İLKER BAŞBUĞ: “IRAK ANAYASASI SİZE BÖYLE BİR HAK VERMİYOR”
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin yoğun katılım gösterdiği etkinlikte İlker Başbuğ yüzlerce kişiye hitap etti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Atatürkçü Düşünce Kulübü Başkanı Mert Gezici etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştirdi. “Türkiye Cumhuriyeti, içinde bulunduğumuz 2017 yılı içinde tam üç cepheden kuşatılmak isteniyor. Birinci cepheyi hepimiz çok yakından yaşayarak görüyoruz. Hakkâri’den Hatay’a kadar, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’de vatanımızın birliği ve bütünlüğü için, PKK’nın terör koridor kurmasına karşı savaşıyoruz.” ifadelerini kullanan Gezici: “Bunun yanında Ege’de bulunan ada ve adacıklarımız üzerinden başka bir cephe var. Üçüncü cephe de Kıbrıs, bizim Akdeniz’deki varlığımız Türkiye’nin jeopolitik çıkarları açısından çok önemlidir.” sözleriyle konuşmasına devam etti. Ardından İlker Başbuğ konuşmasına başladı.
74 BARIŞ HAREKATI BİR DÖNÜM NOKTASI
1974 yılında Kıbrıs’a yapılan Barış Harekâtının dönüm noktası olduğunun altını çizen Başbuğ, “1963-1974 dönemine baktığınız zaman Kıbrıs nedeniyle Yunanistan ile Türkiye arasından her an çıkabilecek bir savaş ihtimali vardı. Sonrasında Yunanistan ile Türkiye savaş durumuna gelmedi. Sadece Kardak krizinde iki ülke ciddi olarak savaşın kapısından döndü. Dolayıyla şunu unutmamak gerek Türkiye’nin 74 yılında Kıbrıs’a yaptığı barış harekâtı bir noktada Türk-Yunan savaş ihtimalini de ortadan kaldıran bir sonuç doğurmuştur” dedi.
ÇİLLER DÖNEMİNDE TARİHİ HATA
Kıbrıs Rum Kesiminin Avrupa Birliğine üyeliği konusunda Türkiye’nin de hatası olduğunu belirten Başbuğ, “Orada korkunç bir hatamız var. Normalde çok güçlü olduğumuz bir konuydu; çünkü Garanti anlaşması çok açıktı. Garanti anlaşmasında, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti, tümüyle veya bir bölümü ile herhangi bir devlet ile hiçbir şekilde siyasi ya da ekonomik bütünleşme içine giremez’ maddesi var. Ancak biz maalesef 1995 yılında tarihi bir hata yaptık Tansu Çiller döneminde “Türkiye’ye ‘sizinle gümrük birliği anlaşması yapacağız ama siz de buna karşılık Kıbrıs Rum Kesimi ile Avrupa Birliği arasındaki planlı görüşmelere karşı çıkmayınız’ dendi. Türkiye buna maalesef tamam dedi ve sesini çıkarmadı” diye konuştu.
“BU ANAYASA SİZE BÖYLE BİR HAK VERMİYOR”
1950 Kıbrıs referandumunun geçtiğimiz ay Kuzey Irak’ta yapılan referanduma olan benzerliğine dikkat çeken Başbuğ: “Bugün de karşı tarafın, Yunanistan’ın temel amacı, 1878’den beri ana hedefini siyasi olarak sağlamak. Belki bütün Türkleri adadan kovamaz ama bunun için Türkleri azınlık olarak nitelendiriyorlar. Bütün Kıbrıs topraklarını elde etmek için her türlü sahtekârlığı yapıyorlar ve Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak istediler, bugün de değişen hiçbir şey yok. 1950’de Kıbrıs’ta ‘Yunanistan’la birleşsin mi’ diye gayri resmî halkoylaması yapılıyor. Aynı Irak’taki referanduma benzemiyor mu? Bu Irak’ın kuzeyinde yapılan referandum için bazıları televizyonlarda Türkiye’ye ‘ne olacak bir anlam ifade etmez uygulamaya koymazsa’ dedi, bazı yabancılar da ‘referanduma karşı değiliz ama zamanlaması yanlış.’ dedi. Siz hangi hakla böyle diyorsunuz? Irak Anayasası ortada, bu anayasa size böyle bir hak vermiyor.” sözlerini kaydetti.
“TÜRKİYE NEDEN CİDDİ BİR TAVIR ALMIYOR?”
“Ege’de bir sürü ada var. Mesela Muğla’da Ardıç adası onlara aitmiş gibi gösteriyorlar. Devlet adamları, askerler falan gidiyor; fakat Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Ege’deki ada ve adacıklara karşı yönelik bir söylemi yok. Devletin sert ciddi bir tavrı yok. Bu adalar Kardak’la aynı öneme sahip.” sözlerini sarf eden Başbuğ uyardı: “Karşı taraf oraya yerleşse de ‘uluslararası hukuk değişmez’ düşüncesine güvenenler var. Uluslararası hukukta %100 haklı olsanız bile güçlü değilseniz şartlar aleyhinize olabilir. Yanılmıyorsam 17’ye yakın Ege’deki ada ve adacığa ilişkin karşı tarafın faaliyetleri var, kendilerine ait gibi davranıyorlar. Buna karşılık Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ciddi bir tavır almamasının nedenlerini anlayamıyoruz. Bu ileride sorun yaratacaktır.”
Etkinlik soru-cevap kısmının ardından, 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un kitaplarını imzalamasıyla sona erdi.
İlgili Haberler
Ne diyeyim edebiyatın tarihini sanki Ruslar yazmış gibi; neyi okur, neyi beğenirsem altından Rus yazarlar çıkıyor. Takdir etmemek elde değil. Helal olsun adamlara… Nasıl bir anlatıdır, nasıl bir olay görgüsüdür, nasıl bir mesaj vermedir; yok böyle bir şey… Rus yazarlar; eserlerinde, işin sosyolojisini, felsefesini, psikolojisini, matematiğini çok iyi oturtmuşlar; toplumsal temelde her şeyi çok iyi […]
Yaklaşık iki aydır yardımların geçişine izin verilmemesi nedeniyle Gazze halkı bir kez daha felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya. Sınır kapılarının kapanması sonucu Gazze’de faaliyetine devam eden Türk Kızılay aşevinin de gıda stoku azalıyor. Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, “Bu trajedinin sona ermesi için, bölgede kalıcı bir ateşkesin sağlanması hayati bir ihtiyaç. Gazze’ye […]
Cumhurbaşkanı Erdoğan KADEM Genel Kurulu’nda konuştu: “Kamunun ve özel sektörün tepe noktalarında daha fazla kadın görmeye alışacaksınız” Kadın ve Demokrasi Derneği’nin (KADEM) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen 5. Genel Kurulu’nda Av. Dr. Canan Sarı yeni Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Başkanlık seçimiyle birlikte KADEM’in 3 yıl boyunca görev yapacak yeni yönetimi de belirlendi. İLGİLİ HABER SOSYAL MEDYA VE MÜKEMMEL KADIN MİTLERİ, KADINLARI TEHDİT […]
Sapanca’da tatil hayali kuranlar dikkat! Geceliği 5.000 ile 12.500 TL’yi aşan fiyatlarla kiralanan lüks görünümlü bungalov evlerde yaşananlar tam bir skandal! Hem gizli kameralarla mahremiyetiniz tehdit altında, hem de kaldığınız yer sağlık açısından tam bir mikrop yuvası! Üstelik ödediğiniz fahiş fiyatın karşılığında ne güvenlik var ne temizlik, ne de profesyonellik! PARANIZLA REZİL OLUYORSUNUZ! İLGİLİ […]