Yönetebiliyor muyuz? İşimizde elemanları, evde ailemizi ve en önemlisi kendi hayatımızı… Yoksa koşullar, kullandığımız araçlar mı bizi yönetiyor.
İş dünyasındaki yöneticiler başta olmak üzere hemen her insan hedeflerine ulaşmak, zengin ve mutlu olmak, huzur içinde yaşamak vb amaçlar için bir bedel ödemek ve mücadele etmek zorunda.
Kısacası hayat insanoğlunun doğumundan itibaren içine atıldığı bir mücadele alanıdır. Ve mücadelenin olduğu yerde zaferi ve yenilgiyi belirleyen anahtar nedir sorusunun cevabıdır SAVAŞ SANATLARI.
İnsan ne yaparsa yapsın hayatla mücadeleden kaçamaz.
Odanıza kapanıp hiç çıkmamaya karar verseniz dahi hayat sizi orada da bulup dövmeye devam edecektir.
Diğer bir deyişle hayat ipler yerine kurallarla sınırlanmış ve üzerinde sizi yenmeyi düşünen rakipten başka birşey olmayan dojo’dur. Bu yüzden mücadele yöntemlerini ve zafer kazanmayı bir yaşam biçimi haline getirmek zorunda.
Savaş Sanatları, rekabet ve mücadelenin en sert yaşandığı ve yoğun baskı altında çalışan yöneticilere kadim doğu bilgeliğiyle bugün de yol göstermeye devam ediyor.
Savaş sanatları, oluşturduğu yönetim felsefesiyle, yöneticilerin tıpkı bir savaşçı gibi kendi kimliğini kaybetmeden ilerlemesine yol gösteriyor.
İş yaşamında yoğun stres, özel hayatınızda yaşadığınız hayal kırıklıkları, ailemiz-patronumuz, yaşam koşullarının üzerimizde bitmek bilmeyen baskısına kimseyi kırmadan ama kendimize de zarar vermeden nasıl karşı koyabiliriz?
“Girdiği her savaşı kazanan usta bir savaşçı değildir, en büyük zafer savaşmadan kazanılandır.”
Sun-Tzu
Hayatın getirdiği problemlerle gücümüzü kaybetmeden nasıl savaşırız?
“Doğal yeteneğim yok; zekamı hazır tutmak doğal yeteneğimdir”
Kendimizi korumak için ihtiyacımız olan koşullara sahip değilsek ne yapabiliriz?
“Kılıcım yok; zekam kılıcımdır”
Paranoyaklaşmadan düşmanlarımı/rakiplerimi nasıl tanıyabilirim?
Düşmanım yok; dikkatsizliğim düşmanımdır. Eğer içinizdeki düşmanı yenerseniz dışardaki hiçbir düşman size zarar veremez
Başarılı olmak için ne yapmam gerekiyor?
Acı çekmeyi göze alana kadar, hiç bir zaman başarılı olamayacaksın… Ama acı çekmek yetmez, acını daha iyi bir yere gelmek, daha ilerlemek için bir müttefik olarak görmek zorundasın. Bu yüzden Kaçmaktan vazgeç… Acınla barış… Sonra hedefine doğru ilerle. Başarılı olmak için acı çekmen gerekiyor ancak bu sayede kaybetmeyi öğrenebilirsin. Kaybetmeyi öğrenirsen nasıl başarılı olacağını biliyorsun demektir.
Günümüzde bir savaşçı gibi nasıl mücadele edebilirim?
Hayat seni yere yapıştırdığında, hemen geri kalkmayı dene çünkü eğer yukarı bakabilirsen; kalkabilirsin! Yukarıya bakabilmek için yüksek hedefler koymak zorundasın kendine, çünkü o zaman nerde olursan ol hedeflerini her yerden görebilir ve vazgeçmezsin.