Özel Haber: Adem Giden
Son günlerde uzaktan bakıldığında balonu andıran, Kadıköy Rıhtım’dan geçenlerin “bu nedir böyle” dediği devasa çadır; Yeşilay’ın kamuoyunu tütün ürünleri ve alkol gibi bağımlılıklara karşı bilinçlendirmek ve esareti altına girdikleri zehirden kurtulmalarını sağlamak amacıyla üç günlüğüne kuruldu. Gel gelelim devlet kurumları arasında koordinasyonsuzluk, eksilik ve yetersizlik; Böylesi anlamlı bir mücadeleyi bakın nasıl geriye çekiyor.
Bir zamanlar tezgahlarda, göz önünde sigara ve türün ürünlerinin satılması yasaklanmışken şimdileri Kadıköy’de eğitim kurumlarına metrelerce yakınlıkta tütüncü dükkanları, camekanlarını da süsleyerek peynir ekmek gibi zehir satıyor. Pipolar, nargileler, sigaralar diziliyor; Başta gençler olmak üzere milyonlara zehir, işletme açılmasına izin verilerek pazarlanıyor. Bir yanda Yeşilay olağanüstü çaba sarf ediyor, diğer yanda gençlerin zehire alışması için zemin hazırlanıyor.
MİKROBA “ÖZENDİRİLİP” MÜCADELEYE KALKIŞILAN KISIR BİR DÖNGÜ…
Kadıköy’ün göbeğine üç günlüğüne kurulan bu çadır elbette emeği inkar edilemez kutsal bir görevi gerçekleştiriyor. Peki devletin diğer kamu, kurum ve kuruluşları görevini yeterince yapabiliyor mu? Bir yandan milyonların adeta gözünün içine sokulurcasına tütün ürünleri için ardı ardına dükkanlar açılıyor ve yara büyüyor, diğer yandan Yeşilay, çadırında oyunlar oynatarak, karikatür sergileri izleterek ve beraberinde çeşitli çalışmalarıyla “almayın, içmeyin, bu kötüdür” mesajını vermeye çalışıyor. Aynı anda kara deliğin büyümesine izin veriliyor, diğer yandan da toplum geneline göre oldukça zayıf kalan bağımlılık mücadelesi ile yaranın kapanacağı sanılıyor. Bu mücadele zamanla, adeta bir “oyuna” dönüşüyor.
ÇADIR İÇİNDE MUTLULUKLA OYNAYAN O ÇOCUKLAR YARIN KALDIRIMDA TÜTÜN DÜKKANLARININ ÖNÜNDEN GEÇECEK…
Yeşilay gönüllüleri ve görevlileri, cumartesi günü açılan ve pazartesi (05 Mart) tarihinde son bulacak üç günlük çadırda oldukça anlamlı çalışmalar yürütüyor. Sigara, alkol ve internet gibi bağımlılıkların getirdiği kötü sonuçları içeren karikatürleri içeren sergi ile birlikte çeşitli oyunlar ve bilgilendirici içeriklerin yer aldığı etkinlikler ile coşkulu bir ortamda Yeşilay’ın misyon ve vizyonu gelecek nesillere aktarılıyor. Ancak olağan hayatta gerçekler çok fazla.
O çocuklar ve gençler Kadıköy’ün göbeğindeki sigaranın bırakılması için de çabalanan Yeşilay Çadırı’ndan çıktıktan sonra gerek sokaklarda, gerekse evlerinde acı gerçeklerle yüz yüze geliyor. Adım adım geçtikleri kaldırımlarda kafalarını kaldırdıklarında tütün ürünleri, nargile ve ardı ardına dizilmiş pipoları merakla izliyorlar. Evlerinde anne, baba ya da büyükleri bir sigarayı söndürüp diğerini yakıyor. Hatta “sakın sigara içmeyin” diye öğütler veren öğretmenlerinin, okulun yakınında bir duvar kenarında ya da kafeteryada püfür püfür sigara dumanını içine çektiklerine şahit oluyorlar. Ekmek almak için markete gittiklerinde baş köşeye ya da en çok dikkat çeken yere konulmuş sigara tezgahlarındaki markaları tek tek okuyorlar. Yolda yürürken hemen hemen 10 kişiden 4-5’i ağzında sigara ile karşılaşıyorlar.
KISIR DÖNGÜ DEĞİL, KALICI ÇÖZÜM…
Bir yandan sorunlar yumağı haline dönüşürken diğer yandan ortadan kaldırmak için enerji çaba sarf etmek, zararlı alışkanlıklar ve bağımlılığın ortadan kaldırılmasını sağlamıyor. Gelecek nesillerin sağlıklı yetişebilmesi için tüm kamu kurum ve kuruluşların koordinasyon halinde olup kaosu kalıcı ve kökten çözecek önlemleri almasının gerekliliği her geçen gün artıyor.