Slot Siteleri

SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Kadıköy Gazetesi

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Genel Manşet

En Az Onlar Kadar Güzeliz

Yayınlanma:
ABONE OL

Birkaç haftadır Twitter’da, görsel zenginliğin zirvesinde, dünyadan ve Avrupadan fotoğraflar ve yorumlar paylaşan hesaplar dikkatimi çekti. İsviçre’den, orta ve kuzey Avrupa’dan, Amerika kıtasından muhteşem doğası ile marka olmuş mekanların fotoğrafları beğenimize sunuluyor, bu lokasyonlara yapılacak seyahatler için, alternatif turlar ve fiyatları hakkında bilgi veriliyordu. Doğaya ve yeşile olan tutkumdan dolayı ben de bu gönderileri takip ediyor ve beğeniyorum/dum..

Ta ki geçtiğimiz haftaya kadar.. Şunu farkettim ki; dünyada, doğası ve yeşili ile simge ve cazibe merkezi olmuş, milyonlarca turisti kendine çeken bu bölgeler ile yarışacak bizim de gurur duyduğumuz, doğanın ve yeşilin yanısıra tarihin de cömertçe sunulduğu cennet köşelerimiz var. Olağanüstü güzellikte yaylalarımız, kilometrelerce uzunlukta, altın misali kumuyla meşhur sahillerimiz ve masmavi denizlerimiz, geçmişteki ruhunu kaybetmemek adına itina ile korunan sayfiye kasabalarımız, binlerce yıllık dünya tarihine kafa tutan Kadim Anadolu’nun tarihi var. İşte bu sebepledir ki, özellikle altını çizerek belirtmekte fayda görüyorum, “en az onlar kadar güzeliz” sevgili dostlar !!



Elbette yurtdışına seyahatler yapacağız. İmkanımız var ise marka diye tabir edilen bu tabiat harikalarını ziyaret edeceğiz. Niyetim yerli “siyah sırt çantalı” seyyahlarımızı eleştirmek değil. Üzüldüğüm nokta, ballandıra ballandıraanlatılan, uğruna bloglar yazılan, ölmeden görmeniz gereken on yer vs laflarına karşılık, bizzat benzerlerinin ve hatta kıyas dahi kabul görmeyecek bölgelerin cennet vatanımızda ziyaret edilmeyi bekliyor olması. Özellikle gençlerimizde adeta tutku haline gelen, hesaplı tatil adıyla lanse edilen, yurtdışı seyyahlarımıza şu soruyu sormadan edemiyorum: ” Siz hiç Unesco’nun Dünya Mirası Listesine aldığı İkibin yıllık geçmişiyle dimdik ayakta duran Nemrut Dağını ziyaret ettiniz mi? Tarihi 18 yy’ a dayanan canım efsanevi geleneksel mimarisi ile Hatay’ın dar sokaklarında kayboldunuz mu? Gündüzü seyranlık, gecesi gerdanlık, taşın başkenti, hoşgörü kenti Mardin’ i ziyaret eden? Doğu Beyazıt’ ta tüm ihtişamı ile sizi selamlamaya hazır İshak Paşa Sarayını bileniniz var mı? Ya da Kaçkarlar’da adını zirve defterine yazdıran var mı diye sorsam? Dünyanın en güzel manzaralarından birine sahip Likya Yolu’nda pusulasını şaşıran var mı? Liste uzar gider..




Vakit kaybetmeden Twitter mecrasında ben de mini bir kampanya başlattım. Sosyal medyada sunulan yurtdışındaki mekanlarının çok benzerleri olan bizim tabiat mucizelerimizi hemen yanına ekleyerek okuyucu kitlesinde küçük farkındalıklar yaratmak istedim. İlginçtir, beklediğimden daha hızlı yorumlar gelmeye başladı. Takipçilerimden birtanesi alttaki fotoğrafa şöyle yorum yaptı: 
– Sizce hangisi güzel?
Nazikçe takipçime şu cevabı verdim.
– Bu soruyu İsviçre vatandaşına sorsanız hangi cevabı alırdınız?
diyerek aslında bir bakıma ironi yaptığımı, bu sorunun cevabının tabi ki GitoYaylası-Rize olması gerektiğini ifade etmiştim. Öğretmen bir takipçim devreye girdi.
-Turist gözüyle bakıyorsun, ben gezgin gözüyle değerlendirdim. Tabi ki Rize
sözü ile diğer takipçime cevap verdi. Hoş bir münazara oldu. Tam da istediğim buydu. Herkesin görüşlerini almak, tartışabilmek ama özellikle yurtdışı algı operasyonlarına mahkum olmamak. Asla!!



İLGİLİ HABER SUSARIZ



Özellikle son yıllarda trend olan yurtdışı seyahatlerine inat, memleketimizin zenginliklerini ziyaret gelen turistler ile yapılan araştırmalarda “Türkiye İmajı” üzerine ilginç bazı verilere ulaşılmış olduğunu okuyorum. Turizm bakanlığının gelecek yıl yurtdışında tanıtım yapmayı planladığı ülkelerde Türkiye imajı farklılıklar göstermekle birlikte genel olarak “sıcak iklimi, misafirperverliği, tarihi ve kültürel değerleri ile öne çıkmış. Ben söylemiyorum, kaynaklar böyle söylüyor değerli okurlarım. Biz ısrarla yurtdışına çıkmak için çaba harcarken yıllar öncesi ziyaret sayılarına ulaşamasak da hala ülkemizin tabiatı yurtdışında ciddi itibar görüyor.




Araştırma yaparken Hıncal Uluç’ a Kanada’dan yazan bir okurunun dramına şahit oluyorum.

Kanada’da yaşayan 79 yaşında kanser hastasıyım. Diyabet ve kalp sorunlarıyla, günleri sayılı bir okuyucunuzum.O cennet vatanımı bir daha göremeden öleceğim için ne kadar mutsuzum anlatamam.
Boz kanatlı üveyikleri uçarken görmem imkansız.. Edirne’den Ardahan’a bildiğim, gezdiğim, sevdiğim güzel vatanımdan ayrı ölüyorum..
Ben ağlamayayım da kim ağlasın.”

  Campobasso-İtalya / Balat – İstanbul

İflah olmaz memleket sevdam yazdırıyor tüm bunlara bana. Ne yapayım bu ülkenin her metrakeresine hayranım. Türküne, Lazına, Çerkezine, Romanına tüm bu güruhun nefes aldığı Kadim Anadolu topraklarının şifası olmayan yegane hastasıyım. Ulu Önder’in yaşamış olduğu anıdan mütevellit;

Kral Edward İstanbu’a geldiği zaman, yatından bir motora binerek Dolmabahçe Sarayı’na yanaşır. Atatürk de rıhtımda onu beklemektedir. Deniz dalgalı olduğundan, kralın bindiği motor, sürekli inip çıkmaktadır. İmparator rıhtıma çıkmak istediği bir sırada, eli yere değerek tozlanır.

O sırada Atatürk elini uzatmış bulunduğundan, kral da ona elini uzatmadan önce mendiline silmek ister. Ama Atatürk hemen devreye girer ve:

”Yurdumun toprağı temizdir, o elinizi kirletmez.” diyerek kralı elinden tutup rıhtıma çıkarır.


Taner KOÇ

Tüm Hikayelerim, tanerkoc.blogspot.com ‘ da…

İlgili Haberler

Genel
01 Mayıs 2024
Dolandırıcıların Hedefinde Teknik Servis Aramaları

Son zamanlarda, teknoloji ürünlerinin fiyatlarının artmasıyla birlikte tüketiciler, ellerindeki cihazları onararak veya güncelleyerek kullanmaya yöneliyorlar. Ancak, bu durum teknik servis aramalarını da arttırıyor ve dolandırıcıların yeni bir hedefi haline geliyor. Eskiden dolandırıcılar, telefon veya basılı ilanlar aracılığıyla tüketicileri kandırırlardı. Ancak, internetin gelişmesiyle birlikte bu taktikler daha da sofistike bir hal aldı ve vatandaşlar artık doğrudan […]

Genel
30 Nisan 2024
Kuğu Gölü Balesi İzmir’de izleyiciyle buluştu

İzmir Devlet Opera ve Balesi, klasik bale repertuvarının en ikonik eserlerinden biri olan Kuğu Gölü balesini bu akşam Bornova Necdet Aydın Sahnesinde İzmirli izleyicilerle ilk kez buluşturmanın heyecanını yaşadı. Pyotr Ilyich Tchaikovsky’nin ilk bale çalışması olarak bilinen Kuğu Gölü, 1877 yılında Bolshoi Tiyatrosu’nda sahnelendiğinde karmaşık müziği ve hatırlanamaz koreografisiyle eleştirilse de zaman içinde bale denince […]

Dünyadan
30 Nisan 2024
Türk Yunan Ortak Yapımı Romeo & Juliet’ i 2 Ülkenin Bakanı Birlikte İzledi

Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Lykofos ortak yapımı William Shakespeare’in ölümsüz eseri Romeo ve Juliet, 26 Nisan Perşembe günü, Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonunda, saat 20.00’de seyirci ile buluştu. Temsil öncesi Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı, oyunun yönetmeni Lefteris Giovanidis ile oyunun yapımcılarından Lykofos Genel Sanat Yönetmeni Yiorgos Lykiardopoulas Yunanistan […]

Çocuk
30 Nisan 2024
AKUT VAKFI, 23 Nisan Şenliği’nde çocuklarla buluştu

AKUT VAKFI, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda çocukların yanındaydı. Nesin Vakfı’nın Çatalca’daki 23 Nisan Şenliği’ne destek veren AKUT VAKFI, çocuklarla doğanın bir parçası olabilecekleri eğlenceli etkinlikler gerçekleştirdi. Vakfın Hatay’da eğitime kazandırdığı okullarda ve kuaförlerde de 23 Nisan sevinci vardı. Ülkemizde deprem bilincinin yaygınlaştırılması için yaptığı çalışmalar yanında insani yardım projeleri ve eğitime verdiği […]