Kadıköylü üzgün ve kızgın; Ümraniye Alemdağ IN, Bağdat Caddesi OUT

Özel Haber: Adem Giden

Sadece Kadıköy’ün değil, Türkiye’nin dünyada marka noktası Bağdat Caddesi’nde son yıllardaki kan kaybı Kadıköylüleri derinden derine üzerken çevre ilçeler gaza bastı. Bunun son örneği ise, daha düne kadar aşırı trafik kaosu ve çarpışık kaldırımları ile Ümraniye Alemdağ Caddesi’nin önce ciro zirvesi yapması, ardından da yayalaştırılarak prestij noktasına dönüştürülmesi, kum gibi insan yapmaya başlaması oldu. Kötülemiyoruz, prestij kaybettirmiyoruz, sadece kafamızı kuma gömmüyor ve açık açık uyarıyoruz; Bağdat Caddesi’nde marka çalışmaları yapın, yoksa tamamen elden gidecek!

Kentsel dönüşüm, kamyonlar, ağır iş makineleri, trafik magandaları, çok ağır kira bedelleri, ilkel ulaşım sistemsizliği, estetik dokunun yerini alan metropol kaosu manzaraları derken ardı ardına olumsuzluklarla ülke gündemine yansıyan Bağdat Caddesi’nde kalite rüzgarlarının estiği yıllar geride kaldı. İstiklal Caddesi’nin ardından en büyük ikinci ciroya sahip olma özelliğini uzun yıllar üzerinde barındıran Bağdat Caddesi, yerini Alemdağ Caddesi’ne devrederek üçüncülüğe geriledi.

Bİ’ŞEY YAPMALI!

Bağdat Caddesi’nde kitlelere açık büyük etkinlikler görüyor musunuz; Ya da bayram seyran dışında yılın belirli zamanlarında festival tadında geçen cadde buluşmaları? Fiziki yapısı ile alışveriş algısı dışında, Bağdat Caddesi’ne dünyanın dört bir yanından akın akın turist gelmesini sağlayacak hangi çalışma yapılıyor? “Bir resmi bayram daha geride kaldı” diyen yöneticiler, gelenek olduğu için kendi istekleri ile caddeye gelen yüzbinleri, hatta milyonları yılda bir ya da iki kez gördükten sonra ne yapıyorlar, pankart asmak dışında? Dünyanın incisi İstanbul’da sahil bandında adeta 5 kilometrelik bir düzlemde doğal  açıkhava alışveriş merkezi olan Bağdat Caddesi’nde ticari hacim, yılbaşındaki birkaç süsleme dışında nasıl destekleniyor?

ÜMRANİYE ALEMDAĞ, ANADOLU YAKASI’NIN İSTİKLAL’İ OLUYOR…

Bağdat Caddesi’nin trafik kaosuna, hafriyat kamyonu ve iş makinelerine, bina yıkımlarına teslim edildiği bir dönemde Ümraniye Alemdağ Caddesi, tamamen yayalaştırılarak prestijlendirildi. Uygulamanın henüz ilk günlerinde ilgi çok büyük, görüntüler İstiklal’i aratmıyor. Bu manzara, Anadolu Yakası’nda tek olma özelliğini taşıyor. Metro da hizmete girdi, birçok ilçeden Ümraniye Alemdağ Caddesi’ne ziyaret dakikalar içerisinde mümkün. Alemdağ Caddesi üzerinde çeşit çeşit dükkanlarda, yayalaştırma ile birlikte ticari hacmin çok daha fazla artacağı öngörülüyor. Bağdat Caddesi, çok geniş kaldırımları ile bir yayalaştırmaya ihtiyaç duymuyor ancak mevcut olumsuzluklar, yılların köklü merkezini olumsuz etkilemeye devam ediyor.

BAĞDAT CADDESİ’NDE ESTETİK, ERİYOR…

Bir düzlem üzerinde kilometrelerce hat… Yıllardır ilkel dört teker taşımacılık ile ulaşım, konfordan çok uzak. Bir tramvay bile yapılmayan Bağdat Caddesi’nde kalıcı ışıklandırmalar, metropol temaları da yok. Yerli-yabancı turistleri çekecek aktiviteler görülmezken yağmur ve fırtına da yollar gölete dönüyor. Tüm önlemlere ramen sık sık trafik magandası şovları, kazalar, yaralanmalar ve ölümler! Türkiye’nin her yerinde olabiliyordu ama burada bile yaşandı, tecavüzler! Yer yer dilenci furyaları, bir yandan emniyet birimleri ve zabıtalar topluyor, diğer yandan yenileri geliyor… Dünya caddesine yakışır bir şekilde yapılabilecekken adımbaşı kağıt – plastik toplayıcılarının en lüks restoranlar önündeki bekleyişleri! Kaldırımlarda motosiklet terörü, bebek arabası geçirilemeyecek kadar işgal edilmiş yollar ve daha neler neler!

O KADAR GÜZELLİKLERİ VAR Kİ, OLUMSUZLUKLARIN GÖLGESİNDE KALAN…

Tüm dünya mutfaklarına ait spesiyallerin adresi Bağdat Caddesi… Yan yana çeşit çeşit alışveriş merkezleri, çeşit çeşit dükkanlar! Her adımda ayrı bir ağaç eşlik ediyor; Kışın griye çalarken yazın da yeşil ile dans ediyor. Marmara Denizi’ne bir iki dakika yürüme mesafesinde her şey, hayatın kalbi yine de burada atıyor ama, bir şeyler çok aksi gidiyor!

NURDAN ERBUĞ: ÇOK ÜZÜLÜYORUM, BU KADIKÖYLÜLERİN KLASİK YAKINMALARI KESİNLİKLE DEĞİL…

İlçenin sosyal yaşantısında önemli bir yeri olan, doğma büyüme Kadıköylü iş kadını Nurdan Erbuğ, Kadıköy Gazetesi’ne içini dökenler arasında yer aldı. Aynı zamanda Kadıköy & Kadıköy Grubu yöneticisi, Marmara Koleji Grubu Başkanı ve Moda İlkokulu Grubu Başkanı Erbuğ, şunları ifade etti;

72 yıldır Kadıköylüyüm, yani gözümü dünyaya açtığımdan beri… Çocukluğum, gençliğim, en güzel yıllarım geçti Kadıköy’de. Şimdi her sabah kabusa uyanıyorum sanki, onca güzellikleri gördükten sonra içinde bulunduğumuz bu yıllar işkence gibi geliyor. Bir zamanlar hiç aklımdan geçirmezdim ama artık bırakın Kadıköy’ü, İstanbul’u terk etmeyi düşünüyorum ama annem hasta, birlikte yaşayıp her an yanında olmam gerekiyor. Annem benimle gelebilecek gibi olsa İstanbul’u ben de terk etmeyi düşünüyorum.

Her yerde hafriyat kamyonları, iş makineleri… Çiftehavuzlar’da oturuyorum, araba ile sokağımdan çıkamadığım ve evime geri gelemediğim  günler oldu. Sokağın her iki tarafı da kamyonlarla kapalıydı. Şimdileri de bir hamle ile Kadıköy’e gidebilecekken Göztepe Işıklar’dan dönmek zorundayım.

Arkadaşlarım Ataşehir’e, Bahçeşehir’e taşındı. Bazıları da İstanbul’un üstünü çizdi, Ege’ye yerleşti. Geçtiğimiz aylarda Şile’ye gideyim dedim, hafriyat kamyonlarının arasında sıkıştım kaldım. Otoyola girip geri gelmek zorunda kaldım.

Özellikle Kadıköy son 3 yıldır çok kötü durumda! Bağdat Caddesi’nde pahalılık da çok. Kentsel dönüşümden çıkan binalarda rakamlar daha da yüksek, satılıklar ve kiralıklar almış başını gitmiş. Bazı mülk sahipleri de burunlarından kıl aldırmıyorlar. İstanbul’da yaşayan bir aile, aynı geliri ile Anadolu’nun başka şehrinde beyler gibi geçinir, hatta para bile biriktirebilir. Kadıköy’de yaşamanın bedeli hem maddi, hem de manevi olarak çok ağır artık.

Olumsuzlukları yansıtan sözlerimizden ya da haberlerden de rahatsız olunmaması gerekiyor. Eğer bunları konuşmazsak, bu sorunlarla yaşamayı kabullenmiş sayılırız ve önce Kadıköy, sonra biz yok oluruz.

BELEDİYELER BİRBİRİYLE BARIŞIK VE KOORDİNELİ OLMALI…

Açıkçası Bağdat Caddesi’nde, İBB ile Kadıköy Belediyesi arasında bir uyum sağlanarak yol alınabilir. Koordineli olunursa Kadıköy’de çözülemeyecek sorun yoktur diye düşünüyorum. Caddeye bir yol haritası hazırlanılmalı, kendi haline bırakılmamalı.