İstanbul’da borcu yüzünden icralık olan, trafikten men edilen, çalınıp yakalanan binlerce otomobil ve motosiklet yediemin otoparkında sahipleri tarafından alınmadığı için çürümeye yüz tuttu. Çürümeye terk edilmiş yüzlerce aracın havadan çekilen görüntüsü Hollywood filmlerini anımsattı.
İstanbul’da çeşitli sebeplerden dolayı trafikten çekilen araçlar yediemin otoparkına alınıyor. Araç sahipleri yıllar içerisinde biriken borçlar yüzünden araçlarını otoparktan teslim almayarak adeta çürümeye terk etti. Yediemin otoparkında yüzlerce aracın üst üste konularak çürümüş halinin havadan çekilen görüntüsü adeta Hollywood filmlerinin sahnelerini anımsattı.
Otopark içinde eski lux limuzinlerden, son model spor arabalara kadar birçok çeşitte servet değerinde araçlar dikkat çekti.
Uzun yıllar otoparkta kaderlerine terk edilen araçların çürüdüğü ve birçoğunun üzerinde plaka olmadığı için tanınmayacak hale geldiği görüldü. Bu nedenle otopark görevlileri hangi aracın kime ait olduğunun anlaşılması için araçların üzerine numara yazarak böyle bir çözüm bulduklarını ifade etti.
Toplamda bin 500 araç ve bin 400 motosikletin bulunduğu otoparkta her aracın gün geçtikçe borçlarının giderek arttığı öğrenildi. Otoparktaki yetkililer araç sahiplerini bir an önce gerekli işlemleri yapıp borçlarını ödeyip taşıtlarını almaları konusunda uyardı.
“Film ve dizi platosu olarak değerlendirilebilir”
Hurda araç otoparkının şehir içinde çok kötü görüntü oluşturduğunu belirten Sezai Çatalbaş, “Yediemin otoparkı kötü bir durumda tabi ki araçlar değerlendirilebilir. Orada kalıp çürümelerinin doğaya da zararı var. Çürüyüp gitmesinin bir anlamı yok. Geri dönüşümü olursa daha iyi olur. Araç sahiplerinin ilgisizliği olabilir. Orası film ve dizi platosu olarak değerlendirilebilir. Hem de bu şekilde gelir elde edilir” şeklinde konuştu.
“Kafe gibi gelir getiren bir yer yapılabilir”
Umut Yavuz ise, “Hurdalık arsa benim olsaydı yapım şirketlerine film ve dizi çekimlerine verirdim. Güzel bir gelir elde ederdim. Bu şekilde kötü bir görünüm sağlıyor. Kafe gibi gelir getiren bir yer yapılabilir. Böyle olması güzel bir şey olsa çok daha iyi olur” ifadelerini kullandı.
“Araçların o şekilde durması şehir içinde kirli bir görüntü”
Hurdalık araç otoparkının ekstrem sporlarda kullanılıp gelir elde edilebileceğini aktaran Yüksel Öntürk, “Ben olsam motocross sporlarında kullanırdım. Ekstrem sporlarda kullanırım. Paintball maçlarında öyle bir ortam çok güzel olabilir. Hurda araçların geri dönüşümü de yapılabilir. Ağır sanayi bölgelerinde kullanılabilir. Mümkünse eğer eritilebilir. Birçok kullanım alanı olabilir. Araçların o şekilde durması şehir içinde kirli bir görüntü oluşturuyor. Üzücü bir durum” diye konuştu.
İlgili Haberler
Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıl dönümünde kutlamaların İstanbul’daki merkezi bu yıl da Kadıköy oldu. Bağdat Caddesi’nde yapılan Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü’ne yüz binlerce kişi katıldı. Yürüyüş sonunda konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı “Cumhuriyet bu ülkenin evlatlarının en büyük ve en kıymetli mirasıdır. Bu mirasa sonsuza kadar sahip çıkacağız” dedi Bağdat Caddesi’nde düzenlenen Cumhuriyet yürüyüşleri ile her […]
Bitiyatro ve Nejat İşler’in (Meddah) ortak yapımcılığında Fil Rüyası, 11 Kasım’da Baba Sahne’de prömiyer yapıyor. Günsu Özkarar’ın Galata Perform’un eğitimleri sırasında yazdığı bu oyun, Sınırlar Ötesi Tiyatro 11. Yeni Metin Festivali’nde okuma tiyatrosu olarak gösterime sunuldu. Bir terapist ile danışanın seanslarında ortaya çıkan güven, sadakat ve aşk temaları çerçevesinde bilinçaltına bir yolculukla başlayan oyunda terapiyle […]
İngiliz Sömürüsü ve Zulmüne Karşı Efsanevi Bir Kahramanlık Destanı “İslam’ın Kılıcı” Türkiye’de Vizyona Giriyor: “İslam’ın Kılıcı”, 1 Kasım’da Türkiye sinemalarında izleyiciyle buluşuyor. Aksiyon ve macera dolu bu destansı film, cesur bir savaşçının İslam’ın kutsal değerlerini korumak ve İngiliz sömürüsüne son vermek için çıktığı nefes kesen mücadeleyi anlatıyor. Osmanlı’nın İngiliz sömürüsüne karşı desteğini de detaylı […]
Şair-yazar Ali Asker Barut’un Uzak Patikalar Şarkısı adıyla yeni kitabı yayımlandı. Pikaresk Yayınevi tarafından yayımlanan kitabı şair, “Sondan bir önceki şiirler” olarak değerlendiriyor. Yeni kitabında kederin, gamın sesini daha da yoğunlaştıran Tunceli doğumlu şair Ali Asker Barut, şiirini, çağıyla yüzleşen, çağıyla hesaplaşan bir çizgiye getirmiş durumda. Geçen yıllarda aynı yayınevinden Gam Divanında Keder Şiirleri ve […]