Birkaç hafta gündeme dair bir şeyler yazıp çizmedim; işin doğrusu, biraz tembellik hakkımı kullandım.
Gündeme dair yazıp çizmediğim birkaç haftada, ülkede o kadar çok şey olup bitti ki insan, “Bu ülkeye bu kadar gündem çok fazla!” diyesi geliyor.
Süleyman Demirel, “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir.” demişti. Ne kadar doğru bir sözmüş, maalesef yaşayarak deneyimlemek çok acı…
Her yer haber…
Gündemin gündemine gelecek olursak:
Kurban Bayramı…
Ardından YKS…
Trafik kazaları
Yeni müfredat…
2 Temmuz…
Milli maçlar…
Bozkurt işareti…
Su sorunu…
Üretici feryatları…
Filistin…
Az daha unutuyordum, Kayseri’de yaşanan mülteci meselesi…
Orman yangınları…
Sinan Ateş davası…
NATO toplantısı…
Siyasi gündemden hiç bahsetmeyeceğim. Siyasette hepinizin bildiği gibi haftaların, günlerin, saatlerin değil dakikaların çok önem arz ettiği bir durum söz konusu.
Başka ülkelerde bu kadar çok olay olur mu; meydana gelen olaylar bu kadar çok gündem oluşturur mu?
Hiç sanmıyorum!
Hani ülkelerin sakin şehirleri vardır ya!
Gelişmiş ülkeler de sakin şehirler gibidir.
Durgun, dingin ve huzurlu bir yaşam sürer gider.
İnsanlar durgunluktan, dinginlikten sıkılırlar.
Düşünüyorum da gelişmiş ülkelerde ne tür bir olay olabilir ki?
Aklıma bir şey de gelmiyor…
Trafik kazaları, sokak çatışmaları, mülteci meseleleri, mafya hesaplaşmaları, aşiret kavgaları, doğal afetler, orman yangınları, sel baskınları, üreticilerin tarlada kalan ürünleri, işsizlik, enflasyon, hayat pahalılığı, vergi düzenlemeleri…
Yok, yok…
Hiçbirisi yok!
Gündem biraz da kişilerin yaşadığı ülkelerin sosyal, ekonomik, siyasi, politik durumları ile ilgili değil midir?
Bizim ülkemiz patlamaya hazır bir bomba gibi.
Her an her şey olabilir.
Oluyor da…
Kayseri’de yaşayan bir mültecinin küçük kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu söylentisi ve ardından Kayseri halkının sokağa dökülmesi…
Sosyal medyada “Ülkemizde mülteci istemiyoruz.” başlıklı görsel paylaşımlar…
Kimin aklına gelir ki Kayseri’de yaşanan olaydan sonra ülkenin gündemine mülteci meselesinin oturacağı…
Daha Kayseri olayları gündemden düşmeden milli maçta futbolcu Merih Demiral’ın yaptığı kurt işareti…
Kurt işareti siyasi bir simge mi, değil mi?
Gündemin gündemi demişken bu hafta sonu Hatay’a gittim. Gördüğüm manzara korkunçtu.
Hatay ili haritadan silinmiş…
O kadar üzüldüm ki anlatamam.
Öğretmen Meslek Kanununun okullar tatil olunca meclis gündemine gelmesine ne demeli…
Sanki öğretmenlerden bir şeyler kaçırılmak isteniyor.
Okullar açıkken öğretmen meslek kanun tasarısı gündeme gelse, bakanlık teşkilatı, öğretmenler, sendikalar, sivil toplum kuruluşları görüş ve düşüncelerini beyan etseler; ortak bir noktada buluşsalar daha iyi olmaz mıydı?
Gündemin gündemi o kadar çok ki hangi birisi hakkında konuşalım…
Televizyon izlemeyelim mi, gazete okumayalım mı, sosyal medyayı takip etmeyelim mi?
Görmedim, duymadım, bilmiyorum, haberim yok mu, diyelim.
Daha mı iyi görmemek duymamak…
Yaşanası bir dünyanın var olması insanların duyarlılığından geçmiyor mu?
Bilinçli, duyarlı bireyler, toplumun en büyük huzur, mutluluk, güven teminatı değil mi?
Gündemin gündemi şimdilik böyle…
Gündemi yazıp çizmeye devam…
Nerede kalmıştık!
İlgili Haberler
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü ve 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü dolayısıyla yazmak istedim. Kadının toplumdaki yeri ile başlayan klasik cümleler kurmayacağım. Hepimiz olmaları gerektiği yeri biliyoruz ancak hak ettikleri bir yaşam koşulu sunamıyoruz. Hele ki günümüz toplumsal yapısında maalesef ayaklar altına alınan, hor görülen, küçümsenen, aldatılan, dövülen, katledilen ne çok […]
TFF Başkanlığı için İbrahim Hacıosmanoğlu’nun adı geçtiğinde ben de kendisine güvenip, destekledim. İbrahim Bey TFF Başkanı seçildi ve birçok şey düzelir diye beklerken, Mehmet Büyükekşi döneminden farkı olmadığını görmüş olduk. Türk takımlarının Avrupa maçı sonrası Beşiktaş ve Fenerbahçe, lig maçını Pazartesi oynayacakken, Galatasaray hangi mantıkla Pazar günü oynar. İLGİLİ HABER KIZIL GONCALAR Bunun güvenlik önlemleriyle de […]
İstanbul/Erenköy’de bir kafenin kaldırıma uzanan bölümünde, boş bir masa bulup oturdum. Garsondan, en hesaplı menü olan bir çay ile bir simit istedim. Bu sırada bir tekir kedi geldi ve masanın altından beni izlemeye başladı. Simidi yemeğe başlayınca da bir kadının, karşıdan bu izleme olayına katıldığını fark ettim. Tabii rahatsız oldum, “Ne var?” gibilerden baktım. “Kedi […]
Kim ne derse desin, emek harcanmadan kazanılmak istenen her türlü maddi kazanç kumardır; çünkü kumarın temel mantığında kazanma ve kaybetme heyecanı vardır. Kazanmak ve kaybetmek… Geçenler, kalanlar… Bu temelde borsa oynamak da bir kumar oyunudur. Efendim, işletmeden hisse senedi satın aldım. Ülke ekonomisine maddi katkı sundum. Çorbada tuzum olsun istedim. Geçin bunları… Ülkede kaç kişinin […]