Gerçekten de ders çalışma isteği durduk yere kendiliğinden gelir mi?
— Hayır, gelmez. (Üzgünüm ama durum tam ve net olarak böyle)
Eğer günlük ders çalışma alışkanlığınız yoksa ve normalde de ders çalışmayan ya da temeliniz zayıf olduğu için çalışamayan bir öğrenci iseniz, birden bire ders çalışma azmi ile dolarım diye boşuna beklemeyin. 20 yıldır eğitimin içindeyim. Üstelik matematik özel ders veriyorum ve bir okulun, bir sınıfın genellikle en zayıf, temeli hiç olmayan öğrencileriyle tanışıp onları zirveye taşımaya çalışıyorum. Yani neredeyse hayatında hiç ders çalışmamış öğrencilerle çalışıyorum. Ben hiç şahit olmadım ya da bir öğrencimden duymadım ki böyle bir ilham olsun da ders çalışmaya başlasın.
Zaten gelmez de yani gelemez aslında. Ders çalışma isteği kendiliğinden gelmez çünkü bunu engelleyen iki faktör vardır.
Birincisi nefsimizdir. Nefis hiç bir zaman zor, uğraştırıcı ve detaylı şeyleri sevmez. Onu eğitmez isek, zorlamaz isek normalde çok tembeldir. Ona boyun eğsek bizi yataktan çıkarmaz. Yat uyu der, dinlen der, sonra yaparsın daha vakit var der, acele etme zamanın var der, boş ver der. Nefis bu, zora sıkıntıya gelemez. Bu nedenle ders çalışmaya başlamak isteyen bir kişi nefsini yenerek işe başlayabilir ancak.
İkincisi ise şeytandır. Şeytan iyi şeyleri sevmez hep kötülük peşindedir. Bu nedenle ders çalışmayı düşünen kişiye sürekli vesvese verir. Dersi boş ver biraz oyun oyna, pijamalarını giy kahveni hazırla bir film izle, çık dışarı biraz gez, alışveriş yap falan gibi düşüncelerle kişiyi vazgeçirmeye çalışır. Öğrencimiz iradeli ise oturup dersini çalışmaya başlar. Fakat şeytan nefis gibi değildir hiç bir zaman boş durmaz. Ders çalışmayı alışkanlıkta edinseniz, masa başına rahatlıkla oturup çalışmaya başlasanız bile bu defa size başka birilerini musallat eder. Mesela sizi en yakın arkadaşınızın ya da kuzeninizin ya da bir tanıdığınızın aklına düşürür. O kişi arar sizi haydi gezmeye gidelim ya da şu işi yapalım diye. Şeytanla baş etmek çok zordur. Demek ki masa başına ders çalışmaya geçtikten sonra dahi daima uyanık ve tetikte olmalıdır.
Ders çalışmaya başlamanın iki engeli nefsimiz ve şeytandır. Bu nedenle ders çalışma isteği kendiliğinden gelmez, daima başlangıçta zorlama ile olur. İlk başlarda öğrencimiz sıkıla, bunala ders çalışmaya başlar. Fakat üzülmeyin, zamanla bu alışkanlık halini alır ve öğrencimiz zevkle, keyifle ve şevkle ders çalışacaktır.
Peki, tahmini ne kadar zamanı alır bu sıkıntılı alışma süreci? Benim gözlemlerime göre 40-45 günlük çalışma öğrencimizin alışması için yeterlidir. Peki, çocuğumuz ders çalışmıyor ve bu alışkanlığı kazanmak için kendini zorlayacak iradesi yoksa ya da 3-5 gün dayanabilecek kadar sabrı varsa onu nasıl alıştıracağız? 3 günde ders çalışmaya öğrenciyi alıştıran ve onlarca öğrencimde deneyip güzel sonuçlar aldığımız bir yöntemimiz var. Youtube da ‘Ders çalışma isteği kendiliğinden gelir mi? Ömer karaman’ yazarak tekniğimi anlattığım videoya ulaşabilirsiniz. Bu videodaki yöntem yaklaşık 3 günde öğrencimizi ders çalışmaya alıştıran bir yöntemdir. Videoda yöntemi detaylıca anlattım burada yazmak çok uzun sürerdi.
Masa başında kalmaya alışan öğrencimiz süper bir iş başarmıştır. Fakat her masa başında kalan ders çalışan öğrenci başarıya ulaşamaz. Hatta her çalışan öğrenci konunun detaylarını kavrayamaz belli şartlar vardır. Örneğin yüksek başarının ana şartı planlı, programlı ve aksatmadan günlük çalışmaktır. Matematiği öğrenmenin ana şartı genellikle ilkokul 3. veya 4. sınıftan itibaren oluşan temel eksikliğini gidermektir. Yani sadece çalışmak ta yetmez. Verimli çalışmazsak iyi okulları kazanamayız. Bunları da sizin taleplerinize göre başka zamanlardaki yazılarımızda inceleyelim.
Eğitimle ilgili soru veya sorunlarınız için lütfen mail atınız…
Çocuklarınızın daima programlı çalışan ve daima yüksek başarılar elde eden bireyler olması dileklerimle…
Matematik Öğretmeni & Eğitim Danışmanı
Ömer KARAMAN
İletişim= omerkaraman2003@hotmail.com
(Eğitimdeki sorunlara tanım değil, çözüm üretiyoruz. Youtube Ömer Karaman kanalımızı mutlaka takip ediniz)
İlgili Haberler
Sapanca’da tatil hayali kuranlar dikkat! Geceliği 5.000 ile 12.500 TL’yi aşan fiyatlarla kiralanan lüks görünümlü bungalov evlerde yaşananlar tam bir skandal! Hem gizli kameralarla mahremiyetiniz tehdit altında, hem de kaldığınız yer sağlık açısından tam bir mikrop yuvası! Üstelik ödediğiniz fahiş fiyatın karşılığında ne güvenlik var ne temizlik, ne de profesyonellik! PARANIZLA REZİL OLUYORSUNUZ! Bu […]
Venüs Sanat Galerisi, doğanın uyanışını, renklerin yeniden can buluşunu ve baharın umut dolu ruhunu sanatla kutlamak üzere kapılarını “Vakit Baharsa” adlı karma resim sergisi ile açıyor. 20 Nisan – 30 Nisan 2025 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak sergi, farklı disiplinlerden sanatçıların bahar temalı eserlerini bir araya getiriyor. Sergide yer alan eserler, baharın tazeliğini, değişimi ve yeniden […]
Kadın ve Demokrasi Vakfı’nın (KADEM), kadın hakları ve aileyi ilgilendiren meselelerde kalıcı çözümler üreterek, adalet merkezli bir söylem ve literatür oluşturmak için iki senede bir düzenlediği KADEM Kadın Araştırmaları Kongresi’nin 10.’su “Mitik Söylem ve Kadın” temasıyla gerçekleşti. Prof. Dr. Dursun Ali Tökel’in başkanlığında toplanan kongrede kadınlarla ilgili görüş, düşünce ve inanışların arkasında yer aldığı düşünülen mitler tartışmaya açıldı. İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi’ndeki KADEM Kadın Araştırmaları Kongresi, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi, […]
“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]