MENÜ ☰
Esentepe Avrupa Konutları
Kadıköy Gazetesi » Yazarlar » Kırmızı bir tablo olmalı.
Nazan Şara Şatana

Kırmızı bir tablo olmalı.



Ben ona bakmalıyım.

Orada kırmızılıyı gördüğümde düşünmeliyim!

Kırmızı bana ne anlatıyor! Ateş, yakmak ve acı.

Elimi hızla çekiyorum neden!

Bilmeden. Şaşkınım bu bir içgüdü.
Olmalı çokta inandırmış beynim,

Ruhuma ve içime sessiz bir emrediliş ve acil bir önlem isteği!

‘Çabuk elini çek yanacaksın.’

Komutu. Ateş yok.
Oysa sebep sadece kırmızıyı görmek veya düşünmek!

Bu kadar etkilimi?
Kırmızı bu kadar korkutucumu?

Kişi ve düşünceye göre diyelim içindeki

Ham maddesine ekleyelim.

Peki, kırmızı ya ateş dedik.

Ateş mi sadece beynimdeki şimşeğin temel içgüdüsü olmalı,

Bu saçmalık.

Kırmızı kan diye düşündümse eyvah eyvahlar olsun…

Bu vahşet. Kan ve gül.

Hayda bu ne şimdi ben kandan söz ederken

Yanına gülü koyuyorsan benim ifademden ürkmüş olmalısın.

Kan dedim, zalim bir bakıştı bana, gözlerime gelen,

Dediğim anda ‘gül’ dedin.

Yumuşak bir esinti… Of ürperdim.

Bu saba rüzgârımıydı beni ürperten!

Garip kandan söz ederken gül ve saba rüzgârı…

Beni ürpertirken farkında olmadan gülümsetmiş. Bu da şaşırtıcı!

Gülmekle, kırmızı!

Bu nasıl bir bağlaşım!

Bu nasıl bir çelişki!

Bağlaşımı açıyorum.

Kırmızı ve gül. Tabi gülümserim.

Hangi kadın bir tek dalda dahi olsa, bir gülü,

Bir kırmızı gülü görüp de gülümsemez!

Peki, ne alakadır kadını gülümseten.

Gül! Kokusu, tadı görüntüsü…

Gül güzel bir kadın gibi değil mi?

Kokusu, tadı görüntüsü…

Gül ve kadın.

Yine kırmızı.

Kadında kırmızı…

Bir ruj!

Belki! Bir kırmızı parlak elbise!

Peki, belkiler çoğalınca aslar yok olmaz mı?

Biz nereden başlamış buralara niye gelmiştik!

Biri bize gülden söz etmiş bizde bayılmıştık.

Biz derken kendime saygıdan mı, ?

Yoksa tüm kadınlar olarak mı düşünmüşlüğümden mi?

Haremde anne sultanlar, oğulları şehzade ya da sultanlarına,

Güzel kızları takdim ederken,

Güllerle kaplı havuzların içinde onları yıkatırlar,

Gül yağları ile vücutlarını ovalatırlar.

Gül suları ile yüzlerini parlatırlar,

Gül esansı ile tenlerini kokulara bularlar,

Ondan sonrada oğullarına ikram ederlermiş…

Vay canım vay.

Gül ve kadın.

Kadın ve akıl.

Yine bir düşünce!

Ben tablodaki kırmızılı kadın ve kırmızı

Güllere bakmıştım oysa Osmanlı

Haremine gelmeden az önce…

Kırmızı, kadın,
Savaş, erkek, güç,

Entrika, aşk,

Sonunda zafer…

Nazan Şara Şatana

📆 26 Eylül 2011 Pazartesi 09:56   ·   💬 0 yorum   ·  
ABS Kör Kalıp

KADIKÖY'DE HAVA

İSTANBUL

BLOG

YAZARLAR

RÖPORTAJLAR

BAĞLANTILAR

Kadıköy Gazetesi
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.