Kardiyoloji Uzmanı Dr Emre Ertürk ,katıldığı radio programında pandemi sürecinde kalp hastaları ve diğer kronik rahatsızlıkları bulunanların dikkat etmeleri gereken hususları açıkladı. Sosyal medyayı etkin kullanan ve kamu sağlığı açısından önemli bilgiler paylaşan Dr Emre Ertürk hocaya yayıncı ve yapımcının da bu konudaki emekleri için teşekkür ederek başladığı program ilgi topladı.
Dr Emre Ertürk “ Şimdi Koronavirüs enfeksiyonu sadece kalp hastalarını ilgilendirmiyor, 7 den 77 ye herkesin dikkat etmesi gereken bir durumancak kalp hastalığı olan kişilerin elbette çok daha dikkatli olması gerekiyor.” Dedi.
“Çünkü koronavirüs enfeksiyonunun kalp hastası olan kişilerde zatürreye ilerlemesi ihtimali diğer insanlardan daha yüksek ve ayrıca daha ağır seyretmesi durumu da söz konusu.
Dünya’nın çeşitli yerlerinde yapılan araştırmalar hastaneye yatırılan Covid-19 hastalarının yaklaşık %40’ında kardiyovaskülerolayların ya dainme gibi serebrovasküler hastalıkların gözlendiğini ortaya koyuyor. Bu durumun yavaş yavaş netleşen birkaç nedeni var. Birinci neden koronavirüs enfeksiyonunun, kanın pıhtılaşmaya olan meyilini artırmasından kaynaklanıyor.
İkinci neden ise zatürre nedeni ile kanın oksijenlenmesinde azalma olabilmesinden kaynaklanıyor. Kanın oksijenlenmesinin azalması tüm dokuların kalp kası da dahil olmak üzere beslenmesini olumsuz etkiler ve daha fazla kana ihtiyaç duyar hale getirir ancak kan akışı artsa dahi dokular yeterince beslenemez. Bu da kalbin daha çok kan pompalamak zorunda kalmasına dolayısı ile daha çok yorulup yıpranmasına neden olur. Bu durum kalp hastalığı olmayan kişilerde bile böyledir. Bir kalp hastasında ise bu yıpranma durumunun çok daha şiddetli olabilme potansiyeli vardır.
Örneğin kalp damarlarında daralma olan bir kişi düşünün. zaten halihazırda zar zor kanlanan kalp kaslarının bir de oksijenden fakir kanla beslenmesi durumunda hastanın kalbinin COVID19 enfeksiyonundan ne kadar büyük bir strese uğreyacağını daaz çok tahmin edebilirsiniz.
Ayrıca bu virüs aynı zamanda kalbi besleyen ve tıkandığında kalp krizi geçirilmesine neden olan koroner arterlerin duvarlarındaki plak dediğimiz daralmaları dengesizleştirme potansiyeli vardır. Yani plağın spontan yırtılması ve damarın tıkanması ihtimali potansiyel olarak artar. Yani kişinin kalp krizi geçirme riski enfeksiyon esnasında enfeksiyon öncesine göre artar.
Sonuç olarak söyleyebiliriz ki koronavirüs enfeksiyonu bir çok değişik mekanizma üzerinden bir kalp damar hastasını kötü etkileyebilir.
Ve durum sadece kalp damarları daralmış, tıkanmış insanlar için geçerli değil. Orta-ileri dereceli kapak hastalıkları olanlar, kalp yetersizliği hastaları, kalp kası hastalıkları olanlar, ritim bozukluğu olanlar… hepsi bu enfeksiyondan olumsuz etkilenme potansiyeline sahiptir.
Bu nedenle kalp hastaları mümkün olduğunca virüs kapmamaya gayret göstermelidir.
Bunun için en baştaki önlem bağışıklığı kuvvetli tutmaktan geçiyor. yani meyve sebze ağırlıklı dengeli beslenip, yeterince uyuyup, dinlenerek, yeterince su içerek, zararlı alışkanlıklardan kaçınmaları lazım. Diğer bir önlem olarak ise virüsü kapmamak için rehavete düşmeden maske kullanımı-sosyal mesafenin korunması ve el yıkama gibi hijyen alışkanlıklarına riayet etmeye çalışmalılar.
Son bir önlem de koruyucu olduğu kanıtlanmış bir aşının sağlık bakanlığı ve bilim kurulu tarafından da onaylanıp ülkemizde uygulanmaya başladığını öğrendiklerinde aile hekimleri ile temasa geçip aşıyı yaptırmaları olacaktır. “diyerek programı tamamladı.
Kardiyoloji Uzmanı