Yıkanan veya kolonya sıkılan maskede korkutan sonuç – Tıkla İzle
Türkiye’de aşılama süreci başlamış olsa da maskeler bir süre daha virüse karşı en etkili yöntemlerden biri olarak kullanıyor. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Mikrobiyoloji Laboratuvarı tarafından, kullanıldıktan sonra kolonya sıkılmış veya yıkanmış maskeler incelendi. İncelemede, kullanılan tıbbi maskelere kolonya sıkmanın veya yıkamanın bakteri oluşumunu engelleyecek bir etki yapmadığı belirlendi.
Korona virüs pandemi sürecinde maske kullanımın ne kadar önemli olduğu bütün bilim camiası tarafından kabul edildi. Doğru kullanıldığı takdirde virüsten koruyan maskeler yanlış kullanıldığı zaman tehlike saçıyor. OMÜ Mikrobiyoloji Anabilim Dalında görevli akademisyenler tarafından yapılan testte, tıbbı maskelere kolonya sıkmak veya yıkamanın bakteri oluşumunu engelleyici bir etkisi olmadığı laboratuvar ortamında gözlemlendi. 1 gün kullanılmış normal maske, kolonya sıkılmış maske ve yıkanmış maskelerin bakteri yoğunluğuna bakıldığı zaman aralarında neredeyse fark olmamasının endişe uyandırıcı olduğu gözler önüne serildi.
Maskelerin üzerine kolonya veya herhangi bir anti-septik uygulandıktan sonra kullanılmasının bakteri oluşumunu engellemediğini belirten OMÜ Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yeliz Tanrıverdi Çaycı, “Duyuyoruz ki insanlar maskeleri tekrar kullanabilmek için çeşitli işlemler uyguluyorlar. Bunlardan bir tanesi de kolonya dökmek olduğunu duyduk. Maskelere kolonya döküldüğü zaman maalesef ki oradaki mikroorganizmaları elimine edemiyorsunuz. Dezenfektanlar ve antiseptik maddeler kullanılması öncesi bir temizlik gerekir, sonrasında uygulayabilirsiniz. Biz yaptığımız çalışmada gördük ki maskenin üzerine kolonya döktükten bir süre sonra örnek aldığımız zaman bakteriler yoğun bir şekilde üreyebilmekte. Bu nedenle maskelerinize kolonya veya herhangi bir antiseptik madde döküp sonrasında kullanmayın. Bu maskeler tek kullanım için uygundur. Islandığı, nemlendiği veya kirlendiğini düşündüğünüz zaman lütfen yenisi ile değiştirin” dedi.
Tıbbı maskelerin yıkanmaya uygun olmadığı ve tekrar tekrar kullanılmaması gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Çaycı, “Tıbbı maskeler yıkanmaya uygun maskeler değildir. Bunları yıkayarak hem temizleyemezsiniz hem de etkinliklerini azaltmış olursunuz. Maskenin yapısı bozulduğu için koruyuculuğu azalır. Maskeleri tekrar tekrar yıkayıp kullanmayalım. Yıkandığı zaman bile mikroorganizmalar maskenin üzerinde rahatça üreyebilmekte. Herkesin maske kullanımından sıkıldığını biliyoruz ama şu an korona virüs etkinliğine karşı yapabileceğiz tek şey maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymaktır. Maskelerimiz kirlendiği, ıslandığı ve nemlendiği zaman yenisi ile değiştirelim” diye konuştu.
İlgili Haberler
Sosyal güvenlik prim borcu olan çok sayıda esnaf ve sanatkarın sağlık alanında almadığı muayene ve almadığı ilacın bedelini cezalı ödediğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “İki aydan fazla süreyle sigorta prim borcunu geciktiren esnafımız hem hastaneye gidip muayene olamıyor hem de tedavi için gereken ilaçları eczaneden alamıyor. Bu hizmeti sadece esnaf alamamakla kalmıyor bakmakla […]
Hazal Türesan ve Yiğit Sertdemir’in rol aldığı “Salıncak”, 20 Ocak’ta Kadıköy’de, Baba Sahne’de prömiyerini yapıyor. Gülhan Kadim’in yazıp yönettiği bir perdelik oyunun süresi 80 dakika. “Salıncak”; orta yaşlarına gelmiş iki kardeş, Bahar ve Kerem’in birlikte yaşadıkları evde geçiyor. Geçmiş bir olayın izleri, anılarında ve çevrelerinde rahatsız edici bir şekilde tekrar gün yüzüne çıkmaya başladıkça, Bahar […]
Beykoz Belediye Başkanı Mimar Alaattin Köseler’in başlattığı öğrenci dostu projelere bir yenisi daha eklendi. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine sağlanan beslenme ve kırtasiye desteğinin ardından; belediye bünyesinde verilen lise ve üniversite hazırlık kurslarında eğitim gören öğrencilere yardımcı kitap desteği başlatıldı. Öğrencilere, kitapları bizzat armağan eden Başkan Köseler: “Bu kitaplar, bilgiye giden yolda size rehberlik etsin. […]
TÜKODER Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre; Yeni asgari ücret, milyonlarca çalışan ve aileleri için derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Bu artış, artan hayat pahalılığı, yüksek enflasyon oranları ve temel gıda ile barınma maliyetlerindeki büyük artış karşısında tamamen yetersiz kalmış, asgari ücretli açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmiştir. Açlık sınırı kadar asgari ücret ilan edilmesini […]