Bağdat Caddesi yakınma değil, çözüm bekliyor. Bunu yapabilirsiniz!

Özel Haber: Adem Giden

Bırakın sorunların yaşanmasını, adının olumsuzluklar ile anılması bile yakıştırılamayacak kadar değerli ve coğrafyasının kıymetlisi Bağdat Caddesi’nde her şey alt üst oldu. Nezih manzaralar, yerini herkesin bildiği ve ne yazık ki klişe hal alan kaos görüntülerine bıraktı. Kadıköy Gazetesi olarak sorunun farklı bir boyutunu dobra dobra ele alıyoruz, öğrenilmiş çaresizlik! Yetkisi olmasa da Kadıköy yerel yönetiminin Bağdat Caddesi’nin sorunlarını ısrarla gündemde tutarak pozitif baskı yapması gerekir. İBB’nin yatay hat üzerinde raylı proje yapması acil ihtiyaç ancak, ses seda yok! Kadıköy Gazetesi olarak hayalimizdi sorduk, Başkan Nuhoğlu da Bağdat Caddesi’nde raylı sisteme “destek veririm” dedi.

İLGİLİ HABER Beykoz Belediyesi’nde Köselerin Koltuğuna Özlem Vural Gürzel seçildi

Tonlarca ağırlıkta ardı ardına sıralanmış hafriyat kamyonları, yanlarında “kibrit kutusu” kadar kalmış otomobiller, zaten sefer saatleri seyrek olan otobüslerin trafik yoğunluğu ile birlikte bazen saatlerce duraklara gelememesi, geldiğinde de adeta “turşu fıçısı” gibi iç içe olması, sarı dolmuşların çağ dışı manzaraları ve haliyle ağır trafikte ilerleyememesi, motosikletli servisçilerin yaya kaldırımlarını ana artere çevirerek kazalara davetiye çıkarması, caddeye çıkan ara arterlerin şantiyeye dönüştürülerek trafiğe kapatılması gibi sayısız olumsuz manzaralar, aşığı olan Kadıköylüleri bile Bağdat Caddesi’nden kaçırmaya başladı.

Ve anahtar soru; kamyonlar, mikserler, vinçler daha ne kadar hayatımızda? Bu sorunun yanıtı ise yok, mevcut tabloya ve üst düzey açıklamalara göre en az 10 yıl, belki de 20 – 30 yıl! Peki bu süreçte ve önümüzdeki yıllarda ne yapacak Bağdat Caddeliler, Kadıköylüler! Dört teker ile nereye kadar?

YETKİLİ DE, YETKİSİZ DE OLSALAR  BAĞDAT CADDESİ İÇİN KAYGILANMALARI GEREKİR!

Bağdat Caddesi’nde ulaşım yatırımlarının yetkisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait. İBB, İstanbul’un dört bir yanına metro başta olmak üzere tramvay gibi raylı yatırımları hayata geçirip diğer yandan planlamalar da yapıyor ancak, Bağdat Caddesi için yatay düzlemde bir çaba görülemiyor. Bostancı’dan Kızıltoprak’a kadar 6 kilometrelik hat artık tamamen inşaat araçlarının hakimiyeti altında. Bu noktada sorunlar, İBB’nin Bağdat Caddesi’nin yatay düzleminde çağdaş ulaşım imkanlarını getirmesinin gerekliliği kapıyı çalıyor. Diğer yandan ulaşımda yetki olmaması da Kadıköy Belediyesi’ni haklı çıkarmıyor. On yıllardır “sessiz – yetersiz” kalınması Kadıköylülere kaybettiriyor; En azından bu konuda kamuoyu oluşturarak, sık sık ısrarla gündeme taşıyarak “metro ya da tramvay” istiyoruz denerek, gerekirse proje de oluşturup İBB’nin kapısını çalması, farkındalık oluşturabilmesi Kadıköy Belediyesi için zor olmayan birkaç girişimden sadece biri aslında… Bu yönde hayalimizi, “Bağdat Caddesi’ne metro ya da tramvay getirilmek istense, destek verir misiniz” şeklinde sorduk ve şu yanıtı aldık;

Elbette, iyi olur. Destek veririz. Aslında Kadıköy yürümeye, bisiklet kullanmaya uygun bir şehir. Bisiklet yollarını geliştirmeye çalışıyoruz, İBB’de bize destek veriyor bu konuda, koordinasyon halindeyiz.

İSTANBUL RAYLAR ÜZERİNDE KAYARKEN BAĞDAT CADDESİ’NDE “DÖRT TEKERLE SÜRÜNMEK”

Bağdat Caddesi, Göztepe – Ataşehir – Ümraniye metrosu ile tarihinde ilk defa raylı sisteme bir dokunuş yapmaya hazırlanıyor. Denizden dikey düzlemde ulaşımın kesintisiz ve konforlu bir şekilde yaşanabilmesi için mevcut yatırım müthiş bir gelişme ancak, Bağdat Caddesi’nin en büyük sancısı, yatay düzlemde! Bostancı’dan Kızıltoprak’a kadar aşırı yoğun trafik nedeniyle trafikte kaybedilen saatler, yakıt israfı, stres ve yaşam kalitesinin hızla düşmesi, ciddi karmaşayı da beraberinde getiriyor. Yol üzerinde “kahyalar” ile yönetilmeye çalışılan sarı dolmuşların malum sorunları vatandaşları canından bezdirdi. E-5 karayolu üzerindeki metro hattı, Rıhtım’da Kadıköy’e bir dokunuş yaptıktan sonra ilçe nüfusunun en uç noktasından, E-5 üzerinden kayıp gidiyor. Banliyö hattı da henüz açılmadı, hizmete girse bile “ayrı bir dünya” olan Bağdat Caddesi’nin yatay düzlemde kendi içerisinde bir yoğunluğu ve raylı sisteme ihtiyacı olduğu, mevcut manzaralar ile birlikte gün yüzüne çıkıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kadıköy’e yaptığı yatırımların boyutu 13 yıl içerisinde 3 Milyar 300 Milyon TL’yi bulmuşken uzun yıllardır kendi içerisinde reformu bekleyen Bağdat Caddesi için bir hayli geç kalındığı ortada. Bağdat Caddesi, marka değerlerine yakışır bir ulaşım reformunu bekliyor

RAYLI SİSTEM ALIŞVERİŞİ DE DESTEKLER, NEDEN Mİ?

Boylu boyunca bir düzlem olması nedeniyle Bağdat Caddesi, tramvay ya da metro gibi yatırımlara ciddi anlamda yatkınlık gösteriyor. Ancak günümüzün mevcut sorunları nedeniyle Bağdat Caddesi’nde bir noktadan diğer bir noktaya gidebilmek işkenceye dönüşüyor. Çoğu kez trafik kaosu ile caddeye aracıyla ya da yaya olarak girmek istemeyen Kadıköylüler, dolayısıyla alışverişten de kısmi olarak ya da tamamen uzaklaşabiliyor. Bu da, “caddenin enerjisi çekildi” manzarasını oluşturarak mağazaların olumsuz etkilenmesine bir adım daha negatif etkiyi getiriyor.

Örneğin, Caddebostan’da oturan bir Kadıköylünün Suadiye’ye, Şaşkınbakkal’a, Erenköy’e gitmesi için ciddi bir çileyi göze alması gerekiyor. Ancak her iki yöne gidip gelebilen bir raylı sistem olması halinde semtten semtte rahatça hareket edip kendini geniş kaldırımlara bırakabilecek Kadıköylüler, böylece hareket özgürlüklerini de kazanabilmiş olacak.

KAMYONLAR, MİKSERLER, VİNÇLER HAYATIN İÇİNDE!

Gerek kendi içerisinde, gerekse de çevre mahalleler ve ilçelerdeki inşaat furyası ile birlikte Bağdat Caddesi’nde araçların önemli bir kısmı damperli kamyonlar, beton mikserleri ve vinçler! “Ne kadar daha İstanbul trafiğinde olacaklar” sorusunun ise hiçbir yanıtı yok zira, megaşehirde kentsel dönüşümün uzun yıllar daha devam edeceği en üst düzeyde dile getiriliyor. Mevcut inşaatlar da göz önüne alındığında sadece Kadıköy’ün değil, tüm İstanbul’un en az 10 yıl daha şantiye olacağı öngörülüyor. Her geçen gün yaklaşan Büyük Marmara Depremi de kentsel dönüşüm sürecini zorlayan gerçeklerden ancak, “rantsal dönüşüm” nedeniyle sağlam binaların yıkılıp yapıldığı bir dönemde “çürük yapılar ne kadar sağlıklı ve hızlı dönüşebiliyor” sorusu yanıt bulabilmiş değil!