Yazıma bir teşekkürle başlamak istiyorum. Galatasaray Başkan Yardımcısı Rezan Epözdemir, NEF Stadyumu’nun Basın Tribünü’ndeki eskiyen koltuklarını yeniledi. Kendisine ve emeği geçenlere buradan spor yazarları olarak teşekkürlerimi iletiyorum. Gelelim Burak Elmas Başkan’a mektup konusuna. Galatasaray başkanı geçtiğimiz cumartesi basın toplantısı yapmıştı. Kendisi gayet sakin bir üslupla, TFF ve hakemlerle ilgili olan biteni anlattı. Başkandan beklenen masaya yumruğunu vurmasıydı. Hatta kendisini de bunu söyledi ve ekledi: Bu açıklamaların, vurdulu, kırdılı konuşmaların etkisi çok kısa diye. Burak Elmas’ın yanıldığı nokta şu, burası Türkiye, karşınızdaki insana ne kadar iyi niyet, ne kadar saygı duyarsanız tepenize çıkar. Bu durumu ben kendimden biliyorum. Karşımdaki insana ne kadar iyi niyet gösterirsem göstereyim, ne kadar saygı duyarsam duyayım, o insanın bana geri dönüşü hep kötülük ve saygısızlık olmuştur. Sizin durumunuz da tıpkı buna benziyor. Daha önceki Galatasaray başkanlarının yaptığı sert açıklamalar var. Taraftar da sizden bunu bekliyor. Haksız da değiller. Artık masaya yumruğu vurmanın vakti gelmedi mi sayın başkan?
Aynı pozisyon iki farklı karar
Cumartesi akşamı oynanan Galatasaray – Altay maçının hakemi Cüneyt Çakır’dı. Hakem dediğime de bakmayın, bu sözde hakem Avrupa’da şov yapıp, kendi ülkesinde nedense futbolu katlediyor. Ceza sahasında elle oynanan pozisyonda Galatasaray’a penaltı vermeyip, Berkan’ın pozisyonunda Altay’a penaltı verdi. İki aynı pozisyon ve iki farklı karar. İşte bunlar Türk futbolunun katilleri.
Engin Baytar haklıymış!
Türkiye’de futbolu yönetenler, futbolun önüne geçmeye devam ediyor. Futbolseverin tek keyfi statta maç izlemek. Hakemlerin vermiş olduğu yanlış kararlar yüzünden yakında stada giden taraftar kalmayacak, sayelerinde hepsi sinir hastası oldu. Bu durum zamanla futbolculara da yansıyacak. Engin Baytar gibi hakemin yakasına yapışan futbolcu görürseniz şaşırmayın.
Twitter: @yusufpolat3675
İnstagram: @yusufpolat3675
İlgili Haberler
Emperyalist devletlerin Ortadoğu için çizdikleri proje bir bir hayat bulmaktadır. Dün başka bir Ortadoğu devleti hedefteydi. Bugün hedefteki Ortadoğu ülkesi Suriye’dir. Suriye iç savaşından bahsediyorum. Suriye resmen emperyalist ülkeler tarafından işgal ediliyor. Güzelim ülke tarih sayfalarından siliniyor. Bu silinişi televizyon ekranlarından an be an izliyoruz. İsrail-Filistin-Lübnan derken dünya gündemine birden Suriye giriverdi. Halep, İdlib, Hama […]
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele günü ve 5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü dolayısıyla yazmak istedim. Kadının toplumdaki yeri ile başlayan klasik cümleler kurmayacağım. Hepimiz olmaları gerektiği yeri biliyoruz ancak hak ettikleri bir yaşam koşulu sunamıyoruz. Hele ki günümüz toplumsal yapısında maalesef ayaklar altına alınan, hor görülen, küçümsenen, aldatılan, dövülen, katledilen ne çok […]
TFF Başkanlığı için İbrahim Hacıosmanoğlu’nun adı geçtiğinde ben de kendisine güvenip, destekledim. İbrahim Bey TFF Başkanı seçildi ve birçok şey düzelir diye beklerken, Mehmet Büyükekşi döneminden farkı olmadığını görmüş olduk. Türk takımlarının Avrupa maçı sonrası Beşiktaş ve Fenerbahçe, lig maçını Pazartesi oynayacakken, Galatasaray hangi mantıkla Pazar günü oynar. Bunun güvenlik önlemleriyle de falan alakası yok. Galatasaray […]
Eğitim, kişilerin bilgi, beceri ve değerlerini geliştirmek amacıyla yapılan öğretim faaliyetleridir. Bu işi yapan kişi de öğretmendir. Öğretmen, bir ülkenin temelidir. Öğretmen ne ise ülke de o dur. Öğretmen deyip geçmeyin, inanın ülke kadar önem arz etmektedir; hatta ülkeden daha önemlidir dense yeridir. İyi de ülke olarak bunun farkında mıyız? Kesinlikle hayır! İşin bu kadar […]