Slot Siteleri

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Atatürk ve Yazdığı eserler

Yayınlanma:
ABONE OL
Atatürk ve Yazdığı eserler

Atatürk

Ve

Yazdığı eserler

Onun yazdıkları; yol ışığımızdır…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Atatürk de vatanseverliği ve milliyetperverliği ile tüm dünyaya ve

Türk Milleti’ne örnek olmuş bir insandır.

Son derece mütevazı bir kişiliğe sahip olan Atatürk, kendisinin sahip olduğu üstün özelliklerini hep milletinin kendisine kazandırdığı özellikler olarak görmüştür.

Aynı şekilde kazanılan zaferleri ve elde edilen başarıları da hep milleti ile birlikte gerçekleştirdiğinin bilincinde olmuş, bunları daima milletine mal etmiştir.

Konuşmalarında ve yazılarında bu noktanın altını önemle çizmiştir. “Benim hayatta yegâne fahrim, servetim Türklükten başka bir şey değildir”

Türk olmaktan gurur duyduğunu ifade etmiştir. Atatürk, yaşamı boyunca vatan ve millet sevgisinin önemi üzerinde durmuş, Türk Milleti’ne duyduğu derin saygı ve sevgiyi önemle vurgulamıştır.

“Ne mutlu Türküm diyene”

Sözü, kuşkusuz çok üstün bir sevginin simgesidir.

Atatürk, vatan ve millet sevgisinin üstünlüğü ile tanınan, bu sevgisi sayesinde tarihi başarılara imza atmış bir lider,

Büyük bir devlet adamı idi. Onun bütün sözleri yol ışığı gibidir.

“Türklerin vatan sevgisi ile dolu göğüsleri, düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima bir duvar gibi yükselecektir”

&&&

Atatürk, toplum hayatını ilgilendiren her konuda öneminden hiçbir şey kaybetmeyen görüşler üretmiştir. Eğitim ise O’nun en yoğun çalıştığı alanlardan biridir… Çünkü O, bir milletin geleceği üzerinde eğitimin oynadığı rolü çok iyi bilmektedir.

Atatürk‘e göre, bir milletin hayat mücadelesinde, maddi ve manevi bütün güçlerini artırabilmesi, milli eğitimde yüksek bir düzeye erişmesi ile mümkündür. Ancak, milli eğitim ile geliştirilecek ve yükseltilecek olan genç dimağların, paslandırıcı, uyuşturucu ve hayali fazlalıklar ile doldurulmasından kaçınalım.

Atütürk bütün bunların yanı sıra iyi bir yazardı. Ben sizlere Atürk’ün eserlerinden söz etmek istiyorum.

Mustafa Kemal Atatürk’ün yazdıkları hala günümüzde bile geçerliliğini koruduğuna göre; onun ne kadar ileri görüşlü olduğunu görmemiz lazım. Mustafa Kemal Atatürk’ün çok kitap okuduğunu hepimiz biliyoruz. Her boş kaldığı zamanda kitaplarla bütünleşmiş olduğunu da… Okuduğu kadar yazmıştırda. Hayatı boyunca yaşadığı her durumu kaleme almış iyi bir yazardır Mustafa Kemal Atatürk… Onun yazdıkları yol ışığımızdır. Çok okuyanın çok bildiği, birikimlerinin çok olduğu muhakkaktır. Mustafa Kemal farklı zamanlarda farklı konularda kitaplar yazmıştır. Bu kitaplar dün yazılmış gibi taze, yine dün yazılmış gibi bugünleri anlatmaktadır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk kitapları askerlikle ilgiliydi. O iyi bir askerdi. Daha iyi bir asker olmak için çok çalışıyordu. Bunun için araştırıyordu, okuyordu ve yazıyordu. Arkadaşları ile tartışıyor, bilenlerle uzun sohbetler yapıyordu… Askerlikle ilgili yazdığı kitapların isimleri;

  • Takımın Muharebe Talimi
  • Cumalı Ordugâhı
  • Tabiye Tatbikat ve Seyahati
  • Bölüğün Muharebe Talimi
  • Zabit ve Kumandan ile Hasbihal (Subay ve Komutan ile Konuşmalar)
  • Tabiye Meselesinin Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih

 

Atatürk’ün bana göre en büyük eserlerinden biri Nutuk’tur. Her Türk’ün okuması gereklidir. O Türk Tarihinde bir dönüm noktasıdır. Atatürk; Yurdun nasıl parçalandığından başlayarak, İstiklal Savaşını, Cumhuriyet’in kuruluşu ve İnkilapları anlatmıştır. Atatürk bu kitabında; siyasi ve milli tarihimizi anlatmıştır. Bu çok – çok değerli bir eserdir. Bu kitabın isminin Nutuk olmasının da çok önemli bir yanı vardır. Atatürk; 15–20 Ekim 1927 tarihleri arasında, 36,5 saat, altı günde, Cumhuriyet Halk Partisinin Ankara’daki kurultayında okumuştur. Hitabete dayandığı için de adına Nutuk denilmiştir. Atatürk bu muhteşem eseri kendi kaleminden yazmıştır.

Bu kitabı okuyanlarınız bilecektir. Sadece geçmişimizi anlatmaz, gelecekte de bize ışık tutmuştur. Atatürk tecrübelerini, yaşadıklarını anlatmıştır. Olanlardan söz edilmiştir. Ders alınacak konulardan bahsetmiştir.

Nutuk özetle; milleti ülkenin geleceğini belirleyecek olan milli birlik ilkesi etrafında bilinçlendirip, kenetlendirerek, milli irade ve milli hâkimiyet kavramlarının harekete dönüştürülmesi yoluyla, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşundan Cumhuriyetin ilanına kadar uzanan başarılı bir tarihi akışın hikâyesidir.

  • Nutuk ilk defa 1927 yılında, biri asıl metin, diğeri belgeler olmak üzere Arap harfleriyle iki cilt olarak yayınlanmıştır.
  • Aynı yıl, tek cilt halinde lüks bir baskısı da yapılmıştır.
  • Yazı inkılâbından sonra, bu ilk metnin okunması güçleştiğinden, 1934 yılında, Milli Eğitim Bakanlığınca üç cilt olarak yeniden basılmıştır.
  • Nutuk, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezince yeniden basılmıştır.

 Bölük Muharebe Eğitimi

 Bu eserde; meskûn yerlerde muharebe, savunma ve taarruz konularını kapsamaktadır.

  • Meskûn yerlerin sınırlayıcı durumlarının muharebeye etkisi,
  • Savunma mevziinin seçimi,
  • Savunma mevziinin hazırlanması,
  • Ateş sahalarının temizlenmesi,
  • Ateş taksimi,
  • Ateş tutmayan ölü bölgelerin kapatılması ve mevziin işgali gibi savunmanın esasını oluşturan konular işlenmiştir.
  • Taarruzda birliğin aldığı tertip ve düzen,
  • İlerleme, ateş üstünlüğü,
  • İhtiyatların kullanılması gibi taarruz harekâtında her zaman karşılaşılacak konular ele alınmıştır.

Genç Kurmay yüzbaşı Mustafa Kemal (Atatürk) tarafından, Almanca aslından tercüme edilen ve bağlı olduğu ordunun eğitimine katkısı olan bu eserden yeni nesillerin de faydalanabilmeleri için bugünkü Türkçe’ye çevrilmiştir.
Cumalı Ordugâhı

Mutafa Kemal Atatürk, Makedonya bölgesinde, katıldığı bir manevrayı yazmıştır. 3. Süvari Tümen Komutanı Tuğgeneral Suphi Paşa’nın komutası altında kurulan bir süvari tugayına eğitim ve manevra yaptırılmıştır. Bu manevraya katılan Mustafa Kemal;

  • Süvari,
  • Bölük,
  • Alay,
  • Tugay
  • Eğitim ve manevralarını anlatmıştır.

Mustafa Kemal bir kurmay subay olarak teorik bilgilere önem vermekte, ancak askeri tatbikat ve manevralardan sadece katılanların yararlanmasını yeterli görmemektedir. Bu yüzden, 10 gün süren bu tatbikat sırasında tuttuğu gözlem notlarını, hazırlanan meseleleri ve komutanların yaptıkları eleştirileri yazmış, bol kroki ile küçük bir broşür haline dönüştürmüştür.
12 Eylül 1909′da tamamladığı bu eseri;

  • Selanik’te 1909 yılında matbaa harfleriyle basılmıştır.
  • Eser; 39 sayfa metin ve 7 adet krokiden oluşmaktadır.

Takımın muharebe eğitimi
Bu kitap; Berlin Askeri Üniversitesi eski müdürlerinden General Litzmann’ın “Seferber Mevcudunda Takım, Bölük ve Taburun Muharebe Talimleri” adlı eserinin ilk bölümünü oluşturmakta olup, Selanik’te 3.Ordu Karargâhı’nda görevli, Kurmay Kıdemli Yüzbaşı Mustafa Kemal tarafından Almanca’dan Osmanlıca diline çevrilmiş ve 1908 yılında Selanik Asır Matbaasında basılmıştır.

Kitabın özü; seferi tam mevcutlu bir takımın, değişik hava şartları ve çeşitli arazide, basit bir mesele içinde muharebe yöntemlerinin uygulaması, avcı hattı teşkiliyle bir avcı hattının ateş muharebesi üzerinde toplanmaktadır.

Mustafa Kemal Paşa, subayların arazide yetiştirilmesini amaçlayan tatbikatın, önemini vurgulayan bu eserini, 1911 yılında 5. Kolordu Harekât Şube Müdürü iken yazmıştır. Bu eserde, karşılıklı olarak kırmızı ve mavi muharebe birliklerinin Selanik-Kılkış arasında yaptıkları savunma ve taarruz uygulamalarının değerlendirilmesi yapılmıştır.
Tatbik ve tatbikat gezisi
Bu eserinde, bir muharebeyi sevk ve idarede belirli kuralların olamadığını vurgulaması yanında, komutan olan kişinin nitelikleri üzerinde de durmuştur. Bunlar ise;

  • Birliğini barışta ve savaşta eğitmek,
  • Yönetmek ve gözetmekteki üstün başarı,
  • Elindeki kuvvetin eksikliğini giderecek düşünce gücü ve astlarından her konuda üstünlüğü sağlamaktır.

Bunun yanında,

  • Kişisel cesaret,
  • Başkalarının hareketini önceden seziş ve harekâtını en uygun zamanda yapabilme yeteneği olmalıdır.
  • Ortak amacın gerçekleştirilebilmesi için birliklerini başarılı bir şekilde yönetmeli, astları üzerinde etkili olmalı ve otoritesini kurabilmelidir.

Bu eserde ayrıca bir komutanın başarılı olabilmesi için bu kuralları sadece okumuş, öğrenmiş olmanın yeterli olamadığı, bunların tatbikatının da önemi belirtilmiştir.

Geometri


Atatürk bu kitabı ölümünden birbuçuk yıl önce III. Türk Dil Kurultayından hemen sonra 1936–1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayında kendi eliyle yazmıştır. Atatürk Arapça ve Farsça terimlerle dolu ders kitaplarının öğrenciler açısından öğrenimi geciktireceğini düşünmüştü.

 “Subay ve Komutan ile Konuşmalar”

Atatürkün askerliğe ilişkin eserlerinin en önemlilerinden birisidir. Bu eser, Atatürk, 1914 yılında Kurmay Yarbay rütbesiyle Sofya askeri Ataşesi olarak bulunduğu sırada, Nuri Conker’in “Zabit ve Kumandan (Subay ve Komutan)” adlı kitabına karşılık olarak yazılmıştır.

Genç subayın,

  • İçinde bulunduğu ordudaki aksaklıkları,
  • Hataları nasıl sezdiğini,
  • Bunlara karşı tepkisiz kalmayarak üst makamlara hatalar ve çözüm yollarını nasıl sunduğunu,
  • Ülkenin içinde bulunduğu askeri ve siyasal durumdan duyduğu acıları kitabın birinci bölümünde bulmaktayız.


Atatürk, bir subayın taşıması gereken özveri, ölümü göze alma, emri altındakileri sevk ve idare edebilme, taarruz ruhu, insiyatif özellikleri hakkında, Nuri Conker’in görüşlerine katılmış ve kendi düşüncelerini de çeşitli örneklerle destekleyerek açıklamıştır.

Bunların yanı sıra,

Türk kadınının, aslında toplumu yaratmada çok etkili olabilecekken, suskunluğu seçtiğini bütün açıklığıyla ortaya koymaktan kendini alamamıştır. Türk ulusu hakkında ise,

“kuşkusuz bizim ulusumuzun karakteri de bütün karakterler gibi yükselmeye ve istenen şekle girmeye elverişlidir. Fakat kendi kendisine olmak koşuluyla…”

Dedikten sonra, dışardan ulusumuzun karakterine yapılmak istenen etkilerin amacına ulaşamayacağını vurgulamıştır.

Subaylarda ve erlerdeki inisiyatif (üstünlük-özellik)özelliğine eserinde geniş bir bölüm ayıran Atatürk, kendi dönemindeki ile daha önceki dönemlerde Osmanlı ordusunu kıyaslamıştır. Özellikle Trablusgarp Savaşı’nda edindiği deneyimler ile kendiliğinden hareket ve iş görme özelliğinin, olması gereken sınırını göstermiştir.

Atatürk, eserin son bölümünde, Kuzey Afrika’da birlikte çarpıştığı korkusuz ve yiğit silah arkadaşlarını anmış ve onları “yüksek askerlik niteliklerine” sahip insanlar olarak tanımlamıştır. Bu davranışı O’nun diğer bütün üstünlüklerinin yanı sıra insancıl yönüne de tanıklık eder.


Yapıtları

Atatürk’ün ayrıca, 1915–1918 yılları arasında Anafartalar, Doğu Cephesi ve Karlsbad’daki hatıralarını yazdığı günlükleri de bulunmaktadır.

Bunlardan Anafartalar Muharebatı’na Ait Tarihçe, Türk Tarih Kurumu tarafından kitap olarak yayımlanmıştır.

1908–1938 yılları arasında Mustafa Kemal’in imza attığı, yazdığı, söylediği kişisel notları dâhil her şeyin toplandığı Atatürk’ün Bütün Eserleri adlı bir ansiklopedi de Kaynak Yayınları tarafından hazırlanmaktadır.

Okuduklarınızın çoğunu ansiklopedik bilgilerden edindim. İnanın akıl almıyor. Atatürk’ü okudukça, onu anladıkça, onu düşündükçe hayranlığınız günbe gün artıyor. Bir insan bu kadar güzellikleri nasıl bir arada yazar. Benim elim onu yazarken titrer, babamın da-  annemin de titrerdi. Yüreğimiz sızlar. Nasıl anlatılır ki Atatürk. Aslında onun soyadı onu anlatmaya yetiyor değilmi?

Ata diyoruz ve Türk diyoruz. Atatürk Diyoruz…

O bizlerin atası… O bizlerin ışığı… O bizlerin yol ışığı…

 

Nazan Şara Şatana

author avatar
Nazan Şara Şatana
Ben gazeteciydim. Günaydın gazetesi, Ankara bürosunda Bekir Coşkun’un istihbarat şefi olarak görev yaptığı yıllarda; Meclis, Adliye, TRT ve magazin muhabiri olarak görev yaptım. Günaydın gazetesi haricinde, Merhaba, Haftanın Sesi gazetelerinde de yine muhabir olarak çalıştım. Gazetecilik yıllarım turizme geçerek sona erdi. Pamfilya Turizm acentesinden sonra, birçok beş yıldızlı tesislerde (Öger bünyesinde ve başka önemli tesislerde) üst düzey yöneticisi olarak görev yaptım. Halen Genel Müdür olarak görevimi sürdürmekteyim. Sekiz kitabım yayınlandı. Asar şamil Ve Rus terzi, Şarkın Modern Gelini Şehribahar, Zeus’un Aşkları, Otel I, Otel II, Hekim Ali Suavi Efendi, Havada Kekik Kokusu Vardı, Herkül 2006 da yayımlanan Asar Şamil Ve Rus Terzi, Havada Kekik Kokusu Vardı ve Şarkın Modern Gelini adlı kitaplarım T.B.M.M. Meclis Kütüphanesindeki yerini almıştır. Yeni yayınlanacak kitaplarım; Belkıs Akkale’nin hayatı roman tadında – Belkıs - Şimdi Yağmur Yağacak, Topkapı Şifresi, Taşlar, Mihrace, İstanbul – İstanbul. Ayrıca yayına hazır senaryolarm ve müzikallerim mevcuttur. Evlat TV filmim TGRT de yayınlandı. Birçok senaryom dizi olması için televizyon kanallarında beklemektedir. Bir senaryom ise dizi olarak yayınlanması için TRT1’de hazırlıklarda.

İlgili Haberler

YAŞAM VE ÖLÜM
Yazarlar
24 Nisan 2024
YAŞAM VE ÖLÜM

Yaşamla ölüm arasında ince bir çizgi var derlerdi de işin doğrusu bu söz bana hep hikâye gelirdi. Hiç de hikâye değilmiş. Bayram öncesi, şehirlerarası yolculuk esnasında geçirdiğim trafik kazası bu sözün hiç de hikâye olmadığını bana öğretmiş oldu. Yaşam ile ölüm arasındaki o ince çizgide gittim, geldim. Her şey anlar içinde oldu, bitti. Neyse ki […]

Yazarlar
23 Nisan 2024
22 – 28 Nisan 2024 Astroloji haftalık yorum: 23 Nisan Ayın En Tehlikeli Günü! Dikkat!

23 Nisan Türkiye açısından Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ama 2024’deki 23 Nisan Dünya açısından Büyük ve Yıkıcı Olaylara gebe olabilir. 23 Nisan haftanın ve ayın en olumsuz ve düşük katsayılı günü olup bugünde Güneş (-3), Ay (-4), Merkür (-2), Venüs (-3), Plüto (-2) son derece düşük katsayıda olacaktır. Hafta boyu ve bilhassa 23 Nisanda […]

EĞİTİMDE ÇÖZÜM!
Yazarlar
16 Nisan 2024
EĞİTİMDE ÇÖZÜM!

Geçen hafta eğitim sisteminin ezberci olduğunu söylemiş, neden ezberci olduğunu örnekler vererek anlatmıştım. İşin doğrusu eğitim sistemini anlatmaya da gerek yok. Eğitimin ne durumda olduğu ortada… Bilinmeyen bir mevzu değil… İyi de iyi bir eğitim nasıl olmalıdır? Öyle değil mi? Evet! Çözüm nedir? Ne yapılırsa kaliteli bir eğitim ortaya çıkar? İsterseniz size kısa ve net […]

Yazarlar
15 Nisan 2024
15 – 21 Nisan 2024 Astroloji haftalık yorum: 21 Nisan Güneş, Merkür, Venüs Dikkat!

15 Nisan haftası Güneş Tutulmasından sonraki hafta olup haftanın en olumsuz günü 21 Nisan Pazar günüdür. Güneşin katsayısı 20 Nisandan itibaren -2 seviyesine düşecektir ve Natal Güneş ve Marsı Koç, Boğa, Yengeç**, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Oğlak**, Kova, Balık olanları son derece olumsuz etkileyebilir. Bilhassa Yengeç ve Oğlak burçları 20, 21 Nisanda Tr Güneşden son […]