Roman yazarı Ramis Çınar’ın dördüncü romanı olan Ömrümün Dört Mevsimi’nin ikinci baskısı yapıldı.
Postiga Yayınları tarafından Ağustos 2016’da yayımlanan Ömrümün Dört Mevsimi, kitabevleri, internet mağazaları ve kitap fuarlarında ülke genelinde çok sayıda okura ulaştı. Okurların beğenisini kazanan kitabın birinci baskısının tükenmesinden dolayı, baskı tekrarı yapıldı.
Geçtiğimiz yıllarda yayımladığı Elveda Rumeli, Söylenmemiş Sözler, Aşk Hayat ve Arayış adlı romanlarıyla, her yaştan ve farklı kesimlerden okurlara ulaşan Ramis Çınar, sosyal medya hesabından, Ömrümün Dört Mevsimi’ne gösterilen ilgiden dolayı kitapseverlere teşekkür etti.
Yaşanmışlıklardan yola çıkılarak kurgulanan Ömrümün Dört Mevsimi romanı, yaşlılık çağında huzurevine düşen emekli subay Osman Yolgiden’in inişlerle çıkışlarla hayatını ve sevdiği kadını kazanma uğrunda verdiği yarım asırlık mücadeleyi konu alıyor.
Yarım Asırlık Bir Aşkın Destansı Romanı
Roman kahramanı Osman’ın, 1964 yazında Tekirdağ karşılaştığı Bahar’a ilk görüşte vurulur. Duygularını bir müddet içinde saklayan Osman bir müddet sonra cesaretini toplayarak Bahar ile tanışır; sevgili olurlar. Bahar’a yakın olmak isteyen Osman, Harbiye sınavlarını kazanır ve Talat Aydemir’in (iki seneyi bulan) darbe girişimi sonrası öğrenimine başkentte devam eder. 30 Ağustos 1967’de teğmen rütbesiyle mezun olan Osman, aynı gün Milli Piyango büyük ikramiyesini kazanır. Fakat yine de subay olma idealinden vazgeçmez ve Erzincan’da görevine başlar; Baharla yolları ayrılır. Mektuplaşmalar, kısa görüşmeler yeterli olmaz; ilişkileri Bahar’ın yazdığı bir mektupla son bulur. Fakat kader farklı şehirlerde ve farklı mevsimlerde Bahar’ı hep Osman’ın karşısına çıkaracaktır.
1964 ve 2014 yılları arasındaki zaman diliminde, yarım asra yayılan bir aşkın yeşilçam filmlerine özgü bir anlatımla işlendiği Ömrümün Dört Mevsimi adlı romanın arka planında, Türkiye’nin yakın tarihine ilişkin olaylar da yer alıyor.
Postiga Yayınları tarafından yayınlanan 400 sayfalık kitap, Türkiye genelinde seçkin kitabevlerinin raflarında yerini aldı.
Kitaptan bir alıntı
Hasret öyle bir şeydi ki, insanın sıradanlığın içinde bile ayrı kaldığı her şeye özel ve sıra dışı anlamlar yüklemesine neden oluyordu. Parke taşlarıyla kaplı sokağımız, yol kenarlarındaki ağaçlar, her geçen sene biraz daha yaşlanıp yıpranan bahçeli yer evleri, mahallemizin başıboş köpekleri, sokak kedileri, çocukların oyunlar oynadıkları boş arsalar ve elektrik direğinin tepesindeki leylek yuvası hiç olmadığı kadar güzel görünüyordu gözüme. Aynı durum şehir merkezinden geçerken karşıma çıkan tarihî evler, resmi kurum binaları, anıtlar ve sahile indiğim zaman bir bankta oturarak uzun uzun seyrettiğim dalgakıran, balıkçı tekneleri, kayıklar, Kral Yolu kalıntıları, durgun Marmara, limandan mal alan kuru yük gemisi ve tepemde uçuşan martılara bakarken de etkisini sürdürdü. Orada bir başıma otururken bir ara gözlerimi kapayıp hafifçe kıyıdaki taşlara vuran dalgaların, denize açılan bir balıkçı teknesinin, süzüle süzüle uçan martıların seslerini dinledim, bütün sahile yayılan yosun ve iyot kokusunu içime çektim. Güneşin keskin ışınlarını üzerimde, yüzümde ve göz kapaklarımda hissettim. O an sanki zaman ve mekândan soyutlanmak gibiydi yaşadığım.
Ramis Çınar Kimdir?
1983 yılında Silistre’de doğdu. 1989 yılında gerçekleşen zorunlu göç esnasında ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç etti. İlk, orta ve lise öğrenimini Tekirdağ’da tamamladı. Selçuk Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü’nü bitirdi (2004). Özel sektörde satın alma, kamuda basın-yayın alanlarında çalıştı.
Üniversite yıllarında yazınsal çalışmalarına başlayan Çınar, buruk bir aşk hikâyesini konu alan Söylenmemiş Sözler adlı romanıyla 2009 yılında edebiyat dünyasına adım attı. Ekim 2012’de, Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşı’nın yaşandığı yıllarda Rumelili kalabalık bir ailenin hikâyesini, dönemin atmosferiyle birlikte anlattığı Elveda Rumeli adlı romanını yayımlayan Çınar, daha geniş bir okur kitlesine ulaştı. Çınar’ın uzun yıllar üzerinde çalıştığı Aşk, Hayat ve Arayış adlı romanı Haziran 2014’te, Ömrümün Dört Mevsimi Temmuz 2016’da kitapseverlerle buluştu.
İlgili Haberler
Kadıköy Belediyesi’nin atalık tohum üretimini korumak, desteklemek ve çoğaltmak amacıyla bu yıl 3.’sünü düzenlediği Kadıköy Tohum Takas Şenliği, 28 Nisan Pazar günü 12.00-17.00 saatleri arasında Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda gerçekleştirilecek. Ziyaretçilere atalık tohumların hediye edileceği şenlikte, 30’dan fazla üretici ve kooperatif de stant açacak. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıklı gıdaya erişimin önündeki en büyük tehditlerden […]
Galataport İstanbul, inşaattan işletme dönemine uzanan çalışmalarında sergilediği çevre dostu yaklaşımla ödülleri arasına bir yenisini ekledi. Dünyadaki okyanus ve denizleri kurtarmayı hedefleyen BlueMissionMed Koordinasyon ve Destek Hareketi, Galataport İstanbul ekibinin faaliyetlerini “Çevreye Duyarlı Girişimci ve Kişilik” ödülüyle taçlandırdı. İstanbul’un dünyaya denizden açılan kapısı Galataport İstanbul, geniş ödül yelpazesine bir yenisini daha ekledi. İnovatif projeleri […]
BAŞKANI METLİ’DEN İLK TALİMATLAR: OKULLARA ÖĞRENCİ DOLAPLARI YAPILSIN, HER OKULDA YEMEKHANE OLSUN İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104’üncü yıldönümünde koltuğunu, ilkokul 3. sınıf öğrencisi Ali Selim Metli’ye devretti. Başkan Metli’nin ilk talimatları, “Bütün okullarda öğrenci dolapları yapılmasını istiyorum. Çünkü, çantalarımızı taşımakta zorlanıyoruz. Bir de okullarımızda yemekhaneler olmasını istiyoruz. Bize […]
12 ülkeden 5.250 çocuk ve genç ‘umut’ için İstanbul’da buluşuyor İstanbul Çocuk ve Gençlik Sanat Bienali başladı. İki yılda bir düzenlenen bienalin bu yılki konsepti ‘Umut’ olarak belirlendi. Bienal kapsamında 5 bin 250 çocuk ve gencin 579 projesi bir ay boyunca İstanbul’un farklı merkezlerinde sergilenecek. 2010 yılından bu yana 31 ülkeden katılımın olduğu 7. İstanbul […]