu. Hepimiz bir diyarda ve Dicle’nin farklı ruh hallerindeydik sanki. Diğer taraftan da, müzik ne kadar yolculuksa yani gitmekse, halı da o kadar köklenmeye dair, göçebe ama kendinden bir şeyler taşımaya, yerleşik olmaya dairdi ve Dicle Doğan’ın iki personası olduğunu düşündüğüm iki kadın oyuncu da tüm ifadelerini halının yardımı ya da halıya rağmen gerçekleştiriyordu.

 

Bir taraftan özgürlüklerini ilan edip bir taraftan kendilerini kısaltıyorlardı resmen. Bir taraftan bağımsız bir dansa, bir taraftan da bir iç döküşe şahit oluyorduk. Tek perde de bedenimizin, duygularımızın, kadınlığımızın, özlemlerimizin, üzüntü ve öfkemizin her derinliğine daldık çıktık. Kafamızda yeni sorular ve birlik olmaya dair bir inanç ile belki de…

 

Tüm bunlar için, aynı zamanda Dicle Doğan ‘ın eşi olan şair Yazig Mahmud Sıfatsız’ın şiirinin * yer aldığı bu oyun kaçırılmamalı ve üstüne biraz durup, sonra da “Bir insan ömrünü neye vermeli?” diye sorulmalı diyorum. Naçizane!

 

 

*Kalburu saçtan

Kamburu heybe;

Deseni sırtında

Katırlaşmış dertlerinin gölgesiyle;

Pembe bir ruh.

Bir…iki…belki milyon,

Hepten milyar dolusu dünyada;

Kimine çeyiz sandığından,

Kimine statü nişanı,

Kiminin ise göz zevkine

Takılıp-serilmiş halı!

Kime ne?

Altına süpürülmüş tozlarla

Ufalanmış kozların hüsranı,

Hasetlik günahlar.

Karşı çıkılmış niyetle

Kire bulanmış minnetin biriktirdiği tabaka yüzünden,

Püskülleri yerden kesilmiş bir halı.

Uçuk-savruk, sanrıdan hallice…

Overlock’tan bertaraf.

Kime ne!

Yok anam…

Vursan da dere başında taşlara,

Çeksen de güven bağladığın makinenle

…koy vermez.

Motifine işli,

İpliğinin her siciminde sıkışmış lekeleriyle

Bir başına.

Kime ne…

author avatar
Günsu ÖZKARAR
Günsu Özkarar 1987 doğumlu Günsu Özkarar, 2008 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Viyola Ana Sanat Dalı’ndan “Onur Derecesi” ile mezun olup, İsviçre’ye taşındı. Bir taraftan Hocshule der Künste Bern’de yüksek lisans yaparken, bir taraftan da Orchester der HKB, Schweizer Jugend Sinfonie Orchestra, The Women Orchestra of Switzerland’da çalarak, Avrupa’nın farklı şehirlerinde konserler verdi. Yurda döndükten sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda Sanatta Yeterlilik çalışmalarını tamamlayıp, bitirme tezi “Tarihsel Süreçte Gelişen Viyola Ekolleri”ni kitap olarak yayınladı. Yazı ile yolu Artemis Yayınları‘nda staj yapması ile kesişti ve Mario Levi ile Yaratıcı Yazarlık çalıştı. “Küflü Virgül’ isimli bir öykü kitabı olan Özkarar, üç yıl da Milliyet Sanat’ta çalışarak, yayıncılığı yakından öğrenme fırsatı yakaladı. Hayat mottosu; “herkes tutkusunun peşinden gitmeli.”

İlgili Haberler

Belediye
19 Temmuz 2024
TÜKODER’den İBB’ye İstanbulkart tepkisi

YAŞI NE OLURSA OLSUN ÖĞRENCİLERİN KAZANILMIŞ HAKKI YOK EDİLEMEZ   İstanbul Büyük Şehir Belediyesi (İBB) Meclisi, 11 Temmuz 2024 tarihli toplantısında, İstanbulkart öğrenci indirimine yaş sınırı getirilmiş, 30 yaşından gün almış öğrenciler için indirim oranı %50’den %10’a düşürülmesi ile ilgili TÜKODER-Tüketiciyi Koruma Derneği Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama da; “İstanbul Büyük Şehir Belediyesi (İBB) Meclisi, 11 Temmuz […]

Belediye
13 Temmuz 2024
Yenidoğan Yol Kavşağı projesinde trafik çilesi bitmiyor

Çekmeköy Taşdelen Mahallesi Şile Yolu Yenidoğan Kavşağı Yol Projesi inşaatındaki gecikmeden dolayı trafikteki araçların çilesi bitmiyor. Özellikle trafiğin olduğu sabah ve akşam saatlerinde, aylardır bitmeden yol inşaatı nedeniyle, çok ciddi trafik sıkışıklığı yaşanıyor. Araçlar ve bölgedeki sanayi nedeniyle tırlar, saatler boyu trafikte bekliyor.   İLGİLİ HABER Taksim Cumhuriyet Meydanı, Cumhuriyet Müzesi’ne kavuştu! İstanbul Büyükşehir Belediyesi […]

Genel
13 Temmuz 2024
Başkan Bozali’den Uyarı! “Elektrik ihmale gelmez, bakım ve denetim şart

İzmir’in Konak ilçesi Alsancak semtinde meydana gelen elektrik akımına kapılma sonucu yaşanan trajik ölüm üzerine İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkanı Haluk Bozali, yetkililere önemli uyarılarda bulundu. Bozali, elektrik kazalarının çoğu zaman can kaybı ile sonuçlandığını belirterek, öngörülemeyen kazaların aslında düzenli bakım ve yeraltı sistemlerinin kameralarla kontrolü ile önlenebileceğini vurguladı. Başkan Bozali, yeraltı kablo tesisatları hakkında […]

35.Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivaline Geri Sayım Başladı
Belediye
13 Temmuz 2024
35.Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivaline Geri Sayım Başladı

Türkiye’nin en eski festivallerinden biri olan Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, yeni enerjisi ve içeriğiyle İstanbul’un doğası, Şile bezi, deniz feneri ve palamutuyla meşhur sahil İlçesi Şile’de 29 Temmuz – 11 Ağustos tarihleri arasında düzenleniyor! Adını, yıllardır yörenin ekonomisinin ve sanatının alt yapısını oluşturan coğrafi işaretli ürünü Şile Bezi’nden alan Uluslararası Şile Bezi Kültür […]