สล็อต

betflix

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

Kadıköy Belediyesi yönetimi 25 yıldır yeni vizyonlar üretemiyor; Çünkü…

Yayınlanma:
ABONE OL

Özel Röportaj: Adem Giden

Gazetemizin “Kadıköy Konuşuyor” yazı dizisinde yeni konuğumuz Kadıköy’ün milletvekili, avukatlık mesleğini şiirleri ve çeşitli makaleleriyle zenginleştiren Hurşit Yıldırım…

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yoğun temposunun dışında haftanın en az üç gününü ilçesine ayıran Yıldırım ile Kadıköy’den İstanbul’a manzarasını yakalayabilmek için Rıhtım’daki Deniz Otel’in terasında bir araya geldik.

Sadece İBB tarafından Kadıköy’e yapılan yatırımların 3 Milyar 300 Milyon TL’lik rekor seviyeye ulaştığının açıklandığı Kadıköy’ün merkezi konumu ve dokusu itibariyle İstanbullular için yeri şüphesiz çok başka. Bu süreçte Türkiye’de iktidar, Kadıköy’de ise muhalefet konumundaki Ak Parti’nin ilçe başkanlığı döneminden milletvekilliği sürecine uzanan Yıldırım’ın birçok gözlem ve deneyimi var. “Kadıköy Konuşuyor” yazı dizimizde iktidarıyla muhalefetiyle, şehrine değer katabilecek herkes söz almaya devam edecek ve sayfalarımız sonuna kadar açık olarak okurlarımıza aktarılacak.

KADIKÖY BELEDİYESİ YÖNETİMİ 25 YILDA NEYİ DEĞİŞTİRDİ?

Kadıköy ‘ün kaybettiği 20 yıla bir 4 yıl daha eklendi. Kampanyasında soyut “Aklımdaki Kadıköy” sloganı ile yola çıktı. Somut, adresi belli hiçbir proje ortaya koyamadı. 4 yıllık süre sonunda CHP’li yönetimin “Aklımdaki Kadıköy” sloganının boş olduğu, aklında da bir şey olmadığını gördük. Maalesef Kadıköy yine projeler, hizmetler yerine sloganlarla yıllarını kaybetmeye devam ediyor. Konuşulacak o kadar çok şey var ki! Röportajımızdaki sitemleri milletvekili olmam itibariyle söylemiyorum, bir Kadıköylü olarak çok üzülüyorum. Kronikleşen sorunlarımızın yeni nesilleri yormasına izin veremeyiz. Defalarca ürettiğimiz projelerimizin önüne taş koydular, inanın engel olmak bir yana sadece sessiz kalsalardı faydaları olurdu” diyen Yıldırım, Kadıköy’de konuşulması ve uygulanması gerekenlerin tamamen ilçeye yakışan projeler olduğunun altını çizdi. Ak Parti İstanbul Milletvekili Hurşit Yıldırım ile röportajımızın tamamı şöyle;

      –     Kadıköy, sizin için neyi anlam ifade ediyor?

Kadıköy sadece benim siyaset yaptığım bir alan değil, aynı zamanda aidiyet duygusu ile bağlandığım bir ilçe. Dostlarımın, arkadaşlarımın, sosyal çevremin bulunduğu bir evim adeta. Ankara’da Kadıköy ile ilgili bir husus duyduğumda “algıda seçicilik” gereği doğrudan ilgileniyorum. Milletvekili arkadaşlarımın ve siyaset çevresinin beni İstanbul vekili olarak bilmekle beraber özelde Kadıköy vekili olarak adlandırmaları, tanımaları da Kadıköy’e olan özel ilgimizin bir yansıması olarak yorumlanıyor. Kadıköy aynı zamanda şu anda ve geçmişte yerel yönetim hizmetleri için üzüldüğümüz ve ama gelecek için de ümitlendiğimiz bir yaşam alanımız bizim için…

     –     Sizce Kadıköy hak ettiği yerde mi?

Kadıköy olması gereken yerden 25 sene geride. Sonradan kurulan ilçeler bile Kadıköy’ü geçti. Kadıköy’e komşu ilçeler kültür, sanat ve kentsel mekanlar yönünden ayrıca modern ve çağdaş yapıların, hizmetlerin merkezi olmasına rağmen Kadıköy daha da eskimekte, erimekte ve değer kaybetmektedir. Kadıköy Belediyesi’nin hiçbir mega yatırımı yok. Bu kadar devasa bütçelere rağmen içine kapanık, her geçen gün daha da eskiyen, soyut ve gündelik işlerle günü tüketen bir yönetim anlayışı var. Kadıköy yerel yönetiminin heyecanı ve ruhu yok. Kendisini Kadıköy’e bir şeyler vermeye, üretmeye ihtiyaç duymuyor. Maalesef bunda da en büyük etken seçmen “nasıl olsa CHP’li hangi aday olsa seçer, bizim bir şeyler yapmamıza, üretmemize projelendirmemize gerek yok” mantığı ve rahatlığı var bence.

–     Siyasi röportajlarda genel olarak “sorunlar” gündeme gelir. Gelin sorunlar öncesinde, “Kadıköy’ün en büyük artıları, avantajları ve güzellikleri sizce nedir” diyelim?

Kadıköy’de Gençlik Kolları Başkanlığı, yerel yönetimde Belediye Meclis Üyeliği, İlçe Başkanlığı, Belediye Başkan Adaylığı gibi pek çok görevde bulunduğum süreçte sürekli gözlemleme fırsatım da oldu. Benim değerlendirmem sadece genel siyaset üzerine değil aynı zamanda geçmişteki yerel yönetim tecrübemle de cevap vermem gerekirse, Kadıköy Kent Yönetimi, Kadıköy’ün artılarının farkında değil. Kadıköy, Anadolu Yakasının hem deniz, hem kara hem de metro ve Avrasya gibi çeşitli ulaşım noktalarının aktarma ve kesişme noktasında olmasına rağmen Kadıköy Belediyesi bunu artıya çevirememiş. Bağdat Caddesi, “minibüs yolu” olarak bilinen Fahrettin Kerim Gökay ve Şemsettin Günaltay gibi ana arterler ve alt yapı İBB tarafından sağlanıyor. Büyük ve masraflı alt yapı ve üst yapı harcamaları İBB tarafından karşılanmasına ve alt yapı hizmetleri yıllar öncesinden bitmesine rağmen kendisine ait devasa bütçesini doğru kullanamıyor. Kadıköy’de sanat, spor ve kültür dünyasından pek çok değerimiz ve insanımızın yaşamasına rağmen bunların farkındalıklarına varamıyor. Yaşadığımız dijital çağda, Kadıköy halkı ile beraber çok rahat çeşitli projelendirmeler yapabilecekten sorumluluk almaktan ve üretmekten kaçan bir yerel yönetim anlayışı var. Ayrıca pek çok STK olmasına rağmen bu STK’larla işbirliği yapamayan, STK’ları desteklemeyen sosyal ve kültürel hayattan kopuk bir belediye anlayışı var.

     –     Acil çözüm bekleyen hususları neler görüyorsunuz ?

Kadıköy her yönden çok sıkıştı. Belediye yönetiminin acilen elindeki bütçeyi sadece personel harcaması olarak değil mega hizmetler içinde harcaması gerekir. Çok acil Kadıköy’de yerinde dönüşüm projeleri ilgili müdahale bulunması gerekir. Kamyonlardan kaynaklanan trafik kazalarından çok sık ölümlü olaylar meydana geliyor. TBMM’de dile getirdiklerim arasında. Bağdat Caddesi gibi işlek caddelerde trafik ihlallerinin önlenmesi ve kazaların azaltılması ile bir komisyon kurdurdum. Bu komisyon Bağdat Caddesi’nde keşif dahi yaptı. Kadıköy Belediyesi’nin merkezi hükümet ve İBB ile entegre çalışmalar için gayret etmesi gerekir. Bağdat Caddesi ve civarında yeni yapılan binaların hiçbir estetiği yok. Kadıköy Belediyesi’nin vatandaşı mağdur etmeden yeni park ve oyun alanları için kamulaştırma yapması, Kamulaştırmaya ciddi kaynak aktarması, ideolojik bakış açısından kurtulması gerekir. İnsan faktörünü öne çıkartan ve bireyin mutluluğunu esas alan projeler oluşturması lazım. Kadıköy’e özgü marka ve markalar olması gerekir. Cadde ve sokaklar yayaların, engelli kardeşlerimizin ve yaşlıların ulaşımı için yeniden düzenlenmeli. Kadıköy Belediyesi tarafından engelli ve yaşlı vatandaşlarımızın kullanıma açık, içinde berberinden terzisine, kütüphanesinden dinlenme ve aktive odalarına kadar her türlü ihtiyaçlarını 24 saat karşılayabilecek mega bir alan oluşturulmalı. Buraya servisleri belediye ücretsiz evden eve düzenlemeli. Burada özellikle engelli vatandaşlarımıza uyarlanabilecek spor aktiveleri mesela tekerli sandalye ile basketbol müsabakaları gibi organizasyonlar sağlanmalı. Tek başına kalan yaşlılarımızı bizim “Üçüncü Bahar Yaşam Merkezi” gibi projemizi uygulamalı, bu vatandaşlarımızı evlerinden alıp bu merkezlerde kendi yaşıtları ile egzersizler ve çeşitli aktivelerin içinde bulundurmalı akşamda evine bırakabilmeli. Çağdaş yerel yönetim modelini Kadıköy’de uygulamalı. Belediye Başkanı ve ekibi her daim halkın içinde olmalı. Sembolik olarak değil gerçekten ihtiyaçlara cevap verebilecek 24 saat açık evcil hayvanlar için hayvan hastanesi kurulmalı. Sokak hayvanları sadece evlerdeki sahipleri tarafından değil 7/24 görev yapacak hayvan nakil araçları ile sokaklardan da alınıp önce havyan hastanesine sonra da bakımları ve muayeneleri yapıldıktan sonra sağlıklı barınaklara yerleştirilmeli. En önemlisi kent yönetimi için yeni bir heyecan yakalamalı. Yapılması gerekenleri saymakla bitmez çünkü geride kalmış 25 yılı yakalayıp bir de marka bir belediye olmak için bunun üstüne çıkmak gerekir.

     –     Kadıköy’de siyasetin sık sık tıkandığı gündeme geliyor. Bunu neye bağlıyorsunuz ?

Gerek 15 yıllık Kadıköy’deki siyaset hayatımda, gerekse Kadıköy Belediye Başkan adaylığı sırasında yaşadığım onlarca tecrübe, hatıra ve olgu var. Bizim siyasetten muradımız milletimizin mutluluğudur. Belediye yönetimi 25 yıldır yeni vizyonlar açamıyor, mega projeler üretemiyor ve çalışmaları ile halkı mutlu edemiyorsa ortada ciddi bir tıkanıklık var demektir. Bu tıkanmanın pek çok nedeni var. En önemlisinin seçmen yapısının getirdiği rahatlık sebebi ile CHP’li Belediyenin üretmeye ihtiyaç duymamasına bağlıyorum. Seçmenin büyük bir kısmı da kendi yaşam kalitesini artıracak, kolaylaştıracak ve kent lehine olan arayışlar yerine ideolojik olarak tercihini sabit bıraktığından bu da CHP’li yönetimin rahatlamasını sağlıyor, bu anlayış da Kadıköy’de siyaset ve hizmet üretmeyi de engelliyor. Seçmenimizin hür iradesine ve tercihine saygı duyuyorum, ama şunu da sormak istiyorum;

Sizin kıymetli oylarınız karşılığı CHP’li belediye oylarınızın karşılığı hizmeti yaptı mı? 25 yılda Kadıköy’de ne değişti? 25 yılda Kadıköy Belediyesi size ne sağladı? Seçmenimizin büyük bir kısmı hem şikayet ediyor, hem de üretmemesine, çalışmamasına rağmen yerel yönetimi hizmetleri ile test etmiyor, bunun test edilmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu algının 2014 belediye yerel seçimini bizim kaybetmemize rağmen kısmen değiştiğini düşünüyorum. Kentsel dönüşümünden dolayı daha çok partimiz seçmeninin ikamet ettiği Fikirtepe’deki binalarının yıkılması sebebiyle 2014 seçimlerinde vatandaşlarımızın oylarını başka ilçelerde kullandığını da düşündüğümüzde, oyumuzu arttırdığımız gerçeğini görüyoruz. Zira bu seçimde bizim ortaya koyduğumuz projeler ve kampanyamız Kadıköy seçmenin beğenisi kazandı. Seçimden sonra ve halen daha çok sunduğumuz projeler hatırlanıyor. Seçmenimizde tercihinde yanlış değerlendirme yaptığı hissini zaman zaman bizimle paylaşıyorlar. Bazılarının Ak Parti ile hafızalarında birlikte canlandıramayacağı birçok seçmen profili bize oy verdiğini aktarıyor. Ben bu samimi pişmanlık hissinin gelecek seçimlere yansıyacağını düşünüyorum.

     –     Kadıköy’de mevcut yerel yönetim Nisan ayında 4. yılını karşılayacak. 4 yılı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Belediye Başkan adaylığımızda Kadıköy’e 25+1 projemizi sunduğumuzda çok büyük bir heyecan geldi. CHP’den siyaset yapan arkadaşlarımız bile bu projelerin yerinde, samimi ve zaruri projeler olduğunu itiraf ettiler. Havaray, Caddebostan Eğlence Adası, Gazhane Kültür Merkezi, Hayvan Hastanesi, Kent Parkları, Çağdaş Dijital Yerel Yönetim Modeli, Üçüncü Bahar Yaşam Merkezleri, Yeni İmar Planı, Yer altı Otoparkı gibi projelerimiz Kadıköy’ün çehresini değiştirecek, yaşam alanlarımızı kolaylaştıracak çalışmalardı. Kaldı ki bu projelerin büyük bir çoğunluğu seçim döneminde değil, 2004 yılındaki Belediye Meclis Üyeliği döneminden itibaren yoğunlaşan çalışmalarımdan ortaya çıkan yerel yönetim tecrübesinin de ürünüydüler. Maliyeti, lokasyonu faydaları üzerinde uzunca düşünülmüş, ilçemizin ihtiyaç duyduğu uygulama projeleri ile Kadıköy’ün bir etüt çalışmasını yapmıştık.

CHP’li yönetim ise kampanyasında soyut “Aklımdaki Kadıköy” sloganı ile yola çıktı. Somut, adresi belli hiçbir proje ortaya koyamadı. 4 yıllık süre sonunda CHP’li yönetimin “Aklımdaki Kadıköy” sloganının boş olduğu, aklında da bir şey olmadığını gördük. Maalesef Kadıköy yine projeler, hizmetler yerine sloganlarla yıllarını kaybetmeye devam ediyor. Kadıköy ‘e Ak Parti iktidarımız ile birlikte kazandırılan metro, metrobüs, Marmaray, Avrasya, Bağdat Caddesi düzenlemesi, “minibüs yolu” gibi düzenlemeleri yapmasaydık, Kadıköy’ün hali ne olurdu acaba? Kadıköy ‘ün kaybettiği 20 yıla bir 4 yıl daha eklendi. Son bir yıl için de fazla ümidim yok. Kent yönetimi samimiyet ister, ruh ister heyecan ister. Heyecansız ve motive olamamış Kadıköy Belediyesi yerel yönetimin hakkını veremiyor. Bunu, belediye ile muhafelet konumundayız diye demiyorum, şöyle bir çıkın Kadıköy’e, “Bize Kadıköy Belediyesi’nin, bugün Anadolu’da belde belediyelerinin yaptığı projeler dışında mega çalışmalarını sayın” deyin bakalım, nelerle karşılaşacaksınız!

     –     Kadıköy Rıhtımı’nda düzenleme çalışmaları başlatıldı, zemin güçlendiriliyor. Peki Rıhtım’da büyük değişim ne zaman gerçekleşecek ya da bu süreç ile ilgili hangi gelişmeler yaşanıyor?

Kadıköy Rıhtımı hem Kadıköylülerin, hem de Kadıköy’e gelenlerin uğrak bir yeri, bir geçiş noktası aynı zamanda. Maalesef burası illegal örgütlerin toplanma ve gösteriş yeri gibi sanki. CHP’li Belediye bundan rahatsızlığını dile getirmiyor ve bunun için teklif getirmiyor, önlem de alınmıyor . Bu durum Kadıköylüleri rahatsız ediyor. Oysa ki buranın dinlenme, deniz ve sahille anılması gerekir. Kadıköy ilçesi denizle çevrili olmasına rağmen Kadıköylüler denize hasret. Bizimde projelerimiz arasında yer alan Rıhtım Projesini İBB yakında hayata geçirecek. Rıhtım yeni bir çehre kazanacak.

     –     Sizce, Fikirtepe dışında Kadıköy’ün riskli bölgeleri için neler yapılabilir?

Biz 2014 seçimlerinde genç ve heyecanlı bir ekiple çalıştık. Bu konuda da arkadaşlarımızla birlikte Kadıköy’e özgü hem yeni imar planı hem de tarihi alanlar için kentsel dönüşüm projemizi ortaya koymuştuk. Bu proje uygulanırsa başarılı olacağına inanıyorum . Yeldeğirmeni, Moda, Caferağa, Rasimpaşa gibi bölgelerimizin tarihi dokusunu bozmamak gerekir. CHP’li Kadıköy Belediyesi şikayet edeceğine elindeki bütçeyi doğru kullanmalı ve buralara uygun tarihi dokuyu bozmayacak planlar oluşturmalı.

     –     Fikirtepe’de kentsel dönüşüm sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Fikirtepe’deki değişim, Türkiye’nin en zor  kentsel dönüşüm projesidir. Risk alınmayıp kendi halinde bırakılabilirdi ama İBB ve Çevre Bakanlığımız buradaki deprem gerçeğini ve çarpık yapılaşmayı da göz önüne alarak yaşam standartlarını yükseltmek için tıkanan her noktaya çözüm bulmak için çaba harcadı, harcıyor. Şu anda yapıların büyük bir kısmı bitme aşamasında. Bazıları Fikirtepe Kentsel Dönüşüm projesi sebebi ile bizleri suçluyor. Pekala onlar gibi düşünseydik hiçbir şey yapmasaydık, eski hali ile elverişsiz yaşam alanları, en küçük depremde daha yıkılacak depreme dayanaksız evleri ile Fikirtepe’yi kendi kaderini mi bıkacaktık? Bittiğinde çekilen çilelere değeceğini düşünüyorum.

     –     Mülkiyeti İBB’ye olan Kadıköy Belediyesi yanındaki otoparkın İSPARK’a devri, iki yerel yönetim arasında kaosa neden oldu. Kadıköy Gazetesi olarak “Burası sadece otopark olmasın. Gelin yeşil alana çevrilelim, altına kat be kat kapasiteli yer altı otoparkı, üstüne de yarım asrın eksiği Hükümet Konağı’nı inşa edelim, yeni bir Kadıköy Meydanı hareketi oluşsun” dedik ve kamuoyundan büyük destek geldi. Sizce böyle bir çalışma düşünülür mü, yapılsa katkısı nasıl olur?

Buranın mülkiyeti İBB’ye ait. İBB haksız kullanımdan dolayı dava açmış ve tahliye kararı almış. Kadıköy Belediyesi kendisine ait olmayan arazi üzerinde ortalığı ayağa kaldıracağına zamanında arsa satmayıp kendi arazilerine arsalarına sahip çıksaydı keşke. Şu an Kadıköy Belediyesinin bulunduğu bina da İBB’ye ait. Yollardır kendi yönetim binasını yapamamış bir CHP’li belediye yönetiminin Kadıköy’e vereceği bir ümit yok. Yarın İBB bu bina benim çık derse Kadıköy Belediyesi nereye gidecek, hizmetlerini nerede sürdürecek. Çevremizdeki ilçelerin hepsinin kendi mülkiyetinde belediye binaları var. Kadıköy Belediyesi’nin mülkiyeti kendisine ait bir belediye binası daha olmaması rutin belediyeciliği dahi yapamadığının bir göstergesidir. Tabi ki buranın sadece otopark olmasındansa, altında yer altı otoparkı, üstü yeşil alan ve bir kısmı Hükümet Konağı düşünülmesi ne kadar güzel olur, devir teknoloji devri, bu sizlerin pozitif bir yaklaşımıdır. İşinin uzmanları ve yetkililerinin değerlendirmesinde yarar görüyorum.

     –     Yoğurtçu Parkı’nın da Mayıs ayı ya da farklı bir dönemde sahibi olan İBB’ye geçeceğini Kadıköy Gazetesi okurlarımıza duyurduk. Sizce Yoğurtçu Parkı’nda nasıl bir değişim dönemi yaşanacaktır?

Kuşdili Caddesinin bitiminde Kızıltoprak ve Moda üçgeninde yaşayan vatandaşlarımızın özellikle de sahil boyunca bir gezi alanı olarak düzenlendi. Moda Burnu’na kadar Büyükşehir Belediyemiz tarafından düzenlemesi yapıldı ve devam ediyor. Bu düzenlemeye uygun olarak Yoğurtçu Parkı’nın da vatandaşlarımızın park ve sosyal donatı olarak rahatça gezebileceği, çocuklarını oynatabileceği bir alan olması gerekirken tam aksine girilemez, bölge sakinlerinin kullanamadığı bir park oldu adeta. Sizinde bahsettiğiniz gibi bu alanda kalan Yoğurtçu Parkı’nda gece yanan ateşler, illegal grupların toplanma yeri, alkol şişeleri ile beraber atılan naralardan ve pek çok olumsuz durum sebebi ile park alanından çıktığını vatandaşlar bizimle paylaşıyorlar. Siyasi arena yerine dönmüş. Nitekim gezi olaylarında da park bu illegal örgütler ve kişiler tarafından zarar görmüştü. Buranın tüm vatandaşlarımızın rahatça gezip istirahat edebileceği alan olması gerekir.

–     Kadıköy Tarihi Çarşı kimliğini kaybediyor, Modalılar her gün sosyal medyadan da haykırıyor! Çarşının özel koruma alanı ilan edilmesi ya da farklı adımlarla dokusunun bozulmaması için neler yapılabilir?

Bu konuda da Belediye Meclis üyemiz Ömer Şahan’da bir önerge vermişti. Kadıköy Belediyesi Kadıköy’deki değerleri kendi haline bırakmış kendi kaderine terk etmiş durumdu. Herhangi bir önlem almadığı gibi yönlendirmesi de olmuyor.

Şahan’ın önergesine cevabının Kadıköy Belediyesi tarafından verilmediğini biliyorum. Kadıköy Tarihi Çarşı’nın dokusunun bozulmaması için “neler yapabilirizi artık kaybettik, çok geç kaldık” çünkü tarihi doku önemli ölçüde kaybedildi. Bundan sonra tarihi dokuyu nasıl tekrar eski haline getirebiliriz, bunun kaygısını yaşamamız, düşünmemiz ve hayata geçirmemiz lazım. Kadıköy Belediyesi pek çok eserde olduğu gibi Tarihi Çarşı’yı da kendi kaderine terk etti.

Şüphesiz daha söylenecek o kadar çok söz var ki! Sayfalarınızda bana da söz hakkı verdiğiniz için teşekkür ederim. Son olarak şunu ifade etmek istiyorum; “Kadıköy, hak ettiği yerden çok ama çok geride. Gerek köklü tarihi değerleri, gerekse de sosyo-kültürel yapısı itibariyle Kadıköy bu manzaraları hiç hak etmiyor. Hepimiz çok daha güzel bir ilçede yaşamayı hak ediyoruz, Kadıköy’e iade-i itibarını hep birlikte vermeliyiz!

 

İlgili Haberler

Belediye
30 Ekim 2024
46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından organize edilen Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak. 40 binin üzerinde kişinin katılması beklenen İstanbul Maratonu, sürdürülebilirlik ve bağış konusunda ilklere imza atacak. Giysi Kumbarası projesi ile sporcuların temiz ve kullanılabilir kıyafetleri yeniden hayat bulacak. 46. İstanbul Maratonu ayrıca en […]

Etkinlikler
30 Ekim 2024
Günsu Özkarar’ın yazdığı, Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor

Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]

Etkinlikler
28 Ekim 2024
İSLAMIN KILICI TÜRKİYE’DE VİZYONA GİRİYOR

İngiliz Sömürüsü ve Zulmüne Karşı Efsanevi Bir Kahramanlık Destanı “İslam’ın Kılıcı” Türkiye’de Vizyona Giriyor:  “İslam’ın Kılıcı”, 1 Kasım’da Türkiye sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. Aksiyon ve macera dolu bu destansı film, cesur bir savaşçının İslam’ın kutsal değerlerini korumak ve İngiliz sömürüsüne son vermek için çıktığı nefes kesen mücadeleyi anlatıyor.   İLGİLİ HABER Ali Rıza Başkan Gazetecileri Çamlıca […]

Etkinlikler
28 Ekim 2024
Ali Asker Barut’tan “Uzak Patikalar Şarkısı”

Şair-yazar Ali Asker Barut’un Uzak Patikalar Şarkısı adıyla yeni kitabı yayımlandı. Pikaresk Yayınevi tarafından yayımlanan kitabı şair, “Sondan bir önceki şiirler” olarak değerlendiriyor. Yeni kitabında kederin, gamın sesini daha da yoğunlaştıran Tunceli doğumlu şair Ali Asker Barut, şiirini, çağıyla yüzleşen, çağıyla hesaplaşan bir çizgiye getirmiş durumda. Geçen yıllarda aynı yayınevinden  Gam Divanında Keder Şiirleri ve […]