Altay, “Öyle sancılı bir süreçten geçiyoruz ki Covid-19 nedeniyle yaşadığımız sıkıntılı dönem, etkisini uzun bir süre daha göstermeye devam edeceğe benziyor. Aşılama süreci ve vaka sayılarında azalma olumlu sonuçlar verse de kapanan işletmeleri, borçlanan esnafları eski haline getirmeyecektir” dedi.
Sosyal medya ikinci el platformlarında masa, sandalye, devren kiralık dükkan ilanlarının yoğun olduğunu dile getiren Altay, “Halk sokağa çıkma yasağı ile, kepenk kapatma ile, enflasyondan kaynaklanan zaruri harcamalarını azaltma ile elini taşın altına koyuyor. Birazda ekonomiyi yönetenlerin her alanda; gerek tasarruf, gerek yardım, gerekse vergiler konusunda ellerini taşın altına koymaları gerekiyor. Çünkü yukarıda belirttiğim sorunlar enflasyonu tetikleyen nedenlerdir. Ve aylarca iş yapamayan veya işletmesini kapatmak zorunda kalan esnafa verilen yardım çok düşük bir rakamdır.
Ülkemizde halkın hissettiği enflasyon oranı yüzde 40’larda. Kış kendini hissettirdiği bu günlerde elektrik ve doğalgaz faturaları vatandaşların evini ısıtmakla kalmıyor, cebini de yakıyor! Bu gerçekler ışığında TUİK’in yazıp, yönetip ve oynadığı bir sinema kuşağı ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
Öncelikle TUİK’in tam bağımsız bir şekilde güvenilirliğini kazanması ve sepette sadece temel ihtiyaç ürünlerinin yer alması gerektiğini anlatan Altay, “Ekonomi ve Merkez Bankası yönetiminin değişmesi ile başlatılan ekonomik reform, geç kalınmadan hayata geçirilmelidir. Finansal dengeler minimum seviyeye inmeden, Dolar ve faiz düşmeden fiyat artışlarının önüne geçilemez. En önemlisi vatandaşın TL’ye olan güveninin tekrar kazandırılması gerekiyor. Geçen yıl yaşadığımız döviz mevduatı alımları, 2021 yılının ilk haftasında da artarak devam etti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “yastık altındaki dövizinizi bozdurun” çağrısına yurtiçi yerleşikler kulak tıkar oldu. Merkez Bankası haftalık para ve banka istatistiklerine göre, 8 Ocak haftasında 235 milyar 857 milyon Dolar ile döviz mevduatı yeni rekor seviyesine ulaştı. Bir önceki haftaya göre 199 milyon Dolar’lık bir artış yaşandı. Bunun yanında TL’ye duyulan güvensizlik altın talebinin artmasına da neden oluyor. Vatandaşın yastık altında tuttuğu altının değerinin 250-280 milyar Euro’ya ulaştığı tahmin ediliyor.
Fiyat artışlarını sadece iktidara yüklemek haksızlık olur. Bazı üretici, aracı, satıcı ve sağlayıcılara ayrı bir parantez açmak gerekiyor. İktidarda kim olursa olsun. Ülkemizde fırsatçılar olduğu sürece biz hiç bir zaman Almanya, Finlandiya, Norveç olamayız. Çünkü yangından mal kaçırırcasına olağanüstü durumlardan nemalanan, ürünlere keyfi zam uygulayan fırsatçılar var bu ülkede! Ticaret Bakanlığı bu kişilerin üzerine giderek ceza uyguluyor. Yeterli mi? değil. Daha fazla denetmen, müfettiş veya personel ile bu kişilere göz açtırmamak gerekiyor. Tabi bu durumda tüketicilere de görev düşüyor. Haksız fiyat artışı uygulayan firmaları en fazla 5 dakika ayırarak şikayet etmek gerekiyor. Şikâyet edilmeli ki tüketicilerin biraz daha fazla harcamasına, belki tasarruflarına, çocuklarının geleceğine göz dikenlere gereken cezalar verilsin. Fahiş zam yapan işletmeler, internet sitelerinden ekran görüntüsü alarak, markette ise raf fotoğrafını çekerek Play Store’dan kolayca indirebilen HFA’ ya, Ticaret İl Müdürlüklerine ve Alo 175’e şikayet edilebiliyor. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı, haksız fiyat artışı ve stokçuluğa ilişkin şikayetlerin 7 gün 24 saat hızlı bir şekilde iletilmesi için “0552 189 0 189” numaralı WhatsApp hattını hizmete sundu. Böylelikle tüketicilerden gelen ihbar ve şikayetler için gerekli işlemler hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.” şeklinde konuştu.
İlgili Haberler
Sapanca’da tatil hayali kuranlar dikkat! Geceliği 5.000 ile 12.500 TL’yi aşan fiyatlarla kiralanan lüks görünümlü bungalov evlerde yaşananlar tam bir skandal! Hem gizli kameralarla mahremiyetiniz tehdit altında, hem de kaldığınız yer sağlık açısından tam bir mikrop yuvası! Üstelik ödediğiniz fahiş fiyatın karşılığında ne güvenlik var ne temizlik, ne de profesyonellik! PARANIZLA REZİL OLUYORSUNUZ! Bu […]
Venüs Sanat Galerisi, doğanın uyanışını, renklerin yeniden can buluşunu ve baharın umut dolu ruhunu sanatla kutlamak üzere kapılarını “Vakit Baharsa” adlı karma resim sergisi ile açıyor. 20 Nisan – 30 Nisan 2025 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak sergi, farklı disiplinlerden sanatçıların bahar temalı eserlerini bir araya getiriyor. Sergide yer alan eserler, baharın tazeliğini, değişimi ve yeniden […]
Kadın ve Demokrasi Vakfı’nın (KADEM), kadın hakları ve aileyi ilgilendiren meselelerde kalıcı çözümler üreterek, adalet merkezli bir söylem ve literatür oluşturmak için iki senede bir düzenlediği KADEM Kadın Araştırmaları Kongresi’nin 10.’su “Mitik Söylem ve Kadın” temasıyla gerçekleşti. Prof. Dr. Dursun Ali Tökel’in başkanlığında toplanan kongrede kadınlarla ilgili görüş, düşünce ve inanışların arkasında yer aldığı düşünülen mitler tartışmaya açıldı. İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi’ndeki KADEM Kadın Araştırmaları Kongresi, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi, […]
“İnsanoğlu garip bir yaratık” der birçoğu, öyle olduğunu var sayar. Kendilerince haklı da sayılırlar. Kim yaşanan şeylere farklı bir anlam yüklemez ki! Gündelik yaptığımız hareketler bile bilinmeze yorulur. İnsanların konuştuğuna bakarsanız bilinen bir şey yoktur. Her şey bilinmezdir. Bilinmez adeta kutsanır. “Nasıl ya!” dersiniz. İnanın yaşamda var olan her şey için bir bilinmez vardır. Toplumun […]