Bir çok yerde okuduklarım bana diyorlarki Sfenks, tarihi değiştirecek kanıtlara sahip.
Tamam, diyelim doğru olsun. Peki, nedir dünya tarihini değiştirecek kadar büyük sır? Yazımı detaylandırmadan bir alıntıyı hemen aktarmalıyım.
Sfenks kendi sakladığı sırlar kadar, başka bilinmezliklere de ışık tutmaktadır. Bunlardan biri de dünya tarihini değiştirecek kanıtlara sahip olmasıdır. Bu kanıtlar; aşınmasının nedenlerinde gizlidir. Günümüzde yapılan birçok araştırma Sfenks’teki aşınmanın rüzgâr ya da kumdan çok, su nedeniyle olduğunu göstermektedir. Sonuçla şunu düşünebiliriz eğer su tarafından tahrip edilmişse, bu erozyona sebebiyet veren Tufan ya da Tufanlar öncesinde Sfenks’in yapılmış olması gerekir. Sfenks’in su nedeniyle zarar görmüş olması öncelikle bu yapının Tufan öncesinde yapılmış olduğunu göstermektedir. Çünkü ortaya çıkan tarih, Tufan’ın meydana geldiği tarihe denk gelmektedir. Bu aynı zamanda, Atlantis’in de tarih sahnesinden silindiği tarihtir. Böylelikle ortaya çıkan bu tarihsel veri, Mısır Tarihin’nin de yeni baştan ele alınması gerektiğini bir kez daha göstermektedir. Sadece Mısır Tarihi’ni değil, tüm Dünya Tarihi’ni de…
Aklınız karışı mı? Ya da karışmış değil de bir çeşit birleşmiş mi oldu?
Büyük Nuh Tufanı!
Atlantis’in batışı,
Sfenks’in o zamanda olmuş olması!
Haydi hayırlısı…
Mısır’a gitmeyi, Pramitleri ve Sfenks’i görmeyi çok istiyorum. Bunu da sıkça yazıyorum. Oralarla ilgili duyduğum her yeni bir gizem, gitme isteğimi yeniliyor. Her yıl seneye diye erteliyorum. Kısmet olmuyor. İnşallah bu yıl giderim. Sizlere okuduklarımı değil gördüklerimi yazarım.
Mısır – Piramitler ve Sfenks… Ne kadar çok ilgi çekan, merak edilenlerdir. Yüzü güneşe dönük vaziyette, Kahire’nin 6 mil kadar batısında, Nil Nehri’nin batı kıyısında; Giza Platosunun üzerinde…Sfenks, üç büyük piramid:
Büyük Piramit Khufu (Keops),
Khafre (Chepren)
Menkaura (Mycerinus)
Kısa bir mesafede, firavunların hükümdarlık merkezi olan eski Memphis’teki büyük mezarlıktaymış. Yapı, 73 metre uzunluğu ve yer – yer 20 metreye varan yüksekliğiyle, eski medeniyetlerden günümüze kalmış en büyük heykelmiş.
Kötü güçlere karşı koyduğuna inanılan kutsal kobra yılanının bir kısmı ve sakal bugün bulunmuyormuş. Sakal kısmı halen British Museum’da sergileniyormuş.
Sfenks’in başının her iki kısmındaki uzantılar, Mısır krallarının taktığı bir tür başlıkmış. Sfenks’in başı binlerce yıldır erozyondan dolayı ağır hasar aldıysa da, kulaklarından birinin etrafında, ilk yapıldığında kullanılan boya hâlâ görülebilirmiş.
Sfenks’in yüzünün ilk yapıldığında koyu kırmızıya boyanmış olduğu sanılmaktaymış. Pençelerinin arasındaki küçük tapınakta firavunların güneş tanrısı şerefine koydukları düzinelerce üzeri yazılı sütun varmış. Bilim adamlarına göre bu zamana kadar gelmiş olmasının en önemli nedeni zamanın büyük bir bölümünü kumların altında geçirmiş olmasındanmış. Burada da bir anlatıyı aktarmalıyım. Gize Sfenksi doğuya bakar ve pençelerinin arasında bir tapınak yer alır. Aslan gövdeli, insan başlı bu Sfenksin uzunluğu 73 metre, yüksekliği 20 metre yüzünün genişliği 5 metredir. Bir adıda ‘Harmakis’ olan Sfenks, doğan güneşi ve firavun için yeniden dirilişi temsil eder. Yüzünün doğuya dönük oluşu, Güneş Tanrısı RA’yı her sabah doğar doğmaz görmesi içindir. Gize Piramitleri’nin (Keops, Kefren, Mikerinos) binlerce yıl¬lık bir de bekçisi vardır… Bu bekçiliği yapan aslan bedenli insan başlı Sfenks’tir. Tarih boyunca birçok kez kumlar altında kalan Sfenks, en az piramitler kadar sırrını muhafaza eden Mısır’ın bir diğer bilmecesidir. Sfenks sadece Gize’nin kumları üzerinde yükselen dev piramitlerin değil, bunların yanı sıra kumların altında uzanan yeraltı galerileri ve tüneller sistemlerinin de bekçiliğini yapmış ve yapmaya bugün de devam etmektedir. Bir zamanlar iki ayağının altındaki bir noktadan bu yeraltı galerilerine geçilebiliyordu. Bugün için bu giriş kapalı bulunmaktadır. Bence bir çok sorularımız cevabını buldu. Bir çok bilmediklerimiz de aklımızın merak hanesine yerleşti! Araştırmaları sonucunda West ve Schoch, su erozyonuna maruz kalmış olduğu için Sfenks’in tahminen 7000 ila 10 000 yıl önce yapılmış olması gerektiğine karar verdiler.
Yazının başında demiştim ya; haydi Hayırlısı…
Nazan Şara Şatana
İlgili Haberler
Köşe yazımın başlığını koymakta zorlandım. “Nasıl bir başlık olmalı?” diye düşündüm. “Yaprak Dökümü”, Sanatçının Toplumdaki Yeri”, “Sanatçının Değeri”… “Sanatçının Ölümü” sanırsam en uygun olanı… Sanatçılar bu günlerde bir bir sonsuzluğa göçüp gidiyorlar. Her birinin ölümü ciğerimizi yakıyor. Yarım kalıyor yaşam… Doğadan bahsederim sıkılıkla… Doğayı anlatmaya çalışırım… Bu günler göç günleri… Ülkemizin yetiştirdiği sanatçılar bir bir […]
Ne diyeyim edebiyatın tarihini sanki Ruslar yazmış gibi; neyi okur, neyi beğenirsem altından Rus yazarlar çıkıyor. Takdir etmemek elde değil. Helal olsun adamlara… Nasıl bir anlatıdır, nasıl bir olay görgüsüdür, nasıl bir mesaj vermedir; yok böyle bir şey… Rus yazarlar; eserlerinde, işin sosyolojisini, felsefesini, psikolojisini, matematiğini çok iyi oturtmuşlar; toplumsal temelde her şeyi çok iyi […]
“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]
Karagümrük stadı hakkında bu kaçıncı yazımı artık söylemiyorum. Fatih Belediye Başkanı Ergün TURAN , 15 Mart’ta sosyal medya hesabından Karagümrük taraftarına stat müjdesini verdi. İLGİLİ HABER MUSIKI İLE TERAPİ PROGRAMLARI HÜKÜMLÜLERİN RUH DÜNYASINA DOKUNUYOR Bu kaçıncı müjdeden artık bunu da söylemiyorum. Bildiğim tek şey taraftarın artık boş vaatlere karnının olduğu şey. Neyse ki krizi bırakıp iyi bir yerde […]