Çok sevdiğiniz, yüzüne bakmaya kıyamadığınız, onun narin hali her an kırılacakmış, bükülecekmiş o üzülecekmiş gibi hissettiğiniz birileri vardır mutlaka sizinde hayatınızda…
Benim hayatımda çocuklarım bu konuda liste başındadırlar. Tabi ki benden öte her şeyden ötedirler. Bu bütün anneler için böyledir kuşkusuz. Birde annelerin yarı anne oldukları adına teyze denildiği bir unvanları daha vardır. Şerefli bir unvandır teyze ile hala olmak. Düşünün siz onun ya da onların anneleri değilsiniz ama sizin kanınızdan, sizin canınızdan açıkçası sizsizin yani dahası mı var.
Ben bu konuda ciddi şanslı olanlardanım. Hem halayım hem teyzeyim. Yeğenlerim muhteşem gençlerdir. Allah hepsini esirgesin, korusun. Bütün çocuklarımız gibi. Yolumu aydınlatan, hayat ışığım Mevlana Celalettin Rumi’nin şu sözlerine kulak verir misiniz lütfen.
“Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?”
Merak etmişsinizdir bu yazının sonu nereye varacak, ne anlatılacak, Hz. Mevlana’nın sözleri ile nerede bağdaşacak.
Yeğenlerim dedikten sonra biraz öncede söylediğim gibi zarif bir kır çiçeğine benzettiğim yeğenim, güzel kızım Ahenk dün gece nişanlandı. Yüzüklerini ben taktım. Bazen çok heyecanlı olursunuz hani gümbür – gümbürdür kalbiniz de belli etmek istemezsiniz. Çünkü sizden önceleri vardır, kalbi bir daha farklı bir daha hızlı çarpan bir anne vardır. Ben anne yarısı olarak o kadar heyecanlanmışken onu düşünüp sakin olmalı gümbürtüleri içimde bırakmalıydım öylede yaptım. Hz. Mevlana demiş ya;
“Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl olur.”
Öyle tabi bizler anneler, teyzeler, babalar, dayılar kardeşler kuzenler, kuzinler sevinç gözyaşları içindeydik ama bu illa da gözlerimizden yaşlar süzülecek anlamına gelmiyordu. Coşkuluyduk, heyecanlıydık en önemlisi sevinçliydik. Ahenk evlenmek üzere Cengiz’le yeni bir hayata adım atmak istemişti. Bizler güzelliklerin başlangıcı için orada toplanmıştık.
Birbirinin gözlerine sevgi ile bakan iki gencin yüzüklerini ben taktım. Nasıl muhteşem bir duygu, nasıl bir güzelliktir Allah’ım. Heyecanlanıyorsunuz ve belli etmiyorsunuz, seviniyorsunuz ama belli etmiyorsunuz, üzülüyorsunuz ama belli etmiyorsunuz. Üzülmek neden! Neden olur mu? Kızımız kendi kanatları ile uçacak, kendi yuvasını kuracak bu sevinciniz ama artık sizin yuvanızdan uçmuş olacak bu üzüntünüz.
Güzel olanına katkı da; onunda bir yuvasının olacağı, onu seven gözeten, kollayan hatta koruyan ve ona emanet edilen bu değerin kıymetini bilecek bir eşi olması…
Ben aşka inananlardanım. Hem de çok inananlardanım. Sevginin sonsuzluğunu tahmin edemeyenlerdenim. Kutsiyetinden haberdar olanlardanım. Gözlerde sevgi varsa söylenecek söz şu olmalı diyorum.
“Sevginiz daim olsun. Hep sevin birbirinizi ve asla ne sevginizden ne de birbirinizden vazgeçmeyin.”demek olacaktır.
Bütün gençler gibi, Ahenk’imde çok mutlu olsun. Dualarımız onun için.
Nazan Şara Şata