Fethiye’de çalıştığımız dönemlerde, depremi yaşamıştım. Allah kimsenin başına vermesin. Depremi anlatmak olası bir şey değil. Korku önemli bir duygu! Korku ile yaşamak, korkunun adının ne olduğu bilmek!
Hele her an deprem olacak korkusu felaket kötü.
Ben yeni bir kitap yazıyorum. ‘Ottoman- 2.Beyazıt’ bu kitabı yazarken o dönemde yaşanmış olan adına da ‘küçük kıyamet’ denilen depremi okudum. Allah vermesin. Evlerden barklardan ırak olsun. İnanılmaz bir şey. Gerçekten kıyamet. Tabiki küçük kıyamet.
Geçenlerde merkez üstü Muğla olan Fethiye’de fazlası ile hissedilen depremden sonra, sizlere bu küçük kıyameti anlatmak istedim.
İstanbul’da yaşanan deprem daha önce bildiğimiz depremlerden çok fazla!
Anlatanlar sanıyorum anlatacak sözleri bulamamışlardır. Felaketin boyutları çok büyük…
Bu deprem öyle olmuş bitmiş halinde değil. Tam 45 gün aralıklarla sürmüş. İnsanlar kelimenin tam anlamı ile telef olmuşlar. İki ay sokaklarda, çadırlarda kalmışlar.
Önce;10 Eylül 1509’da olmuş. Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve çevresi…
Daha sonra; 14 Eylül 1509 tarihinde de İstanbul ve Edirne’de olan deprem kelimenin tam tabiri ile taşı taş üstünde bırakmamış.
Hatta Osmanlı Tarihinin en büyük depremi deniliyor bu sarsıntı için… Düşünebiliyormusunuz:
İstanbul’da; 109 cami ve mescit ile 1.070 ev yıkılmış.
5.000 insan hayatını kaybetmiş.
Sayısı bilinmeyen insanlar yıkıntıların, göcüklerin altında kalmış.
Şimdi tsunami dediğimiz dev dalgalar, İstanbul ve Galata surlarını aşmışlar sokaklarda tufanlar meydana getirmişler. Bütün eski su bentleri yıkılmış.
Burada olan hasarların yazılarını aktaracağım:
Deprem hangi asırda olursa olsun altından kalkılamayacak bir afet. Çaresizliğin tavan yaptığı haller. Ne yapabileceğinizi bilemediğiniz zamanlar. Sadece size hâkim olan korku ve panik duygusu. Deprem geçtikten sonra da o korku sizinle birlikte hep olacak. Hep sizi tetikte bekletecek…
Depreme dayanaklı binalarda olmak muhakkak ki şart…
Devamlı yapılan yayınlardan depremde neler yapılacağının defalarca anlatıldığı halde hangimiz deprem olayında neler yapacağımızı biliyoruz. Bence bilmiyoruz.
Bir başka alıntıyı sizlere belki bir nebze yararı olur düşüncesi içinde aktarıyorum.
Allah hepimizi korusun…
Deprem Sırasında Neler Yapmalıyız
Deprem Sırasında ve Sonrasında dikkat edeceğimiz durumlar hayatımızı kurtaracaktır. Bu Bilgileri aklımızda tutalım ve Arkadaşlarımızla ve ailemizle paylaşalım.
Deprem başladı ne yapmalıyım?
1. Sakin olun.
2. İçerdeyseniz, masa veya benzeri sağlam bir koruyucunun altına girin, başınızı saklayın ve hareket etmeyin. Pencerelerden ve cam eşyalardan uzak durun.
3. Dışardaysanız, binalardan, ağaçlardan, telefon ve elektrik direklerinden uzak durun.
4. Araçtaysanız, üst veya alt geçitlerden uzaklaşın, açık bir alanda durun ve aracınızdan çıkmayın.
Depremden hemen sonra yapılması gereken en önemli şeyler nelerdir?
1. Kendinizin ve bulunduğunuz yerdekilerin yaralanıp yaralanmadıklarını kontrol edin ve gereken ilk yardımı yapın.
2. Ayakkabılarınızı giyin.
3. Bulunduğunuz yerin emniyetli olup olmadığını kontrol edin. Gaz, su ve elktrikle çalışan herşeyi kapatın; bulunduğunuz yapının hasarını (baca yıkılmaları, duvar çatlakları ve temeldeki hasarları) kontrol edin ve artçı sarsıntılardan etkilenip etkilenmeyeceği konusunda belirlemelerde bulunun.
4. Çevreye dağılan malzemeleri toplayın.
5. Radyonuzu açın. Yetkililerin, hayati önem taşıyan, uyarı ve açıklamalarına aynen uyun.
6. Acil durumlar dışında telefonunuzu kullanmayın.(alıntı)
Nazan Şara Şatana
İlgili Haberler
İstanbul takımlarının stadında, gazetecilere ayrılan basın tribününün neredeyse tümünde maç izlemişimdir. Gazetecilere ayrılan basın tribünü sadece Türk gazetecilere değil akredite olan yerli-yabancı tüm gazetecilere açıktır. Özellikle Avrupa maçlarında yurt dışından gelen yabancı basın mensupları, Türk takımlarının statlarına hayran kalıyor. İLGİLİ HABER NORMALLEŞMEK Hayran kalıyor kalmasına da acaba bu durum “basın tribünü” için geçerli midir? Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin basın tribünü gayet modern bir dizayna sahipken, […]
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul tarafından organize edilen Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu, bu yıl 3 Kasım Pazar günü koşulacak. 40 binin üzerinde kişinin katılması beklenen İstanbul Maratonu, sürdürülebilirlik ve bağış konusunda ilklere imza atacak. Giysi Kumbarası projesi ile sporcuların temiz ve kullanılabilir kıyafetleri yeniden hayat bulacak. 46. İstanbul Maratonu ayrıca en […]
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]