“Merhaba” demeden önce vedalaşalım.
Çünkü burası, Elveda’lar ülkesi.
Şarkının, “Böyle ayrılık olmaz” dediğine bakma; bal gibi olur.
Ayrılığın şakası olmaz aslında.
Öyle zamanlar vardır ki…
“Nasılsın?” diye sorduklarında,
“İyiyim” dersin de, “Çok iyiyim” demeye utanırsın.
Kalbimize gömmekten kalbimiz mezarlığa döndü.
İnceldiği yerden yeniden başlasın hayat.
Benden günah gitti.
Yalnızım gel artık.
Zaman nasıl geçti anlamadım.
Zaman geçmedi sen geçtin sanki.
Bir dakika öncesine dönemezsin.
Bir dakika sonrasını bilemezsin.
Sadece şu an var.
Şükret ve güzel bi’şey yap.
Hayat çok kısa.
Hızlandırılmış tekrarı yok.
Sevdin sevdin, sevemedin; geçmiş olsun.
Şans senden yana, hınzırca gülümse umutlara.
Güller açsın.
Koşup gelsin güzel günler.
Değişsin dünya(m).
Çok şükür, bugün de aklım başımda ve yüreğim sıcak.
Bu yürek bizim yüreğimiz,
bir tahtası eksik olanların yüreği.
Kendimi ihbar ediyorum sana.
“Girmişken boş çıkmayayım şu dünyadan”
diye sevdim ben.
Dünya var, dünyalılar var, bi’de sen varsın.
Bendeki seni düşünme, keyfi yerinde.
Bana dünyanın en güzel yalanını söyle.
Söz veriyorum, inanacağım.
“Seni sevmiyorum” de mesela.
Okyanusta bir kum tanesiyim.
Kapladığım yer bile benim değil.
Bu dünyada minik bir iz bırakmak isterim.
Yazdığım her kelime, söylediğim her söz,
sonsuza kadar evrende kalsın.
Aslında kalacak olan adımdır, adındır…