Çok haklısınız, farkındayım ama sanırım yaşamın bir sırrı var, o sır da bu konularda saklı; bizler bu sırra erdiğimizde, sanırım yaşam daha bir anlam bulacak sanki.
Derdimiz yaşamı anlamlı kılmak…
İnsanları iyiliğe, güzelliğe çağırmak…
Dostluğu, kardeşliği büyütmek…
Her birimiz çok biliyoruz, ölüm kaçınılmaz son…
Bunun tersini idea eden de yok.
Mesele ne o zaman?
Mesele gayet açık ve net!
Bu ölümlü dünyada bir şeyler yapmalı…
Geleceğe bir iz bırakmalı…
Küçük de olsa bir iz…
Evet bir iz…
Bitkiden ya da hayvandan ne farkımız var?
İnançlar, ideolojiler ne diyor?
Çalış, üret, iyi insan ol!
Bizde inançlar ve ideolojiler şeklen kabul gördüğü için, dinlerin ve ideolojilerin ne dediğini tam manası ile anlamış değiliz.
Hz Muhammed, “İlim Çin’de de olsa arayınız.” demiş.
İlmi Çin’de aramayı bırakınız, birçok ilmi gelişmeyi şeytanlaştırmışız; ilim, dine karşı demişiz.
Matbaanın Osmanlıya getirilişini hatırlayın…
Toplumsal meselelerde 31 Mart vakasını…
Kurtuluş Savaşında Anadolu çıkan isyanları…
Bu günlerde öğrendim, Cumhuriyetin kuruluş temellerinin atılmasında Yahudi bilim insanlarının emeklerinin çok büyük olduğunu.
Cahillik ne kötü şey…
Sana iyilik yapana düşman olmak…
Seni uçurumdan atana el pençe divan durmak…
Öz yok…
Bilgi yok…
Bilinç yok…
Her şey gösteriş üzerine…
Bu zihniyet bizi bir yere götürmez…
Bir şey yapmalı!
Bu bir şey iyi bir şey olmalı…
Virginia Woolf, Franz Kafka, Maksim Gorki, Victor Hugo, Lev Tolstoy, Fyodor Dostoyevski, Charles Dickens, Aleksandr Puşkin, George Orwell…
Ne güzel bir iz bırakmışlar…
Lev Tolstoy’un öğretilerine hayran olmamak elde değil…
Ömrünü iyiliğe adamasına ne demeli…
Bir iz bırakmalı!
Kaç kişi bir iz bırakmak için yola çıktı?
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz…
Çok mu saydım…
Bir iz bırakmalı bu hayatta…
Yaşam var oldukça, insanlık bu izi konuşmalı…
Bırakılan iz öyle büyük falan olmamalı…
Hayır, hayır…
Büyük izle işimiz yok…
Küçük iz…
Mesela, iyilik…
Ne dersiniz…
Hani Nasrettin Hoca, Hacı Bektaş, Şeyh Bedrettin diyorum…
Çok uzağa gitme…
Bilindik kişiler bunlar…
Nehri ikiye yarmana, güneşi elinle tutmana, dağları düz etmene, gökyüzü ile yeryüzünü birleştirmene, öldükten sonra İsa olup gökyüzüne yükselmene hiç gerek yok…
Basit ve sıradan izler…
İnan hiç zor değil!
Bir iz bırakmak…
İlgili Haberler
Hatırlar mısınız bilmem ama cehalete övgüler düzen bir profesör vardı. Televizyon ekranlarından “Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor.” demişti. Yine bir öğretim görevlisi, “Cahil kesime güveniyorum.” diyerek, cahilliğe övgüler yağdırmıştı. Okuyarak ya da siyaseten bir yerlere gelmiş insanların ağızından, cahilliği öven daha bir sürü söz ya da konuşma örnekleri verilebilir. Cahilliği övecek değilim. Cahillik övülmez, […]
Hangi sanatçı istemez ki yaşarken değer bulmayı, onurlandırılmayı, el üstünde tutulmayı. Tabii ki her sanatçı ister… Bizim gibi ülkelerde sanatçılar, maalesef yaşarken değil öldükten sonra değer bulur. Yaşarken yokmuş gibi davranılmak, öldükten sonra kıymete binmek… İlginç değil mi? Öldükten sonra değil yaşarken değer verilmeli sanatçılara… Doğru olanı budur. Ferdi Tayfur’un ölüm haberi alınınca sosyal medya […]
Ah bu yıllar! Biri biter biri başlar… Bir de bakmışsın ki ömür biter. Çocukken yılların bir an önce geçmesini, beli bir yaşa gelince de yılların hiç geçmemesini isteriz. Tek derdimiz, tüm yaşanmışlıklara inat hep yaşamda kalmaktır. Yaşamak, yaşamak, hep yaşamak… Kim ne düşünürse düşünsün hayat acımasızdır. Bir bakmışsın yaşlanmışsındır. Zaman hızla gelir ve geçer… Ne […]
İyilik, genellikle kötülüğün (şerrin) karşıtı olarak kabul edilir. Ahlak, etik, din ve felsefe tarafından incelenir ve farklı şekillerde tanımlanır. İyilik, insanlığın var oluşu ile başlar ve tüm toplumsal değerlerin temel öğretisini oluşturur. Toplumun huzuru, neşesi, birliği, dirliği iyilik üzerine kurulur. İyiliğin karşıtı kötülüktür. Kötülük, iyiliğin düşmanıdır. İnsanoğlu kötülüğü hiç sevmez, kötülükten uzak durmak ister. Çünkü kötülük insana […]