Çok azımız o eski değerlerimizin bizim için ne kadar önemli ve sağlıklı olduğunu anlamış ve yaşatmaya çalışıyoruz. Modernleşen, hızla gelişen kentleşmeler sayesinde, köklerimizden bilinçsizce kopmuş ve akın etmişiz bizi yutan modern hapishanelere.
Vaktin nasıl geçtiğini, nasıl yaşlandığımızı, çocuklarımızın ne çabuk büyüdüğünün farkına varamamışız.
Kendimizden farkında olmadan birçok şeyi kaybetmişiz bu vahşi hayatta.
Sağlığımızı, ruh halimizi, değerlerimizi farkında olmadan kaybetmişiz. Acı olaylar yaşandıktan sonra farkına varmışız neleri kaybettiğimizin.
Şimdi anlıyoruz kültüründe yetiştiğimiz, büyüdüğümüz evlerimizin ne kadar sağlıklı olduğunu,
Şimdi anlıyoruz doğal olarak üretilen gıdanın ne kadar sağlıklı olduğunu,
Şimdi anlamışız Allah’ın yarattığı canlı cansız her şeyi bir sebeple yarattığını, Şimdi anlamışız doğanın dengesini kendi kendine sağladığını,
Şimdi anlamışız temiz havanın ciğerlerimiz için ne kadar önemli olduğunu,
Şimdi anlamışız kimyasal gübresiz tarımın sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu,
Şimdi anlamışız dostluğu, arkadaşlığı, komşuluğu, paylaşmayı,
Şimdi anlamışız ana baba özlemini,
Şimdi anlamışız yaşadığımız evlerimizde nefes alan duvarların sağlığımız için önemli olduğunu…
Bir toplum değerleri ve kültürü ile bir ve beraber olur.
Yaşatılır ise doğa ve kültürler huzur bulur.
Köklerimize, tarihimize, geleneğimize ve göreneğimize, adetlerimize, kültürümüze sahip çıkarak, hızla gelişen bu dünyada sağlıklı, kimlikli kendine yeten bir ulus oluruz.
Müsaade etmeyelim dönen bu vahşi girdabın tüm değerlerimizi yutmasına.
Gömmeyelim kafamızı kuma, tıkamayalım kulaklarımızı, kapatmayalım gözlerimizi gerçekleri görmemeye ve değerlerimizin, kültürümüzün unutulmasına müsaade etmeyelim.
Dönelim artık özümüze.
Özümüze dönük ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM’ü hep beraber yapalım.
Eğer başarabilirsek ZİHİNSEL ÖZE DÖNÜŞÜM’ü, daha yaşanılabilir bir çevre, daha sağlıklı bir ortam ve dünyaya kavuşuruz.
İlgili Haberler
Ay Tutulmasından tam 1 gün sonrası yani 26 Mart haftanın en yoğun günü olup bugünde olumsuz hava şartları ve kazaları çoğalabilir. 31 Martta da zayıf fay hatlarında şiddetli depremler artabilir. 31 Martta depremlerin haricinde şiddet ve terör olayları da artabilir. 25 Marttaki Ay Tutulması Terazi burcunda -1 katsayısında olup en çok Natal Güneşi İkizler ve […]
İstanbul’u bekleyen deprem riski için atılan adımları ve kentsel dönüşüm tartışmalarını işin uzmanı değerlendirdi. Türkiye, deprem kuşağında olduğu gerçeğiyle yüz yüze kalmaya devam ederken deprem uzmanlarında sık aralıklarla uyarılar gelmeye devam ediyor. Özellikle de İstanbul’da beklenen olası deprem riski milyonlarca kişi açısından korkuya neden oluyor. 31 Mart 2024 yerel seçimlerine günler kala belediye başkan adaylarının da gündemi deprem. Mevcut İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminden şikâyetçi olan İstanbullunun […]
Alev Alatlı: “İmar ruhsatı olan bir müteahhit şehrin ırzına tecavüz ederken yasal olarak suçsuzdur ama yaptığı iş helal değildir. Keza raf ömrünü uzatmak için ekmeğin içine kanserojen madde koyan fırıncının yaptığı ambalajın üzerine koyduğu sürece yasal dolayısıyla suçsuzdur, ama helal değildir. Bir kalem darbesiyle atar ergenleri sokağa döken yazar, alevler afakı sardığında suç mahallinde değilse, olayları […]
22 Mart Ay Tutulmasından 3 gün öncesi haftanın en yoğun günü olup bu günde Ay, Merkür, Mars, Uranüs ve Plüto düşük katsayıda olacaktır. Bilhassa Mars Transiti İkizler ve Yay burcunu olumsuz etkileyebilir. İkizler burcu her türlü iletişim ve ulaşımı sembolize ettiğinden 22 Martta iletişim kazaları ve olumsuz hava şartları oluşabilir. Uranüs Transiti de yer altını […]