Kadıköylü kedilerin en çok sevdiği yazarın kim olduğunu hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm… Kadıköylü kedilerin en çok sevdiği yazar, edebiyatımızın usta kalemi Necati Güngör’den başkası değildir. O kedileri sever de, kediler onu sevmez mi? İlk tanışmamız aklımda, mevsim yazdı. Çevrede gözüne ilişen kedilerin yanlarına gidip, önlerine mama bırakmıştı. “Tamam” demiştim içimden, “Necati Güngör sadece iyi bir yazar değil, aynı zamanda iyi de bir insan.” Nurullah Ataç ne demiş? “Kimsenin zevkine karışılmaz, kedileri ille herkes sevsin demeyeceğim; ama ben, kedi sevmeyenlerle anlaşamam.”
Her hafta Kadıköy’de Yoğurtçu Parkında, yazar/çizer arkadaşlar toplanıyoruz. İlerleyen günlerde gördüm ki Necati Güngör, kediler için çantasında sürekli mama taşıyor. Yani, benim gördüğüm olay bir kerelik değilmiş. Bayram şekeri gibi küçük kağıtlara sardığı yaş mamalar ile yolu üzerindeki kedilerin karınlarını doyuruyor. Sokakta, açlıktan zayıflamış bir kedi mi gördü? “Şu çocuk hasta galiba…” diyerek yardımına koşuyor.
Bir gün, bizi Bahariye Caddesine çıkaracak olan sokakta Necati Güngör’le birlikte yürüyoruz. Yol kenarına çöp niyetine bırakılmış ansiklopedi boyutundaki kitaplar dikkatini çekti. Durduk, kitapları inceledi. Sonra “Bunlar işime yarar” dedi. Kitapları nasıl ve nerede kullanacağını sormaya niyetlenirken konuşmasına devam etti, “Çocuklar için kullanacağım. Bunlar bana bir yıl gider…” Anladım ki, kedi mamalarını sarmak için ona kağıt lazım. Kitapları alıp çantasına koydu.
O gelince, Yoğurtçu Parkındaki kediler bayram ediyor. Oturduğumuz kafede, Necati Güngör’ün ayaklarının dibinden ayrılmayan hatta papağan gibi omzunda gezinen kediler, mırıl mırıl sesler çıkarıyor. Kim bilir belki de, “Hoş geldin Necati Amca” diyorlar. Necati Güngör onlara karşı hep kibardır, asla kaba davranmaz. Nadiren, “İn aşağıya çocuk” sözlerini duyarız. “Her kedi bir sanat eseridir” diye boşuna söylememiş Leonardo de Vinci.
Bu hayat pahalılığında Necati Güngör’ün yaptığını yapmak herkesin harcı değildir. Sonuçta Necati Güngör’ün, hanları hamamları yok. O da, grubumuzu oluşturan yazar/çizerler gibi emekli biri. Peki, nereden geliyor bu değirmenin suyu? Bu sorunun yanıtını, yine bir toplantımızda edebiyattan sanattan ve de oradan buradan laflarken öğrendim. Necati Güngör kitaplarından ve bazı dergilere gönderdiği yazılardan kazandığı telif ücretini kediler için harcıyor. Geçenlerde bir arkadaşımız, “Abi, şu sıralar yeni bir şey var mı?” diye sordu. Necati Güngör, “Olmak zorunda” dedi.
Evet olmak zorunda çünkü Necati Güngör yazdıkça, Kadıköylü kedilerin en azından bir kısmı tok geziyor.
İlgili Haberler
Kim ne derse desin, emek harcanmadan kazanılmak istenen her türlü maddi kazanç kumardır; çünkü kumarın temel mantığında kazanma ve kaybetme heyecanı vardır. Kazanmak ve kaybetmek… Geçenler, kalanlar… Bu temelde borsa oynamak da bir kumar oyunudur. Efendim, işletmeden hisse senedi satın aldım. Ülke ekonomisine maddi katkı sundum. Çorbada tuzum olsun istedim. Geçin bunları… Ülkede kaç kişinin […]
T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğünün katkılarıyla Film Yönetmenleri Derneği organizasyonu olan Film Yapım & Yönetim Akademisi Beyoğlu Sinemasında sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Film-Yön Uluslararası Film Yapım Atölyesi Akademisi kapsamında; Alin Taşçıyan Moderatörlüğünde Venedik Film Festivali programcısı Paolo Bertolin, M.Tafur Aydın ModeratörlüğündeEzgi Baltaş ile Cast Yönetimi , Perihan Taş Öz Moderatörlüğünde Yamaç Okur […]
Galeri 11.17, 14 Kasım 2024 tarihinde açılacak olan “İzlerin Fısıldadığı Kimlikler” sergisiyle, izleyiciyi kimliğin çok katmanlı ve derin izlerini keşfetmeye davet ediyor. Resimden heykele uzanan farklı disiplinlerde üretilmiş eserlerin bir araya geldiği sergi, sanatçının hayatında iz bırakmış kişileri ya da derin duyguları fısıldayan portrelerle dolu. Bu sergi, her bir portre ve heykelin yalnızca dış görünüşü […]
İstanbul Rumeli Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Tasarım Bölümü öğrencileri, öğretim görevlilerinin rehberliğinde önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Tekirdağ Kapaklı’da bulunan Yanıkağıl Köyü İlkokulu ve Ortaokulu’nda gerçekleştirilen proje, LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) için farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Köy okulunun duvarlarına yapılan renkli tasarımlar, lösemi hastalığına dikkat çekerek çocuklara umut ve cesaret dolu mesajlar verdi. LÖSEV’in […]