Kişisel bakımımız ve bilinç düzeyimiz, yaşlılık belirtilerini azaltan en önemli faktörlerdir. Bu durum, diş bakım ve estetiğinin gün geçtikçe daha da önem kazanmasını sağlamaktadır.
Diş kaybının en önemli nedeni yetersiz diş bakımı ve diş tedavilerinin genellikle ertelenmesidir. Yani kimse dişlerini yaşlandığı için kaybetmediğinden ‘yaşlandım, dişlerim bu yüzden dökülüyor’, diye bir şey söz konusu değildir.
Şayet diş ve diş etleriniz sağlıklıysa dişlerinizin ve diş etlerinizin üzerine yapılan her türlü işlem, sizin daha genç ve güzel görünmenizi sağlar.
Yaşın ilerlemesi, diş minesinin hemen altındaki dentin tabakasının koyulaşmasına ve minenin daha koyu görünmesine yol açar. Bunun yanı sıra çeneler birbirine yakınlaştığından dişlerde aşınmalar başlar.
Dişeti problemleri dişeti çekilmelerini, diş boylarının daha uzun görünmelerini ve diş diziminin bozulmasını beraberinde getirebilir.
Azalan kas dokusu, üst dişlerin daha az, alt dişlerin ise aksine daha çok görünmesine neden olabilir.
Yaşlanmayla birlikte dudak köşesi aşağı doğru sarkmaya, fizyolojik kemik erimesi yüzünden üst dudak içe doğru çökmeye, alt dudak ve çene ucu dışa doğru uzamaya başlar. Aynı zamanda burun, üst çenedeki kemik erimesinden ötürü daha bariz bir hale gelir.
Tıpkı gülüşünüz de vücudunuzun diğer bölümleri gibi yaşlanır. Ancak günümüzdeki modern diş hekimliği sayesinde tüm bu sorunlardan kolaylıkla kurtulabilmeniz mümkün! Çene kemiğinizde yer alan erimelerin kemik tozlarıyla doldurulması, ardından eksik dişlerin yerine implantların uygulanması, çene kemik erimelerini önler.
Diş hekimliğindeki modern tedaviler ile dişlerinizin rengi açılabilir, aşınan kısımlar laminate ve pek çok porselen restorasyonları ile doğal ve istediğiniz gibi görünebilir.
Çekilen diş etleriniz tedavi edilerek, boşluklar doldurulabilir. Yaşınıza uygun olarak gerçekleştirilen tüm restorasyonlar, daha genç ve güzel görünmenizi sağlar.
Koruyucu diş hekimliğine yönelik olarak yapılan çalışmalar, en önemli sağlık reformlarından biridir.
Diş hekimliğinde gelinen son noktalardan biri olan koruyucu hekimliğin temel amacı, dişte çürük oluşumunu engelleyerek, dişetlerinin düzenli olarak sağlıklı olmasını sağlamaktır.
Sizler de diş hekimlerinin bilgi düzeylerinden ve gelişmiş teknolojik yatırımlardan yararlanarak, daha doğal ve sağlıklı bir gülüşe sahip olabilirsiniz.
İlgili Haberler
Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı LÖSEV, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’nı İstanbul’da düzenlenen coşkulu bir şenlikle tamamladı. Kadıköy Belediyesi’nin destekleriyle Göztepe Özgürlük Parkı’nda gerçekleşen etkinlikte, lösemi tedavisi gören çocuklar, aileleri ve gönüllüler bir araya gelerek unutulmaz bir gün yaşadı. Şenlikte, LÖSEV Gönüllü Korosu çocuklarla birlikte sahne aldı ve izleyicilere keyifli anlar sundu. Adalar Belediyesi […]
İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Tasarım Bölümü öğrencileri, öğretim görevlilerinin rehberliğinde önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Tekirdağ Kapaklı’da bulunan Yanıkağıl Köyü İlkokulu ve Ortaokulu’nda gerçekleştirilen proje, LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) için farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Köy okulunun duvarlarına yapılan renkli tasarımlar, lösemi hastalığına dikkat çekerek çocuklara umut ve cesaret dolu mesajlar verdi. LÖSEV’in […]
Kredi çekmek büyük harcamalar için ön plana çıkan finansman yöntemidir. Ev, araç, eğitim veya ihtiyaç kredisi gibi seçeneklerle hayatın farklı alanlarında nakit ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Ancak kredi kullanırken dikkate almanız gereken en önemli konulardan biri, kredi faizi ve buna göre yapmanız gereken ödeme planıdır. Kredi faizi hesaplamanın yöntemleri, ödeme planı oluştururken dikkat edilmesi gerekenler ve kredi […]
O’Reilly v. Morse, “The Telegraph Patent Case” olarak da bilinir ve 1854 yılında Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi tarafından verilen başka bir karar etrafında dönmektedir. Karar, bilgisayar yazılımıyla ilgili sanat alanında iddia edilen icatlarla ilgili olarak patent almaya uygunluk yasasının gelişiminde oldukça önemli olmuştur. Özellikle, soyut bir fikrin, başarısı dışında, patent almaya uygun olmadığını ileri […]