Kenar Mahalle Delikanlısı
Erhan Yazıcıoğlu benim güzel dostlarımdan biridir. Onu sevenlerden biriyim bende…
Tüm dostları gibi,
Onu tanıyıp dost olmak için yarışanlar gibi,
Onun dostluğundan keyif alanlar gibi,
Onunla onun yanında kendini mutlu hissedenler gibi,
Dar zamanında yanında olacağını bildiğiniz ender dostlarınızdan biri gibi…
Erhan yazıcıoğlu’nu anlatırken benzetmeler; gibiler, belkiler, olabilirler aslında hiç olmaması gereken hallerdir.
O nettir.
O doğru adamdır.
O iyi bir eştir,
O iyi bir babadır,
O Kenar mahalle delikanlısıdır.
Hala yaşadığı semtinde delikanlısıdır.
Onun haberini yaparken muhakkak ki onu tanımıyor gibi yazamam. Onu tanıyorum. Onun nasıl biri olduğunu da biliyorum. Biraz taraflı olabilirim. Buda onu tanıyan herkes gibi benimde hakkım…
O güzel sözleri hakeden biridir çünkü ne yapabiliriz…
Benim güzel dostum bir kitap yazmış.
Kenar Mahalle Delikanlısı demiş kitabının ismine ve eklemiş.
Yedikule’den Etiler’e Bir Yol Hikâyesi.
Doğru hayatlarımız yol değilmi, yürümüyor muyuz, gitmiyor muyuz?
Yaşamının içinde neler varsa kaleme almış.
1955 Yılında yaşanan ve azınlıkların son kalanlarının göçmesiyle sonuçlanan 6–7 Eylül olayları ile başlayan kıymetli dostumun anıları, birbirinden renkli çapkınlık itirafları ile sürüyormuş.
Onun tanıtımında böyle yazıyordu.
Kıymetli dostum ekini; Yazıcıoğlu kelimesi ile değiştirdim sadece…
Kitabı okumadım. Okuyamadım.
Üç gün içinde kitap tükenir mi? Tükenir. Tükenmiş.
Benim kısmetsizliğim varmış demekki, gittiğimde orada da kitap kalmamış.
Erhan söz verdi ben sana hemen göndereceğim dedi ama asla kabul etmedim.
Ben alacağım. Bu kadar büyük emekte bir tuz tanesi kadar benimde bir payım olsun…
Kitap yazmanın zorluğunu iyi bilirim, ne kadar emek verildiğini de…
Tanıtım Asmalımescit’te çok tanınan şık bir yerde yapıldı.
Çok kalabalıktı.
Sanatçı dostları, yakın arkadaşları, kıymetlileri, en yakınları hepsi oradaydı.
Onun mutlu gününde orada olmak istemişlerdi.
Kameralar birbirini kovalıyordu. Resimler çekiliyor, sorular soruluyordu…
Erhan’ı takip etmek zordu.
Koşturma içindeydi.
Dostumun gözlerinden mutluluk akıyordu.
O ve güzel eşi Müge misafirlerle ilgileniyorlardu…
Erhan’ın mutlu gözlerinde Müge’nin payı büyük, bunu onları tandığım günden beri bilirim…
Kitabı bilenler, okuyanlar ikincisini ısmarlamışlardı bile…
Bende yarın alacağım ve hemen okumaya başlayacağım…
Erhan Yazıcıoğlu yüreğine sağlık, ellerine sağlık.
Güzel seni, güzel hatıralarınla, müthiş anılarınla daha iyi tanıyacağım için sabırsızlanıyorum…
Nazan Şara Şatana
İlgili Haberler
Günümüz iş dünyasında yapay zeka (AI) teknolojilerinin kullanımı giderek daha yaygın hale geliyor ve bu devrimin başını çeken teknolojilerden biri de OpenAI’ın geliştirdiği ChatGPT. Birçok sektörde iş süreçlerini dönüştürme potansiyeline sahip bu teknoloji, hem zamandan hem de maliyetten tasarruf ettirirken, verimliliği artırıyor ve müşteri deneyimini iyileştiriyor. Peki, ChatGPT’yi iş süreçlerinize nasıl entegre edebilirsiniz? İşte bu […]
Modern inşaat projelerinde kullanılan kalıp sistemleri, yapıların hem dayanıklılığını hem de inşaat sürecinin verimliliğini doğrudan etkileyen önemli unsurlar arasında yer alır. ABS Yapı’nın sektöre sunduğu ABS Level Kör Kalıp, bu iki temel gereksinimi başarıyla bir araya getirerek inşaat projelerinde yeni bir standart belirliyor. Hem inşaat maliyetlerini düşürme hem de sürdürülebilir bir yapı üretimi sağlama hedefiyle […]
Galatasaray’da yardımsever iş insanı denince akla ilk gelen isim kuşkusuz Dinçer Azaphan’dır. Galatasaray’a sayısız kez sponsor olmuştur. Sayısını kendisine sorsanız o bile bilmez. Ama eminim fanatik Galatasaraylılar iyi biliyordur. İLGİLİ HABER Okan Buruk’un işi zor Dinçer Bey sadece Galatasaray’la da öne çıkmıyor. Tanımadığı birçok insana yardım elini uzatmıştır. Tıpkı Galatasaray’a olduğu sponsorlukların sayısını bilmediğimiz kadar insanın hayatına dokunmuştur. Ve hala […]
Bize hep şunu dediler: Edebiyat ile tarih arasındaki bağ sadece dilden ibarettir. Tarihin metin olarak yazılımı… Bu kadar! Bize göre tarih, savaşlar demekti. Tarihi kahramanlar yazardı. Kazananların tarihi… Kaybedenler ya da savaşanlar… Halk… Bakın tarih kitaplarına hep savaşlardan söz edilir. Sanki tarih savaştır. Yenenler ve yenilenler… Krallar, padişahlar, hanlar, hakanlar… İyi de tarih, kazananların, kaybedenlerin […]