Bu grupların çoğunluğu ise bu saldırılar karşısında İslam’ı anlatmak yerine kendi cemaatlerini, tarikatlarını, biat ettikleri her türlü oluşumu korumaya, temize çıkarmaya çalışmakta, İslâm’ı dert etmediklerini, toplumun dinen, ahlâken karşı karşıya kaldığı yozlaşma sorununu umursamadıklarını göstermektedirler.
Aklı, düşünmeyi, sorgulamayı, yenilenmeyi, aksiyonu önde tutan ve insanlar arasında eşitlik, adalet, hak, hukuk emreden bir din olarak zamanın ilerisinde olması gereken İslâm’ın son yıllarda, tarihe, geçmişe, cemaate, tarikata, siyasete, kişilere bağlanmasından dolayı insanlar, farklı algılar sebebiyle bölünerek, gerçek İslâm’dan uzaklaşmaktadırlar.
Bugün İslâm; ibadetler, kutsallar, semboller, önderler, liderler ve bunlara sorgusuz biat edenlerden ibaret olduğu için kendini Müslüman hayatı yaşıyorum sananlar tahakküm altına alınarak kula kul edilmiş, akılcılıktan uzaklaştırılmıştır.
Açık seçik ortadadır ki bugün ülkemizde de, dünyada da aklı, bilimi, medyayı, teknolojiyi, felsefeyi, sanatı, edebiyatı, ekonomiyi iyi kullanan evrensel bir güç, yanına İslâm’ı kullanarak güç, para, erk elde etme hırsına sahip Müslümanları da alarak ve onları da bu güce ortak ederek, İslâm’a zekice ve sinsice saldırmaktadır.
Ve bu tuzağa; okumayan, dini oradan buradan duyduğundan ibaret sanan bağnaz cahiller ve bu güruhu dindar varsayarak, onların hırslarını, haksızlıklarını, adaletsizliklerini, tarafgirliklerini, bağnazlıklarını, dinden bihaber oldukları için, din sananlar ve özellikle gençler düşmektedir.
Hâlbuki İslâm’ı tanıyan, bilen, okuyan, hayatı sorgulayan, hayata eleştirel bakabilen, araştıran, kullara değil Kur’an’a göre yaşayan ve aklını kullananlar bilir ki İslâm toplumun uyumasına, uyuşmasına, zaafa, zillete düşmesine, adaletsizliğe, haksızlığa, fanatizme ve bağnazlığa asla izin vermez.
Sadece ibadetten ibaret olmayan ve şekilcilikten uzak olan İslâm; bütün hayatı düzenlediği için insanları, toplumları, ülkeleri sömürülmekten, kimliksiz, kişiliksiz hale gelmekten, fakirlikten, kölelikten, kula kul olmaktan koruyan bir dindir.
Babasının bavulundan, annesinin sandığından çıkan ve çalışmadan elde edilen mirasın İslâm olduğu bir toplumda, dini duydukları sanan, önüne gelen ilk kişiyi dini önder, dinin kurtarıcısı olarak gören insanların ve onların yetiştirdiği gençliğin din yerine adını koyamadığımız bir düşünceyi yaşamasına ve gerçek dinden fersah fersah uzak kalmasına şaşırmamak gerekir.
İşte böyle bir toplum nasıl ki seyrettiği dizilerde uydurulmuş tarihi gerçek sanıyorsa, İslâm’ın da dizilerde anlatıldığı gibi yaşandığını sanacaktır.
İlgili Haberler
Her ramazan ayında dini konular üzerine bolca TV programları yapılır, bu programlarda ramazan ayı ile ilgili bir sürü soru sorulur, sorulan sorulara cevaplar aranır. Nedense bir türlü soruların cevabı bulunamaz. Bizde ramazan ayı ile ilgili değil her konu ile ilgili anlama, anlamlandırma sorunu vardır. Abartılı cevaplar, asılsız iddialar… En çok da okumuşlar şaşırtır insanı. Okumayanlara, […]
Yayınladığı ilk günden itibaren konusu ile dikkat çeken dizi daha yayınlanmadan fragmanı ile gündem olmuş gelen tepkiler üzerine “ahi” sözcüğü “fani” olarak değiştirilmişti. Tarikatın adı kurmaca olsa da bir şekilde o gerçekliğe dokunuluyor… Faniler cemaatindeki kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmelerine, kadının toplumdaki konumuna, erkek egemen bir yapıda kadınların ve okumak isteyen kız çocuklarının mücadelesine tanık […]
İstanbul takımlarının stadında, gazetecilere ayrılan basın tribününün neredeyse tümünde maç izlemişimdir. Gazetecilere ayrılan basın tribünü sadece Türk gazetecilere değil akredite olan yerli-yabancı tüm gazetecilere açıktır. Özellikle Avrupa maçlarında yurt dışından gelen yabancı basın mensupları, Türk takımlarının statlarına hayran kalıyor. İLGİLİ HABER EDEBİYAT VE TOPLUM Hayran kalıyor kalmasına da acaba bu durum “basın tribünü” için geçerli midir? Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin basın tribünü gayet modern bir […]
Boşuna değilmiş sermaye sahiplerinin yatırım yapmak için güvenli bölgeler, ülkeler, kıtalar araması. Son zamanlarda ülkemize ne yabancı yatırımcı geliyor ne de yatırım yapmak için teklif… Ekonomide en önemli şey güven… Güven olmayınca yatırım olmuyor. İster ekonomik ister sosyal ister siyasal süreçlerin hayat bulması için güven ortamın var olması şart. Arsa, ev, araba alacağımızda bile dünyanın […]