İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt’ta yaşanan sel felaketi sırasında tatilde olduğu için yapılan eleştirilere yönelik, “2 tatilim de yağmura denk geldi. Evime, aileme, çocuklarıma da zaman ayırmayı ihmal etmeyeceğim. Olmam gereken yerde her zaman olacağım, görevimi layıkıyla yerine getireceğim” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Konuşmasına son zamanlarda yaşanan orman yangınlarına başlayan İBB Başkanı İmamoğlu, “Datça’ya ve Çeşme’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İBB ve ilçe belediyeleri, kamunun diğer kurum ve kuruluşları yangını söndürmek için çalışıyorlar. Umarım en kısa sürede yangınlar söndürülecek” diye konuştu.
İmamoğlu, Esenyurt’taki sel felaketiyle ilgili konuştu
Esenyurt’ta meydana gelen sel felaketiyle ile ilgili de konuşan İmamoğlu, “Bayram günü İstanbul’da, özellikle iki ilçede yağış etkili oldu. Gözlem yaptım ve yorumları okudum. Önce algıları değil, yalın gerçeği açıkça konuşalım. O gün İstanbul genelinde afet benzeri bir durum yaşanmadı. Birkaç ilçede su baskınları yaşandı. Sadece Esenyurt’un Pınar Mahallesi’ndeki bir sokakta sorun yaşandı. Kaldı ki geçmiş yıllarda defalarca sorun yaşanmıştır. O bölgede tam 8 milyon lirayı aşan bir yatırım da yapıldı. Gelişmeleri ekiplerimizden bilgi alarak anbean takip ettim. Konferans sistemleriyle de gelişmeleri ekiplerimle yönettim. Ne yazık ki son yıllarda Türkiye’de pek çok alanda işler normalinden saptı. Bu sorun tek adamlık anlayışından yaşanıyor. Bu dejenere bir yönetim ve iş yapma halidir. Tek adamlığın bu şekilde yayılması ve iş yapılması çok tehlikelidir. Türkiye’de egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. İBB, 3 yıldır tek adam kafasıyla yönetilen bir kurum değildir. Bu gerçeği, tek adam kafasıyla yönetmeyi alışkanlık haline getirenler anlasın; İBB, kurumları ve mekanizmalarıyla Türkiye’nin en büyük kamu kurumlarından bir tanesi. O gece sabaha kadar İBB’nin 3 bin 200 çalışanı sahadaydı. Sabahın ilk ışıklarına kadar tüm süreci dev kadroyla birlikte yönettik. Şov yapmaya değil, sorun çözmeye odaklandık ve sorunu da çözdük. İBB’de kahraman bir kişi değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır. İBB’de kahraman, koca bir ekiptir. Daha da önemlisi kahraman, ortak akıldır. Keşke Ekrem İmamoğlu’nun elinde bir sihirli değnek olsa ve Süpermen gibi her sorunu çözse. Bize göre gerçek sihirli değnek, bilim ve teknik destekli kurumların birlikte çalışmasıdır. O yüzden benim ve arkadaşlarımın çabalarını görmezden gelmeye kimsenin hakkı yok” şeklinde konuştu.
Basın ve medya mensuplarının yanlış algı oluşturduğunu söyleyen İmamoğlu, “Küçük ya da büyük zarar gören tüm vatandaşlarımın her zaman yanında olacağımızı tekrar belirtmek isterim. Çizmeni giy ve alanda fotoğraf ver tarzında çok arkadaşımdan tavsiye aldım. Ben çizmeyi, sorun olmasın diye altyapı sorunlarını çizmek için sahada giyiyorum. Asıl güzel fotoğrafın da o olduğuna inanıyorum. Pınar Mahallesi’nde ortaya çıkan zarar, ben ailemle şehir dışında olduğum için yaşanmadı. Esenyurt’taki dere yatağını ben daraltmadım. Esenyurt’taki onlarca gökdeleni oraya ben dikmedim. Bütün bunları o dönemin İBB yönetimi yaptı. Biz bütün engellemelere rağmen büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Teşbihte hata olmaz, ortada bir cinayet var. Zanlı elini kolunu sallayarak geziyor” ifadelerini kullandı.
Tatile çıkmasıyla ilgili de konuşan İmamoğlu, “İstanbul seçimlerini kazandığım günden bugüne 3 yıl geçti. 3 yılda izin kullandığım gün sayısı sadece 25 gün. Yani her yıla 1 hafta düşüyor. Ben İstanbul’a hizmet etmeyi kutsallaştırmış bir belediye başkanıyım. Bu anlamda en fazla eforu da koymaya kararlıyım. Aynı şekilde çocuklarımla zaman geçirmeyi ve onların bu zamanlarını ıskalamamayı istiyorum. Biliyorum, 2 tatilim de yağmura denk geldi. Evime, aileme, çocuklarıma da zaman ayırmayı ihmal etmeyeceğim. Olmam gereken yerde her zaman olacağım, görevimi layıkıyla yerine getireceğim, vatandaşların bundan endişesi olmasın” dedi.
“Cumhurbaşkanımızla yarın Saraçhane’de kahve, çay içmeyi diliyorum”
15 Temmuz darbe girişimine de değinen İmamoğlu, “Cumhurbaşkanının Saraçhane’de bir toplantı yapma kararını ilanlardan gördüm. Bana henüz davet edilme nezaketinde bulunulmadı. Dolayısıyla ben davet edilmedim. Ben Cumhurbaşkanını defalarca Saraçhane’ye davet ettim. Muhtemelen gelemediği için bunu başka bir vesileyle yarın burada buluşma ilan ettiğini düşünüyorum. Ben de acaba Saraçhane’ye gelir de kendisinin de görev yaptığı Saraçhane’ye uğrar mı diye davet edilmesem de aynı saatlerde burada kendilerini bekliyor olacağım. Bir kahvemizi, çayımızı içmesini diliyorum. 15 Temmuz gibi günleri tekrar yaşamamayı milletimiz adına temenni ediyorum” diye konuştu.
İlgili Haberler
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]
İngiliz Sömürüsü ve Zulmüne Karşı Efsanevi Bir Kahramanlık Destanı “İslam’ın Kılıcı” Türkiye’de Vizyona Giriyor: “İslam’ın Kılıcı”, 1 Kasım’da Türkiye sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. Aksiyon ve macera dolu bu destansı film, cesur bir savaşçının İslam’ın kutsal değerlerini korumak ve İngiliz sömürüsüne son vermek için çıktığı nefes kesen mücadeleyi anlatıyor. Osmanlı’nın İngiliz sömürüsüne karşı desteğini de detaylı […]
Şair-yazar Ali Asker Barut’un Uzak Patikalar Şarkısı adıyla yeni kitabı yayımlandı. Pikaresk Yayınevi tarafından yayımlanan kitabı şair, “Sondan bir önceki şiirler” olarak değerlendiriyor. Yeni kitabında kederin, gamın sesini daha da yoğunlaştıran Tunceli doğumlu şair Ali Asker Barut, şiirini, çağıyla yüzleşen, çağıyla hesaplaşan bir çizgiye getirmiş durumda. Geçen yıllarda aynı yayınevinden Gam Divanında Keder Şiirleri ve […]