Bea Tv’de Onur Eren’in sunduğu
‘Yakın Plan Sektör’
Programının konuğuydum.
Onur Eren beni; YAKIN Plan Sektör programında ağırladı. 45 dakikalık program hızla geçti.
Sorular birbirinden güzel, sizi ağırlayan pozitif enerjisi, sizi rahatlatan tavrı program yapıyorsa ve bu işi de iyi biliyorsa elbette zaman su gibi akıp gider. Nitekim öyle oldu, son sorulara geldik dediğinde gerçekten şaşırdım.
Sorular o kadar güzel hazırlanmıştıki, söylemek istediklerimi söyleme şansım oldu.
Onur Eren hani denilir ya aslanlar gibi delikanlı aynen öyle.
Hırsı gözlerindeki ışık kıvılcımlarından belli.
Bu kadar genç yaşında birikimleri çok ve kaliteli.
Beykent Üniversitesi Radyo tv programcılığı bölümünden mezun olmuş.
Şimdilerde; aynı üniversitede Sinema- Tv üzerine yüksek lisans yapıyor.
Üniversitenin kanalı olan BEA TV’de:
Ekonomik Trend, Yakın Plan Sektör programlarını, haftasonu; sabah-öğle-akşam haberlerini sunuyor…
Zamansızlıkların arasında zaman bulabildikçe çalışıyor.
Bu işe gönlünü öylesine kaptırmışki, onu ileride çok ses yapacak programları sunarken gördüğümüzde eminimki çok beğeneceğiz.
Aklı ve gönlü birleşmiş olarak işlerini yapanlar hep çok başarılı olmuşlardır.
Onur Eren böyle bir televizyoncu…
Üstelik genç yaşında kendine kattıklarının içinde:
Karadeniz Tv, Mesaj tv, Kanaltürk ve Tgrt Haber’de var.
Program sonunda ona bir soruda ben sormak istedim.
“Hedefin?”
“En büyük arzum Soner Yalçın ve Uğur Dündar gibi başarılı bir gazeteci olabilmek.”
Bu genci takip edenler, ileride onun daha büyük başarılara imza attıklarını da sanırım görecekler…
Nazan Şara Şatana
İlgili Haberler
İkinci Dünya Savaşı’nda, İsmet İnönü’nün karne uygulaması sık sık gündeme gelmiştir. “Ekmeği karne ile verdiler.” denmiştir. Bir çoğumuz karneyi siyasilerin söylemlerinden duyarız. Birbirlerine üstünlük kurmak için “karne” meselesini gündeme getirmişlerdir. Onun dışında “karne” sözünü çok fazla duymayız. Çok fazla da kullanmayız. Karne: Okul yönetimince öğrencilere dönem sonlarında verilen ve öğrencinin her dersten aldığı notlarla okula […]
Avrupa’dan Türkiye’ye döndüğümden beri orada izlediğim veya tiyatro festivalinde ülkemizi ziyaret eden yabancı oyunlar haricinde özgün bir dil seyretme sıkıntısı yaşıyordum. Şahika Tekand’ın On Adımda Unutmak isimli oyununu çember dışında bırakırsam oyunların multidipipliner ve multivizyoner bir yaklaşımla sahneye konulduğuna da da şahit olamıyordum. Ta ki Khora’yı izleyene dek… İLGİLİ HABER ‘Kare Kare İstanbul’ sergisi Maltepe’de […]
Hatırlar mısınız bilmem ama cehalete övgüler düzen bir profesör vardı. Televizyon ekranlarından “Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor.” demişti. Yine bir öğretim görevlisi, “Cahil kesime güveniyorum.” diyerek, cahilliğe övgüler yağdırmıştı. Okuyarak ya da siyaseten bir yerlere gelmiş insanların ağızından, cahilliği öven daha bir sürü söz ya da konuşma örnekleri verilebilir. Cahilliği övecek değilim. Cahillik övülmez, […]
Hangi sanatçı istemez ki yaşarken değer bulmayı, onurlandırılmayı, el üstünde tutulmayı. Tabii ki her sanatçı ister… Bizim gibi ülkelerde sanatçılar, maalesef yaşarken değil öldükten sonra değer bulur. Yaşarken yokmuş gibi davranılmak, öldükten sonra kıymete binmek… İlginç değil mi? Öldükten sonra değil yaşarken değer verilmeli sanatçılara… Doğru olanı budur. Ferdi Tayfur’un ölüm haberi alınınca sosyal medya […]