Bahçelerde gezerdik, ne tatlıydı, hatırlıyor musun? Çok güzeldi,
Çiçeklerde toplardık ne garip!
Hiç hatırlayamadım dün gece, uzun uzadıya düşündüm de;
Topladığımız çiçekleri ne yapardık?
Mutlaka atardık, peki o zaman neydi derdimiz!
Neydi suçları kır çiçeklerinin?
Kokladığımı hatırlıyorum, hatta sanki tadına da bakardım,
Ya Sonra? Hatırlamıyorum. Aşk perisi yanağıma buse kondururdu,
Suçum yoktu ki aklım başımda değildi.
Sadece güneş ısıtmıyordu ki saçlarımı, sözleri de sıcaktı hatırlıyorum da!
Çok gençtik, hatta yeni gençtik. O kadar ki; papatyadan taçlar yapardık.
O zamanlar ne kadar ciddi bir işti, üstelik çok da heyecanlanırdım.
Seni nasıl büyük görürdüm!
Nasıl sanatçı olurdun gözümde…
Çiçeklerden, papatyalardan başımda elmas taç misali,
Süslerdi saçlarımı çok sevinirdim.
Gülere bakardım o zamanlar pembe güldü sevdiğim,
Yıllarla birlikte gülün rengi de değişti,
Gençlik kırmızı ile baş etti, şimdilerde beyaz gül oldu sevdam!
Ben kalbimi sakinleştirmek derdindeydim, sen tacımı örerken,
Sonra dikenli böğürtlen dallarının arasından, bana böğürtlenler toplardın.
Sonra hiç o kadar lezzetli gelmedi böğürtlenler,
Ne tazelerinde ne reçellerinde…
Sonra dört yapraklı yonca arardık, ciddi inanırdık uğur getireceğine,
İsteğimizin olacağına…
O zamanki isteğim sendin, oysa daha çok gençtim.
Nerede ise çocuk, temiz saf pırıl – pırıl halim…
Senden öğrenmiştim papatya fallarını, doğru söyleyeceklerini,
Garip, zavallı papatya:
Sevmiyor çıktığında fırlatılacağından habersiz,
Öylece parmaklarımın arasında…
Aslanağızlarını da sen tanıtmıştın bana, bak aslana benziyor demiştin,
Sen ne desen ben itiraz etmezdim ki.
Biraz çocuk aklı, biraz gençlik heyecanı!
Hayır demezdim ki benziyor! Oysa hala benzetemem aslanağzını aslana.
Kır çiçekleri ne yapsın?
Dünya doğdu doğalı gençlerin elinde oyuncak,
Sevdi – sevmedi, taç oldu, tadı başka türlü…
Şöyle bir arkaya bakalım denildiğinde, yine ne kadar garip!
O tacı yapanın yüzünü hatırlayamıyorum,
Çiçeklerin ise, kokularını bile unutmuyorum.
O zaman diyorum, neydi suçları kır çiçeklerinin!
Aşk, kalp, heyecan, rüzgâr, hızlı esinti, çocuk aklı!
Bu tertemiz duygularda onlarla tabi ki olacak çiçekler…
Nazan Şara Şatana