İBB ve TBB Gençlik Meclisi Başkanı Samed Ağırbaş, BM’de yoğun mesai harcadı.
İBB Gençlik Meclisi Özel Haber
İBB ve TBB Gençlik Meclisi Başkanı Samed Ağırbaş, 29 Ocak-4 Şubat 2017 tarihleri arasında BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) Toplantısı için New York’taydı. BM ECOSOC Toplantısının yanı sıra birçok ikili görüşmeye katılan ve yoğun mesai harcayan Ağırbaş, temaslarını dört aşamada gerçekleştirdi.
Temaslarının ilk bölümünde uluslararası alanda tanınmış genç köşe yazarlarıyla buluşan Ağırbaş, Türkiye’nin istikrarlı, güven veren, huzurlu bir demokrasi ülkesi olduğunu, ancak bunun uluslararası basın tarafından göz ardı edildiğini belirterek, Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle birlikte Türkiye’de demokrasinin daha sağlıklı işleyeceğini ifade etti.
Ağırbaş, temaslarının ikinci bölümünde uluslararası legal gençlik örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Muhataplarına Türkiye’deki gençlik çalışmaları ve Gençlikte İstanbul Modeli hakkında detaylı bilgi aktaran Ağırbaş, ayrıca İBB Gençlik Meclisi’nin son 2,5 yıl içerisinde gerçekleştirdiği uluslararası gençlik çalışmalarına da dikkat çekti ve dünyanın birçok ülkesinde Gençlikte İstanbul Modeli’ni örnek alan çalışmalar yapıldığını vurguladı.
Temaslarının üçüncü bölümünde BM’nin insani yardımlardan sorumlu yetkilileriyle görüşen Samed Ağırbaş, 2016 yılının Mayıs ayında İstanbul’da yapılan Dünya İnsani Zirvesi’nde imzalanan Gençlik İçin İnsani Eylem Taahhüdü’nün önemine dikkat çekti. Dünya genelindeki 60 milyon mültecinin sorunlarına çözüm üretilemediği takdirde şehirlerde büyük sıkıntıların yaşanacağını ifade eden Ağırbaş, görüşmeleri sırasında Halep’te yaşanan insani krizin bir an önce sona erdirilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Son olarak dünyanın farklı ülkelerinden ECOSOC’a katılan gençlerle bir araya gelen Ağırbaş, Dünya Gençlik Meclisleri Birliği, Türkiye’deki son gelişmeler, Cumhurbaşkanlığı sistemi, FETÖ/PDY terör örgütünün Türkiye ve dünya genelinde yol açtığı zararlar ve terörizmle mücadele konusundaki düşüncelerini muhataplarıyla paylaştı.
İBB ve TBB Gençlik Meclisi Başkanı Samed Ağırbaş’ın, BM ECOSOC’ta yaptığı konuşmanın tam metni şu şekilde:
Saygıdeğer Genel Kurul Üyeleri,
Gelecekte dünyayı yönetenler buralardan çıkacaktır. Dünyayı değiştirmek istiyorsak şimdiden güvene dayalı dostluklar kurmalıyız.
Dünyadaki yerel yönetimler gençler için büyük fırsatlar yaratmaktadır, dolayısıyla yerel yönetimlerde gençlerin karar alma süreçlerine aktif katılımı için gerekli mekanizmaları geliştirmekten başka çaremiz yoktur.
İstanbul’u dünyanın gençlik başkenti yapmak için yola çıktık. Dünyanın farklı ülkelerinden milyonlarca gencin barış içerisinde bir arada yaşadığı bir şehir İstanbul.
Bugün dünya genelinde katliamlar yapılıyor, milyonlarca insan mülteci durumunda, dünya bu kadar adaletsizliği kaldıramaz. Bu noktada gençlerin bir araya gelerek bu gidişata “dur” demeleri gerekmektedir.
Biz Türkiye’de tüm gençleri kapsayıcı bir gençlik modeli oluşturduk. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılında hayata geçirdiği yerel yönetim anlayışını dünyanın yerel yönetimlerde örnek aldığı bir başka isim olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş’ın vizyonu ile birleştirdik.
Türkiye olarak Türk-Afrika Gençlik Konseyi’ni kuracağımızı da burada ayrıca belirtmek isterim. Dünya genelinde gençlik artık daha güçlü olacak, hep birlikte yol alacağız.
Uzun zamandır üzerinde çalıştığımız, Birleşmiş Milletler’de ‘Danışma Kurulu’ işlevi görecek olan Dünya Yerel Yönetimler Gençlik Meclisleri Birliği’ni kuruyoruz. Gençliğin önemli bir kısmı yerel yönetimlerin hizmet alanına girmekte, dolayısıyla yerel yönetimler tarafından temsil edilmektedir. Bu nedenle gençlerin yerel yönetimlerin karar süreçlerinde aktif rol alması, bunun yanı sıra yerel yönetimlere bağlı gençlik yapılanmalarının tek bir merkezde toplanması gerekmektedir.
Dünya Gençlik Meclisleri Birliği’nin kurulmasıyla küresel gençlik özellikle kriz zamanlarında daha hızlı ve organize hareket etme imkânı bulacaktır. Birlik, küresel gençlik politikalarının sistematik bir biçimde uygulanmasına katkıda bulunacak, böylece küresel gençlik politikalarında hata payı pratik açıdan minimuma inecektir.
Son olarak şunu belirtmek isterim ki, gençlerin aktif rol oynamadığı süreçler genel olarak başarısızlıkla sonuçlanacaktır.
Hepinize saygılarımı sunuyorum…